Amerika'nın idrak edemediği kritik şu; Türkiye gibi köklü devlet yapısına sahip ülkeler (ki esasen bir benzeri de yoktur) tarihlerinin enginliğinden dolayı birçok hadiseye tanık olmuş, birçok badireler atlatmış ve birçok ölümcül eşikten defalarca geçe-gelmiştir.

Bugün mevcut ülkelerin %90'ı yapay kriz masaları oluşturup 'şu olsa ne yaparız, bu olsa hangi önlemleri alırız' gibi similasyonlar yaparken, Türkiye, söz konusunu ihtimallerin bir çoğunu belki de defalarca yaşamıştır.

Bu nedenle 250 yıl öncesinden başlayarak özellikle son 60 yıldır en hassas noktalara sızmalarına (ve buna çok güvenmiş olmalarına) rağmen, söz konusu BEKA meselesi olduğunda, Devlet, -emsalde görüldüğü üzere- tüm dünyayı karşısına almaktan çekinmez, çekinmeyecektir.

Dolayısıyla Türkiye'nin bu geleneksel yapısını geç de olsa kavrayanlar ve eşi benzeri olmayan sabrının sona erdiğinin farkına varanlar artık masaya eşit bir şekilde oturmanın (özellikle Afrin dersinden sonra) kendilerine 'kazanç' getireceğini anlamıştır.

Bu gelişme Türkiye'yi bölgesel güç denkleminde rakipsiz kılarak, küresel güç ligine taşıyacak olan yolun -da- başlangıcı olmuştur.

Amerika'ya dönecek olursak (eğer akıllılarsa) ya bu realite ile yüzleşerek mevcut girişimlerini gözden geçireceklerdir, ya da verebileceği tüm zararı verip, finalde çok ağır bir şekilde kendileri KAYBEDECEKLERDİR.

Türkiye için esas önemli olan, kapatılması/çözülmesi gereken büyük bir hesap kalmıştır, o da içimizden (çok rahat bir şekilde) satın aldıkları vesayetçileri/kanseri söküp atmak olacaktır.

Bunun içinde az kalmıştır.