FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin açılan davanın dokuzuncu celsesinin öğleden sonraki kısmında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’a "Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız. Taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz" diyen eski Tümgeneral Mehmet Dişli savunma yapacak.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davanın dokuzuncu celsesi başladı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davanın dokuzuncu celsesinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’a "Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız. Taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz" diyen Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Başkanı eski Tümgeneral Mehmet Dişli öğleden sonra savunma yapacak.

İddianamede 15 Temmuz 2016 tarihinde darbenin gece saat 03.00’te başlayacak olması nedeniyle karargahtan erken ayrılan eski Tümgeneral Dişli’nin özel aracıyla Genelkurmay karargahına döndüğü, saat 20.49’da Genelkurmay Başkanı Başdanışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan’ın odasına geçerek, bu saatten sonra faaliyetlerin darbecilerin atama listesinde karargah sorumlusu olarak belirledikleri Mehmet Partigöç, Orhan Yıkılkan ve Ramazan Gözel ile darbeyi organize ettiği belirtilmişti. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’in savcılığa verdiği ifadede ise Dişli hakkında şu ifadeler yer almıştı:

"Mehmet Dişli’nin saat 21.00’de, Tümgeneral Mehmet Dişli’nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın makam odasına girdiği, kendisine ’Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız. Taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz’ diyerek darbeyi tebliğ ettiği, bunun üzerine Orgeneral Hulusi Akar’ın söylenenlere tepki gösterdiği, bu girişimi hiçbir şekilde desteklemediğini net olarak belirttiği, Mehmet Dişli’nin geri adım atmadığı, odanın dışına çıkarak hazır durumda bekleyen ekibe komutana müdahale etmeleri emrini verdiği, bu emirle birlikte Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Ramazan Gözel, Kurmay Albay Orhan Yıkılkan, Yüzbaşı Serdar Tekin, Başçavuş Abdullah Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Emir Subayı Yarbay Levent Türkkan’ın hep birlikte içeri girdikleri ve Levent Türkkan’ın içeri girer girmez oturmasını, zorluk çıkarmamasını söyleyerek bağırdığı, Genelkurmay Başkanı’nı zorla koltuğa oturttukları, bir bezle ağzını ve burnunu kapattıkları, ellerini plastik kelepçe ile bağladıkları, Genelkurmay Başkanı Emir Subayı Yarbay Levent Türkkan’ın silahı Genelkurmay Başkanı’na doğrultarak tehdit ettiği, Genelkurmay Başkanı’nın da ’sık ulan’ diyerek tepki gösterdiği, ’Ne yaparsanız yapın, bu girişiminizi desteklemeyeceğim’ diyerek karşılık verdiği belirlenmiştir."