Hatay’ın İskenderun ilçesinde babası tarafından öldürülen 5 yaşındaki Beren ile annesi Esra Yalçın, gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenazede anneanne Ayla Yalçın’ın "Beren’ime nasıl kıydın?" diyerek feryat etmesi yürekleri burktu.

Mustafa Kemal Mahallesi Bahriye Üçok Caddesi’ndeki bir binanın 4. katında meydana gelen olayda Gökhan Y., boşandığı eşi Esra Yalçın ve 5 yaşındaki kızı Beren’in boğazlarını keserek öldürmüştü. Yakınları tarafından bugün hastane morgundan alınan Esra Yalçın ve kızının cenazeleri, Şekere Mahallesi’ndeki ağabeyi Okan Yalçın’ın evine getirildi. Esra Yalçın’ın ağabeyleri Okan ve Oğuz Yalçın’ın ayakta durmakta zorlandığı görülürken, Okan Yalçın’ın biran olsun gözyaşları dinmedi. Okan Yalçın, “Vay kuzularım, vay kuzularım benim. Kıydılar meleklerime. Meleklerim gitti abi meleklerim. Bacım güzelim benim. Beren’im, meleğim gitti” diyerek feryat etti.

Süleymaniye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından helallik alındı. Cenazelerin araçlara götürülmesi sırasında Esra Yalçın’ın ağabeyi Oğuz Yalçın ve annesi Ayla Yalçın’ın haykırışları herkesi gözyaşına boğdu. Ayla Yalçın’ın “Beren’ime nasıl kıydın? Senin yavrundu o. Gavur olan yapmaz, yapmaz” diyerek feryat etmesi yakınlarını gözyaşlarına boğdu. Anne ile kızının cenazesi Şekere Mahallesi’ndeki mezarlıkta toprağa verildi.

Bu arada, 5 yaşındaki Beren ile babasının şakalaştığı cep telefonu kamerasıyla çekilmiş görüntüleri ortaya çıktı.

Katil zanlısından korkunç ifadeler

5 yaşındaki kızı ile boşandığı eşini bıçaklayarak öldüren ve ardından kendisine zarar vererek intihara kalkışan Gökhan Y.’nin Emniyet Müdürlüğünde verdiği ilk ifadesinde, eşiyle 2010 yılında İskenderun’da bir pizzacıda beraber çalışırken tanışıp, 2011 yılında evlendiklerini anlattığı öğrenildi. İlk olarak Kayseri’de yaşadıklarını belirten Gökhan Y., ifadesinde şunları kaydetti:

"Geri barışmak üzere bir yüzük ve bileklik alarak eski eşimin yaşadığı eve geldim. Kapıyı Esra açtı. Koridorda kendisine aldığım yüzüğü ve bilekliği vererek, ’Beni affet seninle tekrar evlenmek istiyorum’ dedim. Oda bana ’Seni istemiyorum’ dediğinde bende kendisine ’Hayatında birisi mi var?’ diye sordum. Bana ’Sana ne, buradan defol git artık. Beni de kızı da görmeyeceksin’ dedi. Bunun üzerine boynundan tutarak koridorda yere yatırdım. Koşarak mutfaktan bıçak aldım. Elime biraz büyük bıçak gelmiş. O esnada geri koridora gelerek Esra’nın birkaç sefer boğazına bıçağı sapladım. Oda kanlar içerisinde ’Beni böyle mi seviyordun?’ diyerek beni öptü ve gözlerini kapattı. Bende öldüğünü anlayınca yatak odasından battaniye alarak üzerini örttüm. Daha sonra farkında olmadan elime aldığım ikinci bıçakla kızımın odasına gittim. Odasında uyuyordu. Elimle ağzını kapattım, boğazını kesecektim gözlerini açtı. O anda boğazını keserek yanına uzandım. Bir süre sonra kızımı kestiğim bıçakla aynanın karşısına geçerek kendi boğazımı kestim. Gözümü açtığımda hastanedeydim."