FETÖ’nün medya yapılanması davasında ifadesine devam eden Nazlı Ilıcak, “Benim kimliğim teokratik yapıya uyar mı? Ben kazanımlarımı, duruşumu laik cumhuriyete borçluyum” dedi.

FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin aralarında Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve Ahmet Altan’ın da bulunduğu 17 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül katıldı. Tutuklu sanık Ahmet Altan’a cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanıldı. Salonda tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman ile sanık avukatları ve yakınları da hazır bulundu.

Nazlı Ilıcak savunmasına, “Medyada Nazlı Ilıcak gözyaşları içinde savunma yaptı şeklinde haberler okudum, bunu tekzip etmek istiyorum” diyerek başladı.

Ilıcak savunmasında darbelere karşı yazıları olduğunu belirterek, “İddianamede, darbeden haberdar olduğumuz ve destek vermek saikiyle hareket ettiğimiz belirtilmiş. Darbe gecesi attığım twitler iddianameye konulmamış. Darbenin bir kalkışma olduğunu ve sonunun hüsran olduğunu yazmışım. Twitter o gece ikiye bölünmüştü. Twitlerimde siz hala münakaşa yapıyorsunuz, meclise bomba atıldı. Bırakın bu komplo teorilerini, kenetlenme zamanı diyorum” şeklinde konuştu.

“Ben kazanımlarımı, duruşumu laik cumhuriyete borçluyum”

“Darbeyle benim mantıken ilişkim olamaz” diyen Ilıcak, “Bu darbe teokratik devleti getirecekti. Benim kimliğim teokratik yapıya uyar mı? Ben bütün kazanımlarımı, duruşumu laik cumhuriyete borçluyum. Neden Fetullah Gülen’in Türkiye Cumhuriyeti’nin başına geçmesini isteyeyim. Ben İran rejimindeki bir kadın gibi yaşamayı kabul eder miyim? Kainat imamı denen bir insanın peşine neden takılayım” dedi.

"Sivil bir kişinin MİT’in başında olmasını tercih ederim"

Nazlı Ilıcak, ifadesinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasına değinerek, “Hakan Fidan ifade vermeye gittiği takdirde bir hükumet nasıl düşer? Ben bunu düşündüm” dedi. Sivilleşme ve barış süreci taraftarı olduğunu kaydeden Ilıcak, “Sivil bir kişinin MİT’in başında olmasını asker bir kişinin MİT’in başında olmasına tercih ederim” dedi.

Söylemlerinin hakaret ve tehdit içermediğini söyleyen Ilıcak, “Ben neden bir darbe isteyim? Ben Erdoğan’ın muhalifiyim, düşmanı değilim onun nasıl ölmesini isteyeyim? Demokraside yöneticiler, gazeteciler kısaca herkes gün gelir hesap verir. Geldim, işte burada hesabımı vermeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

“Benim söylediğim cümleler plan seminerine ait”

Ilıcak Balyoz davasına da değinerek, “Bizi darbeden yargılıyorsunuz. Plan seminerinde söylenen sözlere bakın. Sonra her şey kumpastan ibaretmiş. Kumpas kuruldu o başka. Aralarında ciddi olmayan belgeler de vardı. Benim söylediğim cümleler plan seminerine ait. Plan semineri izinsiz yapıldı” dedi.