Adana’da Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Paralel Devlet Yapılanması (PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan örgütün sözde milli eğitim imamının ifadesinde, sapkınlıklarını itiraf edip, Fethullah Gülen’in Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’den sonra gelen kişi olduğunu ve Kur’an-ı Kerim’in eksiklerini tamamladığını iddia ederek, “Gülen için gözaltına alınmak bir gururdur” dediği ortaya çıktı.
FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturması kapsamında gözaltına alınan 13 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gözaltına alınanların ikametlerinde yapılan aramalarda çıkan bir belgede örgüt üyelerinin sohbet, yatılı kamp, toplu namaz, yarışma, arkadaşlar arası hediyeleşme, gezi düzenleme yönünde talimatlar ortaya çıktı. Talimatlarda, örgüt üyelerinin ne kadar gazete abonesi yaptığı, himmet, kurban derisi ve et topladığının da fişlenilmesi gerektiğinin vurgulandığı belirlendi.
Aramalarda bir başka dikkat çekici nokta ise Zaman Gazetesi’nin abonelik listesi oldu. “Hedef 3050” başlıklı listede, gazetenin çeşitli bölgelerdeki abone sayısı, üyelerin aktifliği gibi fişlemelere rastlandı. Bir başka notta ise hadislerin eksik yazıldığı ortaya çıktı. “Sizin en hayırlınız, Kuranı öğrenen ve öğretendir” hadisinin sadece “Sizin en hayırlınız kuranı öğrenendir” kısmının yazılı olduğu kağıtta “Adam kazanma ha gayret” yazısı göze çarptı.
Tutuklananlardan örgütün sözde Adana milli eğitim imamı Murat Duran’ın ifadesinde, sapkınlıklarını itiraf ederek, “Fethullah Gülen, Peygamber Efendimizden sonra gelen kişidir. O Kur’an-ı Kerim’in eksiklerini tamamlıyor. Gülen’den dolayı gözaltına alınmak bir gururdur” dediği ortaya çıktı.
Tutuklanan diğer milli eğitim mensupları ise şöyle:
“Eğitim imamı Yakup Yazıcı, şube müdürleri sorumlusu Ali Ataş ve Mustafa Kemal Aras, bilgi işlem sorumlusu Derviş Biçer, sohbet hocası Mehmet Akkoç ve İlyas Akarmut, 2013 yılı Yüreğir - Sarıçam ilçe sorumlusu Bayram Gökmen, üye Mustafa Yılmazcan, Mehmet Özdemir, Abdullah Aydın, Mustafa Çetin ve Ahmet Turgay Türkmen."
Türkiye Gazetesi Yazarı ilahiyatçı Osman Ünlü, ’Kuran-ı Kerim’in eksiklerini tamamlıyor’ sözünün imanı giderdiğini belirterek, "Allahü Teala’nın, Kur’an-ı Kerim’de Maide suresinin üçüncü ayetinde mealen, ’Bugün dîninizi sizin için ikmal eyledim. Üzerinize olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamiyeti vermekle razı oldum’ buyuruyor. Allahü Teala tamamladım, noksanlık yok buyururken, Kur’anda, dolayısı ile dinde noksanlık var demek, Allahü Teala’ya yalancılık atfetmek olur ki böyle söylemek ve inanmak küfür olur, imanı giderir" dedi.
Ünlü sözlerine şöyle devam etti: "Seyyid Abdülkadir-i Geylani Hazretleri Gunyet-üt-tâlibîn ismindeki kitabında, ’Ehl-i sünnete göre, Muhammed aleyhisselamın ümmeti, başka Peygamberlerin ümmetlerinden daha üstündür. Bu ümmetin de üstünü, Ona iman ederek mübarek yüzünü görmekle şereflenen Eshab-ı kiramdır ki, hepsi Ona tabi’ olmuş, Onun için harb etmiş, Onun uğruna cânlarını, mallarını feda etmişdir. Bu Eshabın da en üstünü Hudeybiyede, Resulullah "sallallahü aleyhi ve sellem" ile bi’at edip, Onun için ölmeğe hazır olduklarını söz veren kahramanlardır. Bunlar, bindörtyüz kişi idi. Bunların da en üstünü, Bedr muhârebesinde bulunanlardır ki bunlar Talutun askeri gibi üçyüzonüç kişi idi. Bunların da üstünü, ilk müslimân olan kırk kişidir ki kırkıncısı, Ömer "radıyallahü anh", bunların otuzdördü erkek, altısı kadındır. Bunların da üstünü (Aşere-i mübeşşere), ya’ni Cennete girecekleri müjdelenen on kişidir. Bunlar, Ebû Bekr, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr bin Avvam, Abdürrahman bin Avf, Sa’d ibni Ebi Vakkas, Sa’id bin Zeyd, Ebu Ubeyde bin Cerrahdır. Bunların da üstünü Hulefâ-i raşidin, ya’ni dört halife olup, bunların da üstünü Ebû Bekr, sonra Ömer, ondan sonra Osman, ondan sonra Ali’dir "radıyallahü anhüm ecma’în" ’ buyuruyor. Peygamber Efendimizden sonra kimlerin üstün olduğunu yine Peygamber efendimiz bildirmiştir. Bütün bunlar göz önünde iken, herhangi bir kimse için Peygamberden sonra en üstün kişi demek, Peygamber efendimizin yalancılıkla itham etmek olur ki bu küfür olur, imanın gitmesine sebep olur".