Siirt’teki FETÖ/PDY davasının duruşmasında savunma yapan eski 3’üncü Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Şimşek, darbe girişimi gecesinde eski emniyet müdürünün kendisinden olayların seyrine göre hareket etme talebinde bulunduğu ileri sürdü.

Siirt’te FETÖ/PDY soruşturması çerçevesinde 110’u tutuklu, 320 askerin yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, eski 3’üncü Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Şimşek savunma yaptı. 15 Temmuz’da Van Asayiş Kolordu Komutanının kendisini arayarak Siirt’e geleceği için bir helikopterin gönderilmesini istediğini ve kendisi de emir vermesine rağmen olumsuz sonuç aldığını aktaran Şimşek, daha sonra dönemin Siirt Valisinin telefonla kendisini arayarak sosyal medyada darbe girişimine söylentilerin olduğu aktardığını ifade etti. Şimşek, "Haberimin olmadığını söyledim. Daha sonra bir kez daha beni aradı. ’Bir araya gelip durumu değerlendirelim’ dedikten sonra ben de kendisine ’İstiyorsanız buraya (tugaya) gelin’ dedim. Daha sonra kendisi de beni valiliği davet etti. Sonra da valilik binasına gittim. Valilik binasına gittiğimde girişte veya kapı önünde asker mangası yoktu. Binaya girdim, vali yoktu. Oradaki görevli polise sorduk, bilmediklerini söylediler. 15 dakika sonra vali ile emniyet müdürü geldi. İzleme merkezinin karşısındaki koordinasyon salonuna geçtik" dedi.

“Olayların seyrine göre hareket edelim”

Valiliğe darbe yapmaya değil, güvenliği sağlamak için geldiklerini valiye söylediklerini anlatan Şimşek, “Bu sırada dönemin emniyet müdürü, ‘Komutanım televizyondaki gelişmeleri takip edelim olayların seyrine göre hareket edelim’ dediğine bizzat tanık oldum. Bu konuda vali suskunluğunu korudu. Ben de, ‘Darbeyle bir bağlantımızın olmadığını, bizim tavrımız belli olduğunu, buraya sadece iyi niyetimizi dile getirmek için geldiğimizi’ söyledim. Valilikten tugaya dönerken de ne olduğunu tam olarak anlamayan ve aralarında bazı sarhoşların da bulunduğu bazı kişiler üzerime geldi. Kıyafetim yırtıldı ve bu kıyafetinde dosyaya delil olarak sunulmasını talep ediyorum” diye konuştu.

“Valiliğin yazısı olmadan birlik merkeze gelemezdi”

Ardından Şimşek’e, "Vali ve emniyet müdürün gözaltına alınması, derdest edilmesi ve toplanan kalabalığın üzerinden ateş açılması yönünde bir emir verdiniz mi?" diye soruldu. Şimşek, 15 Temmuz tarihi başta olmak üzere öncesinden ve sonrasında emri altındaki askerlere, "Valiyi derdest edin, şunu alın, bunu yapın" diye kanunsuz bir emir vermediğini, ateşi kimin açtığından haberi olmadığını, ateşin kesilmesi için emir verdiğini savundu. Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Cansever ise, Eruh 2’nci Komando Taburunun hangi maksatla Siirt’e çağrıldığını, bu konuda jandarma Komutanlığına haber verildiğini ancak emniyet müdürlüğüne neden haber verilmediği sordu. Cansever, taburun Şimşek’in talimatıyla 14 Temmuz’da şehre kaydırıldığını ve 15 Temmuz’da ise darbe girişimi sürecinin yaşandığını anlattı. Bunun üzerine Şimşek, "O gün şehir merkezinde 100 kişilik bir terör gurubunun sızdığı bilgisi vardı. Operasyonel faaliyetlere katılmak için 2’nci Tabur çağrıldı. Emniyet Müdürlüğüne haber verilmesi yönünde talimat verdim ancak emrim altındakiler bunu iletmemiş ise benim ne suçum var? Yani darbeyi önceden biliyordun demeye mi getiriyorsunuz? 15 Temmuz’dan bir gün önce yani 14 Temmuz’da terör olayları vardı. Eruh’taki birliğin Siirt’e getirilmesi şehir merkezindeki terör faaliyetleri ve yapılacak operasyon çalışmaları içindi. Bizzat valiliğin kayıtlı talep yazısı olmasa idi o birlik, Eruh’tan Siirt’e getirilmezdi" ifadelerini kullandı.

"Kendisini kurtarmak için yalan söylüyor"

Başsavcı Cansever, daha sonra, "Valiliği önüne 25-26 araçla gittiniz, her zaman valiliğe böyle mi gidiyorsunuz? Ve bir sanığın ifadesinde geçiyor, sizin vali ile emniyet müdürünün görevden alındığını söylemişsiniz. Mademki vali ile emniyet müdürü görevden alınmış ise, o zaman vali ile emniyet müdürünün güvenliğini ne diye almaya gittiniz?" diye sordu. Şimşek, soruya, “Bu Albay Necati Metin’in ifadesi. Muhtemelen kendisi kurtarmak için bu yalanı söylüyor. Yok böyle bir şey, ben böyle bir talimat vermedim. Vali ile emniyet müdürünün de görevden alındığı ile ilgili bir söz sarf etmedim. 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulunmak için valiliğe gitmedim. Eğer ben darbe yapmaya kalkışsaydım beni durduracak ikinci bir güç yoktu. 6-7 bin askerle yapamayacağım şey yoktur. Valiliğin önündeki kalabalığı dağıtmak 10 dakikayı almazdı" yanıtını verdi.