Dünya Sağlık Örgütü kayıtlarına göre kolon kanserinden her yıl teşhis konulan yeni vakıa sayısının 800 bin civarı olduğunu Liva Hastanesi genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Murat Kanlıöz, tanısı kolaylaşmasına rağmen halen yılda yaklaşık 500 bin kişinin bu hastalıktan hayatını kaybettiğini belirtti.

Kolon kanseri görülme sıklığı bakımından tüm kanserler arasında 4.sırada yer aldığını dile getiren Op. Dr. Murat Kanlıöz, kolon kanseri erkek ve kadınlarda eşit oranlarda görüldüğünü belirterek dünya genelinde vaka sayınısın da her geçen gün arttığını belirlendiğini kaydetti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon yeni vaka teşhis edildiğinin ve kolon kanserine bağlı yaklaşık 500 bin ölüm bildirildiğini ifade eden Op. Dr. Kanlıöz, “Epidemiyolojik çalışmalarda kolon kanserin yüksek yağ ve düşük fiber içeren diyetle beslenen toplumlarda daha sık görüldüğünü göstermiştir. Kalıtsal etkenler bu konuda büyük öneme sahiptir. Ailesinde kolon kanseri olan kişilerde kansere yakalanma ihtimali normalden daha yüksektir. Ayrıca daha önceden meme ve yumurtalık kanserini geçirmiş kişilerde ve ailelerinde kolon kanseri sıklığı daha fazladır. Gardner sendromu ve ailesel polipozis hastalığı kalıtsal hastalıklardır ve sıklıkla kolon kanserine neden olmaktadır. Bunların dışında ülseratif kolit ve crohn hastalığı da kolon kanseri ihtimalini arttırır. Kolon kanserinin oluşmasında hayvansal yağların tüketiminin etkili olduğu araştırmalar sonucu saptanmıştır. Ayrıca bazı kimyasal maddeler kanser nedenleri arasındadır. Sanayi işçilerinde, bazı fabrikalarda çalışanlarda kolon kanseri görülmesi kimyasal maddelerin etkisini ortaya koymaktadır” dedi.

Kolon kanseri belirtileri

Kolon kanseri belirtileri arasında, karında dolgunluk hissi, karın ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluk gibi etkenlerin yer aldığını belirten Liva Hastanesi Genel Cerrahlarından Murat Kanlıöz, “Bazen ishal ve bazende kabızlık görülebilir. Bazen büyük abdestte kan gelebilir. Bu tip şikayetlerin olması halinde hastanın mutlaka incelenmesini gerekmektedir. Kolon kanseri tanısı da artık oldukça kolay hale geldi. Kolonoskopi ile hastanın bütün kalın bağırsağı görüntülenir. Bu sırada, polip varsa alınır ve incelenir. Risk altındaki kişiler ve polip alınan kişiler kolonoskopi ile takip edilir. Doktorun gerekli gördüğü sıklıkta bu işlem tekrarlanmalıdır. Ayrıca gaitada gizli kan araştırılır. Yani dışkıda kan arama yöntemi ile dışkıda saptanması zor olan az miktardaki kanamalar saptanır. Bunların dışında gerekirse bağırsaktan biyopsi alınır ve incelenir” diyerek bu yönde sıkıntısı olanların mutlaka hekime başvurmasını tavsiye etti.

“Lifli gıdaları tercih edin, doğal beslenin”

İnsanoğlunun ağlık alanında yaşadığı problemlerin büyük çoğunluğunun yanlış beslenme ve hareketsizlikten kaynaklandığını, sağlık alanında alınacak en önemli tedbirin de doğal yaşam olduğunu kaydeden Op. Dr. Kanlıöz, “Kolon kanserinden korunmak için de bol lifli besinlerin tercih edilmesi kolon kanseri görülme sıklığını azaltmaktadır. Çünkü bu maddeler, kanserojen maddelerin yoğunluğunu azaltmaktadır. Yağlı besinlerle kolon kanseri arasında doğrudan ilişki vardır. Fazla miktarda kırmızı et ve yağlı besinler kolon kanseri ihtimalini arttırmaktadır. Bu nedenle bu besinlerin az miktarlarda tüketilmesinde fayda vardır. Kolon kanserinden korunmanın bir diğer yolu ise düzenli kontroller yaptırmaktır. Yapılan muayene ve kolon görüntüleme yöntemleri hastalığı önlemek veya erken tanı koymak için gereklidir. Özellikle ailesinde kolon kanseri olanların ve risk altındaki kişilerin yaptırması gerekir” diyerek yaşam boyu sağlık için herkesi doğal beslenme ve sporla yamayı önerdi.