Behlül gizli gizli yengesine hallenirken hiç sesimizi çıkarmadık, sonra bir fısıltı duyuldu nikahlı kocası Ednan Bey Bihter'e tecavüz edecek dediler arkadaşlar gidecekleri yerleri bile iptal etti.

Şarkı yarışması vardı ben küçükken. Biz kime oy verdik? Eskiden katil olan Bayhan'a...

Annem o evlilik programlarının başından hiç kalkmazdı. Semra kaynanayı izlemek için ciddi mesai yapardı. Oğlu uyuşturucudan öldü gittik Türk bayrağı ile uğurladık oğlancağızı. Hiç unutmam TV'ler canlı yayın yapmıştı.

Polat Alemdar ve Memati'ye üniversiteler de konferans verdirildiğini gördü bu gözler.

Fatmagül tecavüze uğrayacak diye eve misafir almayan komşu teyzeler biliyorum.

Ben küçükken Dallas'ın tekrar bölümleri oynardı. Hayal meyal hatırlıyorum ama, kimse Boby olmak istemezdi herkes Ceyar olma derdindeydi.

Hatta bizim mahalle de Dallas Cafe açılmıştı. İçeride ne entrikalar dönüyorsa artık...

Çok şükür Türkiye artık eski Türkiye değil.

"Abi ben adamın hasını beş kilometreden tanırım" sözü komik bir iddiadan öteye geçti.

Örneklerden de göreceğiniz gibi adamın hasını tanıma ve yanında olma konusunda ciddi yanlışlar yapmışız. Bir nebze değiştik kabul.

Ama aklıma takılan ciddi bir mesele de yok değil.

Nohutu kavurup leblebi yapmak ilk kimin fikriydi?

Taş atmak yerine ilk defa küfür eden adam. İlk pasif agresif; bildiğimiz anlamda medeniyetin kurucusu bu adam kimdi gerçekten?

Dur şu bağırsağı boşaltayım içine de kıyma koyup güneşte kurutayım" diye hangi kırık akıl etti ve neden?

Peki ya Kılıçdaroğlu?

İlk kim Kılıçdaroğlu'nu seçelim dedi?

Neden ısrarla onun doğru adam olduğu konusunda ısrarlılar.

Az medeniyet ya hu!