Eskiden beri genel bir yargı olarak oturmuş, “İnanırsan yaparsın!” anlayışı artık eskisi kadar geçerli değil. İnanmanın önemini perçinleyen şeyin gelişmiş ülkelerde gözlemlediğimiz “kararlılık” ve “Ar-Ge” olduğu düşünüldüğünde, bilişim dünyasında da hem inançlı hem de kararlı olmanın ve doğru planlanmış bir Ar-Ge yol haritası üretmenin önemi ortaya çıkıyor.

Birçok yatırımcı, günümüzde iş planlarının en önemli parçalarından birinin Ar-Ge çalışmaları olması gerektiği düşünüyor. Araştırmanın projeyi hayata geçirmede en önemli aşama olduğunu kanıtlayan bu deneyim sayesinde, ihtiyaçlar doğrultusunda en faydalı proje ortaya çıkıyor. Araştırmaların toplumsal faydaya dönüştürülmesi amacı ile çalışmalarına devam eden dünya teknoloji devi Oracle da Ar-Ge’ye en fazla bütçe ayıran firmalardan birisi. Oracle bu sayede ihtiyaç belirleme ve hayata geçirme noktasında başarılı projeler ortaya koyabiliyor. İnsan yaşamına katkılarının göz ardı edilemez büyüklükte olduğu çalışmaların özellikle eğitim, sağlık ve hizmet gibi önemli alanlarda kullanılabilirliği konusunda, verinin güvenliği ve sürdürülebilirliği üzerine araştırmalarla yola çıkmış durumda.

23 Haziran 2016 tarihinde gerçekleştirilen e-Devlet Yuvarlak Masa toplantısına katılan konuklardan Kamu Satış Yöneticisi Utku Kaya; “Oracle, 38 milyar doları bulan gelirinin önemli bir kısmını Ar-Ge’ye harcıyor. Geliştirme faaliyetlerinin önemli bir kısmı da standartlar üzerine. Standartların en önemli ve sayıca çok olan kısmı ise sağlık sektörünü kapsıyor. Oracle sadece yazılımları, donanımları, hizmetleri ve bildiğiniz diğer ürünleriyle değil, standartların gelişmesine olan katkısıyla da sağlık sektörünü destekliyor.” açıklamasında bulundu.

Sağlık sektöründe sunulan hizmetlerin, hastaların ve sağlık sektöründe çalışan personelin hayatını kolaylaştırmaya yönelik olduğunu önemle vurgulayan Kaya, ülkemizde kullanılan bir çok sağlık yazılımının, burada kazandığı başarı ve deneyim ile yurt dışına ihraç edilebilir nitelikte olduklarını da vurguluyor.