Nükleer silah tekeline Türkiye darbesi!

Nükleer silah denildiğinde kendilerinde olmasını avantaj sayan ancak başkalarının elinde bulundurmasını tehdit kabul edip baskı uygulayan terör devletlerine Türkiye darbesi geliyor.

BİLİM ve TEKNOLOJİ 15.04.2018, 10:47
Nükleer silah tekeline Türkiye darbesi!
Peki, böyle bir ortamda küresel güç olma yolunda ilerleyen Türkiye, nükleer silah üretme seçeneğini masaya koyar mı?

Bu sorunun cevabına gelmeden önce daha önce gelişim serüveninin ele aldığımız Türkiye’nin nükleer enerji hamlesi olan Akkuyu Nükleer Santrali projesinin neden önemli olduğunu anlatalım. Çünkü bu projeyi önemli kılan da ülkelerin nükleer enerjiye duyduğu ihtiyaçtan kaynaklanıyor.

En başta enerji politikalarıyla ilgili olan bu projede Türkiye’nin birkaç hedefi var. Birincisi yıllarca büyük harcamalarda bulunan Türkiye, enerji ithalatını azaltmak yani enerjide dışa bağımlılığının indirgemek istiyor. Bunun için gerekli olan enerji kaynaklarını çeşitlendirmede ise en önemli alternatifi nükleer enerji oluşturuyor.

TÜRKİYE’NİN HEDEFİ

Her şey yolunda giderse Türkiye, Akkuyu nükleer güç santrali ile sahip olduğu elektrik enerjisinin mevcut gücüne 4800 Megavat daha güç katmış olacak. Bu da tek başına nüfusu milyonları aşan İstanbul’un gibi koca bir metropol şehrin enerjisini karşılayabilen bir güç demek. Bu oran nükleer santralin elektrik üretimine yaptığı katkıyı gözler önün seriyor. Bitimi 2023’te denk getirilmesi hedeflenen Akkuyu santrali ile birlikte nükleer teknolojiler alanında teknoloji transferine başlayacak olan Türkiye’nin, zamanla kendi nükleer santralini üretebilecek bir kapasiteye ulaşması hedefleniyor. Yap-işlet modeli ile inşa edilecek Akkuyu santrali projesi kapsamında çalışmalarda 600’e yakın mühendis’in Rusya’da bu teknoloji üzerine yetiştirilmiş olacak.

DÜNYANIN NÜKLEER HARİTASI

Aktif olarak enerji üretiminde kullanılan nükleer gücün dünyadaki dağılımına baktığımızda toplamda 30 ülkede 449 nükleer santral olduğu görülüyor. Bu rakama ek olarak bugün hali hazırda inşası devam eden nükleer santrallerin sayısı ise 56. Çoğu da gelişmiş ülkelerde bulunuyor. Sahip olduğu 100 nükleer santralle listenin zirvesindeki ABD’de ülkenin elektrik ihtiyacının yaklaşık beşte biri bu santraller üzerinden karşılanıyor.

Diğer yandan Avrupa Birliği ülkesi üyeler enerji ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 30’unu nükleer güç ile karşılıyor. Toplam 130 nükleer santrale sahip 14 üye ülke arasında Fransa başı çekiyor.

Son dönemde nükleere rağbet gösteren ve bu gücü elinde tutmak için harekete geçen ülkeler arasında daha önce bu alanda esamesi okunmayan ülkeler de var. Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan ve Bangladeş gibi ülkeler dünyanın üzerine kurulan nükleer çatının altında yer almak için çabalıyor. Dahası Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkeleri de birden fazla reaktör projesiyle bu sahada öne çıkmanın hesaplarını yapıyor.

NÜKLEER SİLAH TEKELİ

Bugün nükleer reaktör ve enerji transferinde tekel oluşturan ülkeler yeni reaktör kurma talebinde bulunan ülkelerle sahip oldukları nükleer gücü paylaşmak istemiyorlar. Nükleer enerjideki mevcut tekellerini sürdürmek için bu alandaki transferlere son derece cimri tavır sergiliyorlar. Ayrıca nükleer silahlanma ihtimalinden korkan ve aynı zamanda “gelişmiş” kategorisinde bulunan bu ülkelerin enerji ihtiyacının önemli kısmını nükleer santrallerden sağladığı da ortada. Hal böyleyken yıllarca Türkiye’nin bu alandan uzaklaştırılmasının ve her hamlesinde ayaklarına “çevre” tartışmaları prangasının vurulmaya çalışılmasının nereden kaynaklandığını belli ediyor.

TÜRKİYE NE YAPACAK?

Birçok uluslararası ilişkiler uzmanı günümüz koşullarında nükleer silahların yayılması korkusunu yersiz buluyor. Öyle ki nükleer üzerine kurulu küresel sistem içinde daha fazla nükleere sahip olmak caydırıcılığı daha yüksek bir ortam sağlıyor. Bu şartlarda ABD ve Rusya gibi iki büyük gücü temsil eden iki ülkenin savunma bütçelerinin büyük kısmı konvansiyonel silahlardan çok nükleer silahlara ayrılmış durumda. Harcadıkları bütçelerle sınırsız menzilde nükleer füzelere sahip olan bu ülkeler dünyanın hükümranlığına soyunurken başta Türkiye olmak üzere sürekli olarak Batı’nın taarruzları altında ezilen Müslüman ülkelerin bu noktada pasif kalması ne kadar doğru?

Bakıldığında bugüne kadar Türkiye’nin gelecek planlamalarında kısa vadede gerçekleştirileceği açıklanmış bir nükleer silah projesi bulunmasa da Batılı ülkelerin bu konudaki endişeli. Gelecekte söz sahibi olmak ve mevcut güç dengesi içinde kendine yer bulabilmek noktasında aklın yolu bir ve bu ülkeler karşılarında güçlü bir Türkiye görmek istemiyor. Zira yakın zamanda Alman medyasında yer alan “Türkiye, uranyum zenginleştirme teknolojisiyle silah sahibi olmayı hedefliyor” iddiaları Batı’nın bu endişelerini delili hükümünde.

BATI NEDEN ENDİŞELİ?

Burada Batı’nın asıl korkusu şu: Kan, gözyaşı ve zulüm tarlasına döndürdükleri coğrafyalardan doğacak bir karşı direnişin öncüsü olacak Türkiye’nin kendilerine yönelecek tehditleri büyüterek adeta önünde durulması imkânsız bir fırtınaya dönüşmesi ihtimali.

Tüm bunlar bir yana Ege, Karadeniz, Akdeniz ve güney sınırında çeşitli senaryolar devreye sokularak köşeye sıkıştırılmaya çalışılan Türkiye, bugün müttefik bildiği ülkeler tarafından tehdit ediliyor. Buna karşılık kendi düşman tanımını ortaya koyan ve sınırının hemen yanı başındaki terör unsurlarına nefes aldırmayan Türkiye’nin, mevcut konjonktür de güncel ve yaygın savunma imkanlarına sahip olma çabası akla aykırı bir durum değil. Hatta ülke olarak yaşadığı bölgesel ve küresel ölçekli tehditler değerlendirildiğinde Türkiye için caydırıcılık kalkanını güçlendirmek için nükleer silah sahibi olmasının bir zorunluluk ve sorumluluk olduğu da söylenebilir.

Türkiye’nin nükleer takvimi

Reaktörü Rosatom inşa edecek. İnşaat sürecinin yüzde 40’ında Türk şirketler bulunacak. Projenin maliyeti yaklaşık 20 milyar dolar olacak. Santralin 4 nükleer reaktör ünitesinden ilki, 2023’te elektrik üretimine başlayacak. Nükleer enerji fosil yakıtlara göre çok daha az miktarda karbondioksit salınımı gerçekleştirmesi açısından daha temiz bir enerji. Türkiye için ilk adım olan Akkuyu’dan sonra sırada Sinop’taki ikinci ve halen yeri belli olmayan üçüncü nükleer santral projeleri devreye girecek.

Kaynak: Diriliş Postası (Muhammed Şimşek)

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 19 Mart 2024
İmsak 05:37
Güneş 07:02
Öğle 13:17
İkindi 16:40
Akşam 19:22
Yatsı 20:41
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13
Günün Karikatürü Tümü