15 Temmuz'u planlayanların cambazlıkları, hileleri, tuzakları, ihanetleri şeytanı çırak durumuna düşürecek kadar dehşetli.

Darbe gecesinin haftasında ekrana yansıyan bazı nahoş görüntüler, vahim hadiseye gösterilen refleks, atılan ve atılacak muhtemel adımlardan dolayı;

"Ergenekon ve diğer darbe teşebbüslerine dair davalarda olduğu gibi bu meselede sulandırılmasın, dehşetli tuzaklarla zalimlerin arasına dahil edilen masumlar yüzünden yeni vartalara düşülmesin, darbeci alçakların masumları kalkan yapmasına müsaade edilmesin, devlet aklına yakışır şekilde adil davranılsın zira adalet merhametin ta kendisidir" demiştik.

"Bir cani yüzünden dokuz masum hatta dokuz cani yüzünden bir masumun hakkı ketmedilirse dehşetli bir zulüm ve haksızlık olur" hakikatini hatırlatmıştık.

5–10 sene sonra milleti ve devleti zor duruma sokacak hatta düşünmesi bile ürpertici olan tuzaklara intikam hissiyle düşülmesin de demiştik.

Hak haktır küçüğüne büyüğüne bakılmaz, bir günahkar yüzünden yakınları mesul olmaz düsturlarını da münferiden ve müçtemian ifade etmiştik.

Geçen hafta Bursa Uludağ üniversitesi akademisyenlerine 8 kişiye dair operasyon haberini basından öğrendik.

Diğer yedi kişiyi tanımıyorum. Ancak mühendislik fakültesi dekanı Prof. Dr Abdulvahab Yiğit'i yakinen hem de uzun zamandır tanıyorum–tanıyoruz.

Kendisi halis ve samimi bir Nur Talebesidir. Hatta bu yapının (FETÖ) ilk evvelinden itibaren nurlara rakibâne çığır hareketi olduğunu, hareket tarzlarının Risale–i Nur’a muhalif olduğunu ifade eden ve herkesin hususan siyasilerin yakın olduğu dönemlerde dahi mesafesini muhafaza eden şuurlu, basiretli Nur Talebelerinden birisidir diye biliyoruz ve bunun şahidiyiz.

Haberde akademisyenler için ByLock kullanıldığı ve para ele geçirildiği iddia ediliyor. Bu doğru bir iddia olabilir ancak sanki her birisi bu işin içinde gibi lanse edilmesi fevkalade yanlış.

Abdulvahab hocanın telefonunda bu adı geçen rezalet uygulama bulunmadığı sabit. Bu alçakların kendi aralarındaki yazışmalarda ismi geçmiş deniliyor.

El insaf diyoruz bizde.

Şimdi bu olaya bakınca insan dehşete düşüyor ve ne, neden oluyor diye düşünmeden edemiyor.

1. Dekan olan bir zatın ismi, her makamı ellerine geçirmeye çalışan bu yapı tarafından elbette ki gündemlerinde olacaktır.

2. Kendilerinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan bu şebeke kendileri gibi olmayan hocam ile mutlaka uğraşmıştır ve kulislerinde de konuşulması kuvvetle muhtemeldir.

3. Tesbit edilen, tutuklanan veya henüz kripto durumunda olan şebeke üyeleri alçakça bir planla bu yargılama sürecini geniş daireye yaymak, fetö/pdy davası üzerinde şüpheler uyandırmak için böyle bir tezgah kurdukları aşikar.

4. Toplumda acabalar oluşturmak, Ergenekon sürecinde olduğu gibi masumları da arada götürmek, yetkilileri şaşırtmak, bu ve benzeri masumlar üzerinden oluşturacakları algı ile gerçek zalim ve suçlular hakkında milleti ve idareyi şüpheye düşürmek gibi şeytani bir tezgah bu.

5. FETÖ ve muhiblerinin "bütün cemaat ve tarikatlar yok edilecek, biz masumsuz, hükümet hainane zulmediyor" iddiaları için başta nurcular olmak üzere diğer dini gruplardan ne kadar masum zarar görürse, bu hadiseler ne kadar geniş bir tabanı etkilerse o kadar bu iddia zemin bulacak ve oyun içinde oyun kurulmuş olacak.

Şuan tutuklu yargılanmak üzere tutuklanan Prof. Dr. Abdulvahab Yiğit hocamızın masum olduğuna, darbecilerle ilgisi olmadığına adım gibi eminim–eminiz ve şahidim–şahidiz.

Adalete itimad ediyor ve tez zamanda hakkın tecelli edeceğine inanmak istiyoruz.

Hükümet erkanı ve yetkililerimizin dikkatli davranmasını bekliyor ve devletimizin bekasına, milletimizin istikbaline kurulan tuzakların sahiplerinin başında patlamasını cenabı haktan niyaz ediyoruz.

Hocama ve yakınlarına geçmiş olsun. İnşallah bu musibet haklarında hayırlı neticelere vesile olur.

Şu soruda unutulmamalı...

Yakinen tanıdığımız Abdulvahab hocam gibi masumların sayısı çok mu acaba?

Eğer öyleyse milletimizin, devletimizin ve hükümetin vay haline ki vah haline. Allah yardımcımız olsun.

Hükümet yetkilileri ve Sn. Cumhurbaşkanı’nın sürekli vurguladığı gibi bu çetenin çok azına ulaşıldığı, mücadelenin devam ettiği, silahlı güçler başta olmak üzere bütün kurumlarda etkin oldukları doğru ise HER HAREKETTE bin defa düşünmek, ondan sonra hareket etmek icab eder.

Allah'ın laneti ve Peygamberimizin hendek muharebesinde yaptığı beddua vatan hainlerinin, darbecilerin, darbe sevicilerin, millete tuzak kuranların üzerine olsun.

Amin.

Kaynak: Beyaz Gündem (İ. Kartal)