İstanbul’a 50 kilometre uzaklıktaki Ballıkayalar Tabiat Parkı içerisinde barındırdığı yüzlerce yabani hayvan ve bitki türleri ile doğaseverlerin uğrak noktası haline geldi. Parkı ziyaret eden yaban hayatı fotoğrafçısı Ümit Malkoçoğlu, “Alanın korunaklı yapısı son derece zengin bir biyo çeşitliliğe ev sahipliği yapmasına sebep oluyor” dedi.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yer alan 200 milyon yıllık tarihi geçmişe sahip Ballıkayalar Tabiat Parkı, içerisinde farklı hayvan ve bitki türleri barındırıyor. 200 milyon yıllık geçmişe sahip park, derinliği 80 metreyi bulan, genişliği ise 40 ve 80 metre arasında değişen, yaklaşık 2 km uzunluğa sahip karstik bir yapı özelliği taşıyor. Ballıkayalar Deresinin kireç taşlarını aşındırmasıyla oluşan vadi, bünyesinde farklı hayvan ve bitki türlerini barındırıyor. Trekking, kaya tırmanışı ve kamp gibi aktiviteler yapılabildiği alan, doğa sporcuları ve fotoğrafçıların uğrak noktası haline geldi.

Yüzlerce hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapıyor

Bölgenin çok sayıda farklı türde hayvan ve bitkiye ev sahipliği yaptığını dile getiren yaban hayat fotoğrafçısı Ümit Malkoçoğlu, “Yaklaşık 10 yıldır Ballıkayalar’daki canlı çeşitliliğini fotoğraflamaya çalışıyorum. Ballıkayalar yaklaşık 200 milyon yaşında kanyon görünümlü genç bir vadi. Bu korunaklı yapısı son derece zengin bir biyo çeşitliliğe ev sahipliği yapmasına sebep oluyor. Alanda yüzlerce bitki türünü, onlarca memeli hayvan türünü, 50’ye yakın kelebek türü, yaklaşık 110 ayrı kuş türünü yıl boyu gözlemlemek mümkün. Alandaki bitki türlerinin en gözde olanları orkideler. Ülkemizde yaklaşık 170 orkide türü var. Bunların 20 kadarını Ballıkayalar Tabiat Parkı’nda gözlemleyebiliyorsunuz. Bu dar bir alan için son derece zengin bir biyolojik çeşitliliğin göstergesidir. Bir düzineden fazla büyük memeli hayvanı Ballıkayalar Tabiat Parkı’nın sınırları içerisinde görebiliriz. Bunların başında Su Samuru gibi son derece nadir ve önemli bir tür geliyor. Yaban Domuzu, karaca, tilki, çakal, yaban tavşanı, porsuk, sincap ve sansar gibi türleri alanda görebilirsiniz. Alan Kelebek türleri açısından da son derece zengin. Bunların başında Güneyli Fisto isimli Mart ve Nisan aylarında uçuşta olan bir tür var. Onun haricinde çok gözlü mavi, çok gözlü esmer gibi türleri alanda görmek mümkün” dedi.

Öğrenciler için bir doğa okulu

Bitki ve hayvan türlerinin korunması amacıyla 1995 yılında Tabiat Parkı ilan edilen Ballıkayalar’ın çok sayıda kuş türüne de ev sahipliği yaptığının altını çizen Yaban Hayat Fotoğrafçısı Malkoçoğlu, “Sarı Mükallit, Çapraz Gaga, Gökkuzgun nadir olarak gözlemlenen türler. Ayrıca alanda yalıçapkını, dere kuşu, alaca ağaç kakan ve yeşil ağaç kakan gibi türleri de gözlemleyebiliyorsunuz. Ballıkayalar Tabiat Parkı çevresindeki sanayi ve insan varlığına rağmen bütün bu zengin biyolojik çeşitliliği bünyesinde barındırabiliyor. Bölgemizdeki en önemli yaban sığınaklardan bir tanesi konumunda. Bu potansiyeli ile kuş, kelebek ve çiçek gözlemcileri için çok önemli bir nokta. Aynı zamanda Kocaeli ve İstanbul’daki okullar için Biyolojik çeşitliliğin izlenebileceği doğadaki dengenin gözlemlenebileceği ve çocuklara öğretilebileceği bir doğal alan olarak da nitelendirebiliriz” şeklinde konuştu.