Dış görüntü asla sizleri aldatmasın.
Açıkça gösterime sunulan doğrular kadar insanları hataya düşüren hiçbirley yoktur. Aslında CHP'de herşey olağan seyrinde ve planlandığı gibi devam ediyor. 24 Haziran seçimleri için açıklanan aday listesinin ardından CHP İçerisinde iç karışıklık ve çift başlılık baş göstermiş gibi gözüksede, aslında yaşananların her biri plan dahilinde.
Figüranlar ise plana mütabık hareket ediyorlar. Son bikaç yıldır, iç yüzü deşifre olan CHP, artık kendi taraftarlarından bile beklediği ilgi ve alakayı göremeyeceğini anladığı için kabuk değiştirerek, bazı gruplar ile kurup yönettiği, İYİ Parti bayrağı altında toplanmayı hedefliyor. Bir ay önce, CHP'li 20 hülleci vekilin emaneten İYİ Parti amblemi altında toplanması bunun en bariz örneğidir. Yani anlayacağınız, CHP'de tasfiye süreci devam ediyor.
Aday listelerine alınmayan mimli isimler direk olarak İYİ Parti'ye kayıtlarını yaptıracağından hiç mi hiç şüpheniz olmasın. Bunun dışında 24 Haziran seçımleri için muhalefetin asıl planının ne olduğunuda hepimiz biliyoruz. Amaçları birinci tura bağımsız adaylarla girip, Erdoğanı %50 bandının altında bırakarak seçimi ikinci tura taşımak.
İkinci turdada MERAL AKŞENER'İN etrafında toplanarak onu başkan yapıp, AK Parti ve MHP dışındaki bütün mimli partileri İYİ PARTİ'YE tasfiye etmenin peşindeler. Nitekim aldığım duyumlara göre, Selahaddin Demirtaş'ı aday olarak gösteren HDP'liler ve Muharrem İnce'yi aday gösteren CHP'liler yaptıkları ev ziyaretlerinde, el altından oylarınızı Meral Akşener'e vereceksiniz diye telkinde bulunuyorlarmış.
Hatta hatta görgü şahitleri, Meral Akşener'in adaylığını koymak için topladığı imzaların büyükçe bir kısmının HDP'lilere ve CHP'lilere ait olduğunu iddia ediyorlar. Bu da benim TASFİYE PLANI iddiamı doğrular nitelikte. Haa! Bu partilerin mensupları meclise girince siyasete İYİ Parti bayrağı altında mı devam edecekler? Yoksa kendi partilerinden siyaset yapmaya mı devam edecekler? Onu zaman gösterecek.
Lakin bilinen bir şey varsa o da hepsinin rotasını Pensilvanya'ya çevirdiğidir. Bakın arkadaşlar, CHP içerisinde son zamanlarda Muharremciler ve Kemalciler diye bir bölünme olduğunu iddia eden arkadaşlar, küçük parçaları bırakıp, büyük resme bakmayı deneseler, aslında durumun hiçte öyle göründüğü gibi olmadığını görecekler.
CHP'de bölünme söz konusu değil. Solcuların açıktan İYİ Partiye kayıtlarını taşıması kendi seçmenleri arasında kabul görmeyeceği için ve kendi aralarında infiale neden olacağı için birilerini küskünler hareketi adı altında İYİ Parti'ye tasfiye edecekler. Bu yüzden bölünmüşlük görüntüsü veriyorlar. Adım adım tasfiye söz konusu yani...
Muharrem İnce şimdiye kadar defalarca Kemal Kılıçdaroğlu ile karşı karşıya gelmiş gibi görünse de bizler toplum olarak bu ikilinin hiçbir şekilde kavgasına veya dövüşüne şahitlik etmedik. Çünkü Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu'nun parti liderliğine son vermek için değil. Onun parti liderliğinin devamı için çalışan ve bunun içinde zaman zaman parti içerisindeki muhalif durumları yatıştırmak için göstermelikte olsa kongrelerde adaylığını koyan bir bireydir.
Amacı Kılıçdaroğlu'nun karşısındaymış gibi davranıp, bir başka muhalif oluşumun önünü kesmektir. Kılıçdaroğlunu yıkmak değil.. Kılıçdaroğlu'nu partinin başında tutmaktır. Nitekim son seçimde de yine Muharrem İnce adaylığını koyarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP liderliğini koruma altına almış oldu. Eğer ki Kılıçdaroğlu kendisine yapılan baskılara dayanamayıp, bu son seçimde adaylığını koymuş olsaydı ve bu seçimin sonunda yenilgiye uğramış olsaydı, Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitecekti.
Muharrem İnce bu seçimde de yine Kemal Kılıçdaroğlu'nun önüne yattı ve Kılıçdaroğlu'nu bir kez daha partinin başında tutmayı başardı. İşin ilginç tarafı İnce, bu seçimi kaybedeceğini bile bile adaylığını koydu ve bu seçimin sonunda kaybedeceğini bildiği içinde sempatik hareketler yaparak, halkın gönlünü kazanmaya çalışıyor.
Delidir ne yapsa yeridir modunda geziyor. Böylece seçimden sonra insanların onun üzerine gelmesinin önüne geçmeyi amaçlıyor. Zaten CHP'nin amacı seçim kazanmak değil seçimi 2. tura taşıyarak Meral Akşener'i Başkan yapmaktır. CHP'nin artık son yıllarını yaşadığı ve çöküş sürecine girdiği doğrudur fakat bu zihniyetin yok olmasını değil de bir başka yapı altıda varlığını idame ettirmesini amaç edinen iç ve dış mihraklar, CHP'yi İYİ Partiye tasfiye ediyor..
Yani anlayacağınız, İP, bir parti değil, tıpkı içerisinde yıllar boyunca teröristleri barındıran, koruyan ve kollayan, sonundada doksanlı yıllarda PKK terör örgütünü siyasal platforma taşıyan, meclise sokan CHP gibi terörist koruma ve kollama kampıdır.
Özgürlük naraları atarak, ABDULHAMİD'i tahttan indirip İSRAİL'i kuranlar. Yine aynı naraları atarak, ERDOĞAN'ı koltuğundan indirip BÜYÜK İSRAİL'i kurmanın hayaliyle yanıp tutuşuyorlar..
Tesadüf değil yani...
Açıkça gösterime sunulan doğrular kadar insanları hataya düşüren hiçbirley yoktur. Aslında CHP'de herşey olağan seyrinde ve planlandığı gibi devam ediyor. 24 Haziran seçimleri için açıklanan aday listesinin ardından CHP İçerisinde iç karışıklık ve çift başlılık baş göstermiş gibi gözüksede, aslında yaşananların her biri plan dahilinde.
Figüranlar ise plana mütabık hareket ediyorlar. Son bikaç yıldır, iç yüzü deşifre olan CHP, artık kendi taraftarlarından bile beklediği ilgi ve alakayı göremeyeceğini anladığı için kabuk değiştirerek, bazı gruplar ile kurup yönettiği, İYİ Parti bayrağı altında toplanmayı hedefliyor. Bir ay önce, CHP'li 20 hülleci vekilin emaneten İYİ Parti amblemi altında toplanması bunun en bariz örneğidir. Yani anlayacağınız, CHP'de tasfiye süreci devam ediyor.
Aday listelerine alınmayan mimli isimler direk olarak İYİ Parti'ye kayıtlarını yaptıracağından hiç mi hiç şüpheniz olmasın. Bunun dışında 24 Haziran seçımleri için muhalefetin asıl planının ne olduğunuda hepimiz biliyoruz. Amaçları birinci tura bağımsız adaylarla girip, Erdoğanı %50 bandının altında bırakarak seçimi ikinci tura taşımak.
İkinci turdada MERAL AKŞENER'İN etrafında toplanarak onu başkan yapıp, AK Parti ve MHP dışındaki bütün mimli partileri İYİ PARTİ'YE tasfiye etmenin peşindeler. Nitekim aldığım duyumlara göre, Selahaddin Demirtaş'ı aday olarak gösteren HDP'liler ve Muharrem İnce'yi aday gösteren CHP'liler yaptıkları ev ziyaretlerinde, el altından oylarınızı Meral Akşener'e vereceksiniz diye telkinde bulunuyorlarmış.
Hatta hatta görgü şahitleri, Meral Akşener'in adaylığını koymak için topladığı imzaların büyükçe bir kısmının HDP'lilere ve CHP'lilere ait olduğunu iddia ediyorlar. Bu da benim TASFİYE PLANI iddiamı doğrular nitelikte. Haa! Bu partilerin mensupları meclise girince siyasete İYİ Parti bayrağı altında mı devam edecekler? Yoksa kendi partilerinden siyaset yapmaya mı devam edecekler? Onu zaman gösterecek.
Lakin bilinen bir şey varsa o da hepsinin rotasını Pensilvanya'ya çevirdiğidir. Bakın arkadaşlar, CHP içerisinde son zamanlarda Muharremciler ve Kemalciler diye bir bölünme olduğunu iddia eden arkadaşlar, küçük parçaları bırakıp, büyük resme bakmayı deneseler, aslında durumun hiçte öyle göründüğü gibi olmadığını görecekler.
CHP'de bölünme söz konusu değil. Solcuların açıktan İYİ Partiye kayıtlarını taşıması kendi seçmenleri arasında kabul görmeyeceği için ve kendi aralarında infiale neden olacağı için birilerini küskünler hareketi adı altında İYİ Parti'ye tasfiye edecekler. Bu yüzden bölünmüşlük görüntüsü veriyorlar. Adım adım tasfiye söz konusu yani...
Muharrem İnce şimdiye kadar defalarca Kemal Kılıçdaroğlu ile karşı karşıya gelmiş gibi görünse de bizler toplum olarak bu ikilinin hiçbir şekilde kavgasına veya dövüşüne şahitlik etmedik. Çünkü Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu'nun parti liderliğine son vermek için değil. Onun parti liderliğinin devamı için çalışan ve bunun içinde zaman zaman parti içerisindeki muhalif durumları yatıştırmak için göstermelikte olsa kongrelerde adaylığını koyan bir bireydir.
Amacı Kılıçdaroğlu'nun karşısındaymış gibi davranıp, bir başka muhalif oluşumun önünü kesmektir. Kılıçdaroğlunu yıkmak değil.. Kılıçdaroğlu'nu partinin başında tutmaktır. Nitekim son seçimde de yine Muharrem İnce adaylığını koyarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP liderliğini koruma altına almış oldu. Eğer ki Kılıçdaroğlu kendisine yapılan baskılara dayanamayıp, bu son seçimde adaylığını koymuş olsaydı ve bu seçimin sonunda yenilgiye uğramış olsaydı, Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitecekti.
Muharrem İnce bu seçimde de yine Kemal Kılıçdaroğlu'nun önüne yattı ve Kılıçdaroğlu'nu bir kez daha partinin başında tutmayı başardı. İşin ilginç tarafı İnce, bu seçimi kaybedeceğini bile bile adaylığını koydu ve bu seçimin sonunda kaybedeceğini bildiği içinde sempatik hareketler yaparak, halkın gönlünü kazanmaya çalışıyor.
Delidir ne yapsa yeridir modunda geziyor. Böylece seçimden sonra insanların onun üzerine gelmesinin önüne geçmeyi amaçlıyor. Zaten CHP'nin amacı seçim kazanmak değil seçimi 2. tura taşıyarak Meral Akşener'i Başkan yapmaktır. CHP'nin artık son yıllarını yaşadığı ve çöküş sürecine girdiği doğrudur fakat bu zihniyetin yok olmasını değil de bir başka yapı altıda varlığını idame ettirmesini amaç edinen iç ve dış mihraklar, CHP'yi İYİ Partiye tasfiye ediyor..
Yani anlayacağınız, İP, bir parti değil, tıpkı içerisinde yıllar boyunca teröristleri barındıran, koruyan ve kollayan, sonundada doksanlı yıllarda PKK terör örgütünü siyasal platforma taşıyan, meclise sokan CHP gibi terörist koruma ve kollama kampıdır.
Özgürlük naraları atarak, ABDULHAMİD'i tahttan indirip İSRAİL'i kuranlar. Yine aynı naraları atarak, ERDOĞAN'ı koltuğundan indirip BÜYÜK İSRAİL'i kurmanın hayaliyle yanıp tutuşuyorlar..
Tesadüf değil yani...
