Cumhurbaşkanı Erdoğan, “güncelleme” tartışmalarından dolayı eleştiriliyor. Tabi bugüne kadar “koyun” gözüyle bakılan bir grup insan da dini hassasiyeti nedeniye bu eleştirilerin merkezinde yer alıyor. Bu duruma birileri çok şaşırıyor!

Erdoğan taraftarları;

1- “Koşulsuz şartsız Erdoğan’ı desteklerim, vardır bir bildiği bugüne kadar olduğu gibi” kesimi
2- “Erdoğan yanlış söyledi ama birlik ruhunu feda etmemek için susmalıyız” kesimi
3- “Erdoğan yanlış söyledi ama muhabbetle düzeltmeliyiz, eleştiri ile değil” kesimi
4- “Erdoğan yanlış söyledi ve düzeltilmeli” kesimi
5- “Erdoğan doğru söyledi, katılıyorum” kesimi

olmak üzere 4 ana kesimden oluşan bir Erdoğan taraftarı insanlar, bazen birbiri ile sosyal medyada birbirine giriyor. Hatta birbirlerine ihanete varan ithamlarda bulunuyorlar.

1- “VARDIR BİR BİLDİĞİ”CİLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan elbette bugüne kadar dünyanın kaderini belirleyen önemli bir role sahiptir, inkar edilemez. Ve hatta dünya Müslümanlarının en güçlü lideridir. İslam noktasında da alt yapısı iyi bir bireydir. Mazlum ve masum dünya insanının da umudu olmayı başarmıştır. Ancak bunlar "yanlış yapamayacağı" algısını oluşturursa büyük bir hezeyandır. 1’nci kesim maalesef bu hezeyan içerisindedir ve Erdoğan’a sadık bir oy potansiyeli gibi görünse de en çok zararı verebilecek potansiyele sahip kesimdir. Teferruatına girmeyeceğim.

2- “BİRLİK RUHU İÇİN SUSALIM”CILAR

Evet, çok önemli bir mesele, “birlik ruhunu korumak” konusudur. Hatta bu birlik ruhunun korunması binlerimiz şehit olsak yine ucuz düşecek kadar değerli bir meseledir. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu birlik ruhunun görünen kalbi hükmündedir. Lakin, Bediüzaman’ın meşhur sözüyle ifade edecek olursak, “Hakkın hatırı alidir, hiçbir hatıra feda edilemez.”

Eğer Hakkın hatırını, birlik ruhunun ana sütunları olarak gören bizler, birlik ruhu için susalım dersek, birlik ruhunu dinamitlemiş olmaz mıyız? Mazlumun ve masumun umudu, Müslümanların ve vatanımızın lideri olan Erdoğan, tüm bunları Allah’ın inayetine borçluyken, biz Allah’ın hatırını bu güzel sıfatlarla muttasıf Erdoğan için yok sayarsak, kendimizle çelişmez miyiz?

3- “MUHABBETLE DÜZELTELİM”CİLER

Haklısınız bir derece hakkınız var. Ancak ülkemizin lideri ve dünya Müslümanları nezdinde liderliğiyle umut kaynağı olan Erdoğan, bu sözleriyle İslam dünyasında “güncelleme” sözleriyle öyle bir tehlikenin müsebbibi olabilir ki eğer bu üstün körü geçilirse ve sessiz kalınırsa engellenemez.

Avrupa kafirleri ve Asya münafıkları zaten İslam’ın içine sızan kuklaları ve kurtçukları ile İslam’ı kendilerine göre “güncellemeye” çalışıyor. Bunlara yol açılır. İslam’ın güncellenmeye ihtiyacı yoktur. Müslüman’ın fabrika ayarlarına dönmeye ihtiyacı vardır.

Sakın içtihat helaldir, Erdoğan bunu kastetti deyip, vicdanınıza teselli için fetva bulmaya kalkmayın. Erdoğan’ın niyetinden veya itikadından benimde şüphem yok. Ancak ehl-i ilme ait bir meselenin bu kadar ucu açık ve lastikli sözlerle ifadesi, ifrat ve tefritin amel ve itikatta vücuduna sebep olabilecek niteliktedir. Tehlike burada başlamaktadır. Bizi rahatsız eden de budur.

Her şeyden önce bizim Erdoğan’a muhabbetimiz de Allah içindir. Biz onu Allah için severiz. Erdoğan bizim putumuz değil, liderimizdir. Şimdi kızmamız da Allah içindir ve sevgimiz gibi Hakka olan intisabımızın iktizasıdır.

4- “YANLIŞI DÜZELTİLMELİ”CİLER

Evet, bende bunlar içindeyim. Sanki bu seçeneğe gelmeden gayet açıkça rengimi beyan ettim. Aslında neden bu yanlışın düzeltilmesi gerektiğini de bir parça izah ettim.  Ancak şuna değinmekte de fayda var. Eleştirirken de bir mihenge sahip olmak gerek. Söylediğimiz sözün hangi rüzgarın esintisine karışacağını bilmek gerek. Benim mihengim Üstadım Hz. Ali’dir (r.a) ve onun mihengi hükmündeki naslardır. Bunları Erdoğan’da hatırlattı aslında sonraki konuşmalarında.

Hz. Ali bir gün savaştığı bir kafiri kesecekken, kafir yüzüne tükürür. Bunun üzerine Üstad-ı Azam kesmekten vazgeçer. Gerekçesi sorulduğunda ise, yüzüne tükürdükten sonra kalbinde hissettiği hiddettir. Allah için keseceği düşmanını bu sefer nefsi için kesme tehlikesinden çekindiğinden kesmekten vazgeçer.

Erdoğan düşman değil, o yüzden bu kıssadan hisse almakta zorlaşıyor. Erdoğan dost olsa da onu eleştirirken de dikkat etmek gerekir. Mesela, bir eleştiriyi aynı cümlelerle ifade edebiliriz. Ancak birinin altında ilmi enaniyet, diğerinin altında Hakkın hatırı olabilir. Bu cihetle benim gibi bu “yanlış düzeltilmeli”cilerin de niyetten itibaren çok hassas olması gerekir.

5- “DOĞRUDUR, KATILIYORUM”CULAR

Bu kesime diyecek bir şeyim en azından şimdilik yok. Doğru diyorsan, doğruluk kriterlerimiz zaten oldukça farklıdır. Ama bu düşüncede ki insanlarda gördüğüm genel birkaç özellikten de bahsetmeden geçemeyeceğim. Genellikle 1’nci gruptadırlar fakat kendini “entelektüel” görmek/gösternek istediklerinden böyle tavır sergilerler. Bir diğer özellik ise zaten “güncellenmiş ve aslından uzak düşmüş İslam anlayışları” ile zehirlenmiş kişilerdir. Malum günümüzde telefon kadar aklı olmayan sözde hocalarımız, her geçen gün İslam'ı güncelleyerek yeni bir versiyonunu çıkarıyor…

Aslında bunun dışında kalan “Sadece İzleyiciler” gibi farklı farklı kesimlerde var ama çok detaylandırıp daha fazla uzatmamak, önemli gördüğüm bazı kesimleri nazara vermek istedim.