Çok yalan söyleyen, kendini olduğundan farklı gösteren insanlara genelde "şizofren misin?" deriz ya hani, ben dün gerçekten bir şizofren ile tanıştım.

35 yaşında, 10 yıllık evli, en küçüğü 11 aylık olan üç çocuk babası. Bana birileri "Selçuk şizofren aslında" demese hasta olduğunu asla anlayamayacağım kadar sağlıklı görünüyordu.

"Sen de şizofrenmişsin len köfte hiç de belli etmiyorsun" diye konuya giremeyeceğimden önce bana anlatan kişi ile sonra eşi ile konuştum. Bir insan hayatında kaç defa gerçek manada bir şizofren ile tanışır ki, bu fırsatı kaçırmamam gerekiyordu.

Karısının anlattığına göre, tanıştıkları zaman şizofren olduğunu biliyormuş yine de çok severek evlenmişler. "İlaçlarını düzgün kullandığı müddetçe hiç bir sorun olmuyor abla" dedi. Tabi benden üç yaş büyük kadının bana abla demesine bozulsam bile konunun enteresanlığı sebebi ile bozulduğumu belli etmedim. Yoksa "abla senin ...dır" ile başlayan bir sürü cümle ben de kurabiliyorum.

Neyse sakinim...

"Başımıza geçen yıl çok kötü şeyler geldi" diye başladı. "hayırdır" dedim.

"Facebook'da her derdinizi çözerim diyen hocalardan biri ile gizli gizli görüşmeye başlamış. Hoca buna senin içine cin girmiş onu senin için çıkarırım, hatta karın sana büyü yapmış ondan iyileşemiyorsun önce şu ilaçları bi bırak ben seni iyi edeceğim" diye ikna etmiş. Ailesine söylemeden ilaçlarını bırakmış. Şizofreni ilaçları piyasada olan ilaçlar içinde en ağır olanlardan. İlacı bıraktığı günden bir hafta sonra önce annesini sonra karısını ve 11 aylık bebeği dahil tüm çocuklarını dövmüş. Soyunmuş sokaklarda çıplak halde koşmaya başlamış. Polis çağırmış komşular, sonrası akıl hastanesi...

Şimdi iyi, ilaçlarını düzgün kullandığı sürece bir şizofrenin şizofren olduğunu asla anlayamazsınız zaten. Gerçi paralel hesap açıp o hesaptan kendine övgüler yağdıran bir çok şizofreni teşhis ettim ben ama ilaçlarını almadıkları zamana denk geldi demek.

Devletin bu uydu kanallarında okunmuş muska satan, facebook gibi mecralar da insana hayal pazarlayan din kisvesi adı altında insanların hayallerini sömüren "gerçek hastalara" el atması gerekiyor.

Okunmuş seccade satıyor adam reklamda diyor ki: "alnınızın değdiği yerler özel koku sayesinde etrafa koku saçacak, parfüme gerek kalmadan dışarı çıkabileceksiniz!"

Devlet bu din istismarı konusuna dokunmaz ise etrafa çok koku saçılacak, parfüm kokusu kadar güzel olacağını da zannetmiyorum.