Dolar yükseliyor, tamam!
Yaptırım geliyor Amerika düşman, tamam!
Kahrolsun İsrail, tamam!
Allah belanı versin FETÖ, tamam!
Dış mihrak, faiz lobisi kahrolsun, başımızın belası CHP ona da tamam!

Hepsinin Allah belasını versin kimsenin itirazı yok. Düşman düşmanlığını zaten itina ve özenle yapıyor da peki biz ne yapıyoruz?

Vatandaş olarak şu krizden çıkarmamız gereken dersi ne kadar çıkardık?

Kaçımızın cebinde üç yıldan fazla kullandığı cep telefonu var ve yerli mi?

Kaçımızın bilgisayarı üç yıldan yaşlı?

Hangimiz aldığı arabayı üç yıldan sonra bir üst modeli için değiştirmek için çabalamıyor?

Hangi okulda kağıt, su, elektrik israf edilmiyor ve kaç öğretmen müdür bu israfa dur diyor?

Kaç belediye aynı asfaltı yılda iki defa değiştirmiyor?

Yaptığı aynı asfaltı, kaldırımı kaç belediye kablo geçirecem, boru döşeyecem diye kesmiyor, kırmıyor?

Her milli olayda ortaya çıkan Amerika, İsrail, Fransa malı olup olmadığı belli olmayan o ürünleri almamaya kaç kişi dikkat ediyor?

İftar sofralarını, bayram sofralarını Cola ile süsleyip milli olmaktan söz etmek kadar iki yüzlülük olabilir mi?

***

Eski Merkez bankası başkanlarının fordizm çıkışlı görüşlerini okudum.

Eski IMF yetkililerinin çıkış olarak ortaya koyduğu taylorist düşünceleri hatmettim.

Eski yeni bir sürü adamın kapitalist, anti emperyalist ya da sosyalist bir sürü söylemine denk geldim.

Ama o kadar ilahiyat fakültesi, kursu, tarikatı, cemaati, hocası, profesörü olan ülkemde "İslam ekonomi sistemi bu konuda ne der" isimli güncel bir yazıya denk gelmedim.

İslam dinini eve en başta biz mi hapsettik acaba?

Aklımıza ilk çözüm olarak gelmesi gereken şeri hükümler İslam aleminde artık burun kıvrılan "aman canım sende bu çağ da..." dediğimiz eskinin masalları mı oldu?