Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi 31. Genel Kurul toplantısına katılan Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe, toplantı raporunda Türkiye’nin Kıbrıs’ta işgalci güç olarak anlatıldığına dikkat çekerek, bu ifadenin doğru olmadığını ve Türkiye’nin 1960 yılında imzalanan çeşitli anlaşmalardan kaynaklanan uluslararası haklarına uygun olarak 1974 yılında Kıbrıs’a müdahale ettiğini söyledi.
Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe, Avrupa Konseyi Yerel Ve Bölgesel Yönetimler Kongresi 31. Genel Kurul toplantısına katıldı. Toplantı raporuna dair bir konuşma gerçekleştiren Kocatepe, raporla ilgili üç hususu dile getirmek istediğini ifade ederek, "Birincisi Kıbrıs’taki durumun tespiti, ikincisi kongremizde resmen temsil edilen Kıbrıslı Türklerin raporda göz edilmesine dahil olacak, üçüncüsü de kongremizin Kıbrıslı Türkler için ne yapabileceği sorusu üzerine olacak" dedi.
Raporda Türkiye’nin işgalci bir güç olarak anlatıldığına vurgu yapan Kocatepe, "Raporda, Türkiye işgalci güç olarak anlatılıyor. Bu ifade doğru değildir. Türkiye 1960 yılında imzalanan güvenlik ve garantilere ilişkin anlaşmalardan kaynaklanan uluslararası haklarına uygun olarak 1974 yılında adadaki iç savaşı ve anayasal düzeni değiştirmeye önlemek amacıyla Kıbrıs’a müdahale etmiştir. Türkiye’nin adadaki askeri varlığı Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunabildiği takdirde, çözüme bağlantılı olarak üç garantör ülkenin varacağı anlaşma doğrultusunda elbette yeniden değerlendirilecektir" dedi.
Kıbrıslı Türklerin kongrede temsil edildiğini belirten Artvin Belediye Başkanı Kocatepe, "Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği Başkanı aramızda. Kıbrıs’ın kuzeyinde 27 belediye var. Sayın konuşmacı biraz önce konuşurken Güney Kıbrıs’taki bazı belediye başkanlarının halen devam ettirildiğini yerinde ayrılmış bir şekilde ifade etti. Kuzey Kıbrıs’a gitmediği halde belediye başkanlığının gündeme getirilmesi varken 27 Kuzey Kıbrıs’taki belediye başkanının göz ardı edilmesi ve hizmet ettiği Kıbrıslı Türklerin hiç ifade edilmemesi doğru bir anlayış olmadığı kanaatindeyim. Biliyorum ki Kuzey Kıbrıs’taki belediyeler bizim kongremizin ortak değerlerini paylaştığımız ilkeler çerçevesinde çalışıyorlar. Ancak raporda ne aramızdaki temsilen Kıbrıslı Türkler ne adadaki Türk belediyeleri ne de adanın kuzeyinde yaşayan 250 bin Kıbrıslı Türk yer almıyor. Bunlara yok muamelesi yapılıyor. Ben bunu sadece Türk olarak değil aynı zamanda halkına en yakın hizmet üretmekle yükümlü bir belediye başkanı olarak dile getirmek istiyorum" açıklamasını yaptı.