2.Cihan Harbi sonunda 24 Ekim 1945'te “barışı tesis edip ve koruyacağı” masalıyla kurulan ancak dünyayı oyalamak ve batının işgal, sömürü ve terörüne gözlemcilik ve hukuki zemin sağlamaktan başka işe yaramayan Birleşmiş Milletler ile Vahhabiler’in “Kudüs’ü kurtarma” bahanesiyle kurduğu, bugüne kadar hiçbir samimi icraat yapamamakla kalmayıp, İslam ülkelerini oyalayan İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT)’nın artık ıslah edilmesi dünyanın ve İslam coğrafyasının en ivedi meseleleri halini aldı. 
ERDOĞAN: DÜNYA 5'TEN BÜYÜK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7-8 yıldır hem dünya kamuoyunun önünde, hem de BM Genel Kurulu kürsüsünden Birleşmiş Milletler'in anlamını yitirdiğini, belirtiyor, hem de bir adım daha öteye geçer, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin BM'yi etkisiz hale getirmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyerek yeni karar mekanizmalarına ihtiyaç olduğunu belirtmekte, bunu da “dünya beşten büyüktür” cümlesiyle dile getiriyordu. Erdoğan bu hafta gerçekleşen BM Genel Kurulu'nda benzer eleştirileri sürdürdü.

REFORM ÇAĞRILARI GENEL KURULA TAŞINDI

BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ABD, Birleşik Krallık, Rusya, Çin ve Fransa başta olmak üzere sömürgeci batı ülkelerine hizmet eden; yaşanan soykırım ve katliamlar karşısında dünya kamuoyunda oluşan tepkileri izole etme hatta bazen de vahşete ortak olma işlevi gören BM'ye tepkiler büyüyor. Türkiye başta olmak üzere Afrika kıtası ve Güney Amerika ülkeleri adil bir BM için “reform” çağrılarını, somut önerilerini, üstelik BM Genel Kurulu'nda masaya koymuş durumda.

BATI MASADA KAZANMAK İSTİYOR

BM'de zayıfı yeme güçlüleri koruma düzenine itirafların artması batıyı telaşlandırdı. BM'nin reforme edilme sürecinde masaya güçlü oturmak isteyen batılı ülkelerde ıslahta fikrine sıcak baktı. Yaklaşan kaçınılmaz reform ihtiyacının farkında olan ABD, AB ve Birleşik Krallık; New York'ta düzenlenen zirvede, BM'deki güçlerini korumak, hatta daha da artırmak için “reform” çağrılarına katılıyormuş gibi yaptılar. Bir adım daha atan barı, sanki çağrıyı kendileri yapmışçasına reformlara yön verici açıklamalar yapmaya başladı. Belli ki batılı çakallar masada yine kazanmak istiyor.

TRUMP'IN AĞZININ SUYU AKTI

New York'ta BM Genel Kurulu toplantılarına ilk kez katılan ABD Başkanı Donald Trump, “BM'de reformlar yapılmalı. BM işlevini daha açık tanımlamalı. Bürokrasi ve maliyetler düşürülmeli. BM'nin bütçe gücü yüzde yüz kırk arttı ancak bu büyüme ve yatırımları yansıtan sonuçlar görünmüyor” dedi.  Üye ülkelerin çoğunun BM'de reform istediğini belirten Trump, “Çabalarınıza ortak olmaya söz veriyoruz. Birlikte çalışırsak BM'nin daha adil bir kurum olacağına inanıyorum” sözleriyle, reformdan kaçamayacaklarını ancak pastada yine en büyük payı istediğini itiraf etti.

AVRUPA BİRLİĞİ DE KUYRUĞA GİRDİ

BM'nin saygınlığını yitirdiğini kabul eden AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise, “AB şu anda masada olan BM'de reform yapılmasına ilişkin görüşleri gereklilik görüyor. BM sorunları ele almada en iyi araç ancak yapıda bazı değişiklikler lazım. BM'de daha az bürokrasi daha çok enerji olmalı” dedi. Bürokrasinin şahı olan AB'nin BM'deki bürokrasiden şikâyet etmesi ise şaşkınlıkla karşılandı. AB'nin de ABD kadar olmasa da BM'de daha güçlü olmak istediği değerlendiriliyor.

KRALİÇE BİLE İSTİYOR

“BM 21. yüzyılın meydan okumalarına cevap verecek şekilde reforme edilmeli”diyen Birleşik Krallık Başbakanı May'in sözleri, “Birleşik Krallığa göre diğer ülkelerin BM'de adalet istemesi bir meydan okuma” şeklinde yorumlandı. May'in, “BM'nin tarihi boyunca asil hedefleri ile bunlara ulaşmadaki etkinliği arasında kapatılamaz görünen bir uçurum olageldi. BM kurumlarının yetersizlikleri, üyeleri ve bağışçıları olarak devletlerin güvenini kaybetme tehlikesini doğuruyor” sözleri ise, “İngilizler dünyanın gözünü eskisi kadar boyayamadıklarının farkındalar. Yeni ve daha gelişmiş aldatma, kandırma ve hile yöntemleri arıyorlar” diye yorumlandı.

İSLAM İŞBİRLİĞİ Mİ?

Öte yandan hiçbir işe yaramayan, varlığı bile Müslümanlara yük olan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da bir an önce ıslah edilip, Müslümanların yaralarına merhem olacak bir şekle sokulması gerektiği dile getiriliyor. Kurulduğu günden bu yana hiçbir icraatı olmayan, keller ve yağırların birbirini ağırlamayı sürdürdüğü İİT'in bir an evvel, ıslah edilmesi veya lağvedilip, yeni bir teşkilat kurulması gerektiği atık daha yüksek sesle dile getiriliyor.

Kaynak: Yeni Söz