Uluslararası medya devleri, daha operasyon başlamadan dillerine doladıkları “sivil katliamı yapılacağı” yönündeki yalanlarını gerçeği yansıtmayan görseller üzerinden yaymaya çalıştı.

Dünya basını ABD’nin, Suriye’de ne terör örgütlerine yaptığı tonlarca silah yardımına ne kendi askerlerinin PKK/PYD’li teröristleri eğitimden geçirmesine ses çıkardı. Hatta Türkiye’nin sınırına konuşlandırılan ve binlerce teröristten oluşan gayrimeşru ordu hiçbir medya devinin gündemine dahi gelmedi.

Bölgede 7 yılı aşkın bir süredir devam eden iç savaş yangınını, kilometrelerce öteden sadece stratejik haritalar üzerinden değerlendirip diplomasi gelişmelerini aktaran Batı medyası, söz konusu sivil katliamları ise BM’nin cılız açıklamaları üzerinden duyurmakla yetindi. Türkiye’nin terörle kol kola girilmemesi yönündeki uyarıları ise kulak arkası edildi.

Ancak ne zaman ki Türkiye yanı başında konuşlandırılan terör kantonlarına dur demek için harekete geçti, Batı medyası hep bir ağızdan “sivil katliam” palavralarına sarılarak Zeytin Dalı Harekâtı’na çamur atmaya başladı.

TÜRKİYE’Yİ HEDEFE KOYDULAR

Bir anda Türkiye’yi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef tahtasına koyan Batı medyasının, gerçek dışı bilgi, fotoğraf ve görüntülerle hazırladığı haberler üzerinden yaptığı dezenformasyon, bir kampanya dönüştü. Bu kampanyanın başını da CNN International çekti. Türkiye kamuoyu bu duruma hiç şaşırmadı. Zira CNN’in daha önce de farklı meselelerde Türkiye’yi karalamaya yönelik maksatlı ve yalan haberler yaptığı biliniyor.

Kampanyanın diğer ayağını oluşturan BBC ise kaynağı belirsiz haberleriyle evrensel yayın ilkelerini bir çırpıda kenara atacak kadar gözünü karartıp Türkiye hakkında mesnetsiz iddiaları gündeme getirebildi.

Şimdi gelin, meslek etiği prensiplerini, söz konusu dünyayı ateşe veren küresel sermaye sahibi ağababaları olunca ayaklar altına alan bu kuruluşların yapıp ettiklerine birlikte bakalım.

YALAN TÜCCARI CNN VE BBC

BBC, haftalar önce hiçbir kanıt ve kaynak belirtmeden “... olduğu belirtildi” şeklinde servis ettiği “Ain Dara tapınağı yerle bir edildi” haberini yeniymiş gibi seyircilerine takdim etti. Bununla yetinmeyen İngiliz haber kanalı, yaşananları yine herhangi bir kaynak göstermeden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı hava saldırılarına bağlayarak “Türkiye Afrin’de 3 bin yıllık tarihi yok etti” başlığıyla servis etti. Hem de bahse konu tarihi tapınağın operasyonun kapsamı dışında kaldığı ayan beyan ortadayken…

Bir diğer yalan tüccarlığına soyunan Amerikan haber kanalı CNN International ise 29 Ocak tarihinde, yani Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekâtı başladıktan 9 gün sonra Washington yönetiminin Münbiç'ten çekilmeyeceği yönündeki bir haberi özel logosuyla duyurdu. Daha önce de Türkiye’nin resmi makamlarının Afrin’den sonraki ikinci hedefin Münbiç olduğunu duyurduğunda ilk tepki yine CNN’den gelmişti. Takvimler 7 Şubat’ı gösterdiğinde Nick Paton Walsh imzasıyla yayınlanan haberde Türkiye’nin daha adımını dahi atmadığı Münbiç’te yol açtığı sözde mağduriyetlere yer verildi.

Haberde röportaj yapılan ABD’li General Paul Funk'ın, Türkiye için “Tuhaf, anlaşılması zor” şeklindeki küçümseyici cümleleri aktarılırken bölgedeki terör örgütü YPG/PKK’nın esamesi bile okunmadı. Bununla birlikte haberde tepeden tırnağa teröristlerin paçavralarına büründürülen şehir, Suriye’nin bir Kürt şehri gibi tanıtıldı. Bir belgesel havasında verilen haberde Türkiye aleyhtarlığı açıkça işlenirken şehri işgal ettikten hemen sonra yaptıkları ilk iş, tapu dairelerini yakmak olan terör örgütlerinin yerel halka yaptığı baskı ve zulümden en ufak şekilde bahsetmedi.

Üstüne üstlük “Türkiye’nin çıkışı DAEŞ’i cesaretlendiriyor” yalanıyla süslenen haberde CNN, “Burada halk oteller açmak istiyor. Ancak Türkiye’nin müdahale çıkışı nedeniyle buna kimse cesaret edemiyor. Münbiç’in ekonomisi olumsuz etkileniyor” diyerek resmen mağdur edebiyatı yapmaktan da geri durmadı.

CNN’İN AFRİN YALANLARI

Bugüne kadar tam 4 kez üst üste ülkesinin yalan haber ödülünü alan CNN’in Afrin’e gönderdiği muhabirleri Waffa Munayyer, Joe Sterling ve Eliza Mackintosh savaş sırasında algılarla nasıl oynanır sorusuna cevap niteliğinde haberler üretmekten geri durmadı. Her seferinde bir başka spekülatif yayıncılık örneği sergileyen CNN, Afrin’de teröristlerin mahalleler arası evlerde yaşanacak çatışmaları için yıllardır özenle hazırladığı terör tünellerini, halkın bombalardan kaçmak için kullandığı sığınaklar olarak gösterdi.

“Bu bir katliam” başlığını kullanarak çarpıtmalarını gerçekmiş gibi göstermekte ustalık eseri haberlere imza atan kanal profesyonelleri, cesetler ve yaralılar olarak verdiği görüntülerde de, bu insanların hangi sebeple hastanede olduğuna dair hiçbir somut delil sunamadı. Yalan haberlerini internet sitesi üzerinden sanal âleme de taşıyan CNN televizyonu, 4 Şubat 2018 tarihli haberinde ise TSK ve ÖSO unsurlarının bölgedeki Suriyeli muhacirlerin üzerine ateş açtığı yalanını yaymaya çalıştı.

Ortada yaşanmış bir tek sivil can kaybı yokken, yapılan haberde “Bölgeden alınan bilgilere göre çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Bölgede durumun daha da kötüleşmesinden endişe duyuluyor” şeklinde net ifadeler kullanan CNN, uluslararası yalan haberciliğinde geldiği noktayı bir kez daha gözler önüne serdi.

İddia var ama görüntü yok!

Türkiye’nin başarıları karşısında kahrolan CNN, 23 Şubat’ta YPG’li teröristlerin bozguna uğramasından duyduğu rahatsızlığı ABD’nin de sözcülüğünü üstlenerek, TSK'nın sivillere yönelik saldırılar düzenlediği yalanını bir kez daha ortaya attı. Ancak işin enteresan tarafı, “Özel haber” logolu görüntülerde, bir tek sivilin dahi zarar gördüğüne dair herhangibir durum gözlenmemesi!

Kaynak: Diriliş Postası (Muhammed Şimşek)