İspanya’nın bir kasabasında yer alan Nakşibendi dergahından yayılan zikir, Endülüs’ü tasavvuf geçmişiyle yeniden buluşturuyor. Orgiva, Endülüs İslam dönemi yapılarından El Hamra Sarayı’nın 55 kilometre güneyinde yer alan Alpujarra’daki küçük bir kasaba.

Yaklaşık 6 bin kişinin yaşadığı kasabada, değişik Hristiyan cemaatlerinin yanı sıra bir Nakşibendi topluluğu ve onlara ait bir dergah da yer alıyor.

35-40 aileden oluşan sufiler için dergah, sadece bir arada namaz kılınıp ya da zikir çekilen bir yer olmanın ötesinde, kendilerini rahat hissettikleri evleri demek. O yüzden Hogar Naqshbandi (Nakşibendi evi) adını verdikleri dergaha, “Edep ya Hu” diyerek giriyorlar. Topluluğun ilk mensuplarından Hamida de la Rosa, “Bildiğim, İslam’ın burada hep olduğu ve bizim de burayı terk edenlerin ektiği tohumların varisleri olduğumuz” ifadelerini kullandı. Topluluğun ilk mensuplarından Amerikalı Abdulhadi Scott ve İspanyol eşi Salama Scott da Türkiye ve Osmanlı Devleti’ne duydukları sevgiyi dile getirdi. Şeyhlerinin Osmanlı’dan övgüyle bahsettiğini kaydeden Scott, “Osmanlı’nın İslam ümmeti için bir fener ışığı olduğunu ve Kâbe’yi asırlarca koruduğunu söylerdi” diye konuştu. 

Bu dergahta zikir yapıyorlar. Amerikalı Abdulhadi Scott ve İspanyol eşi Salama Scott, Türk ve Osmanlı hayranı. Onlar; “Osmanlı ümmetin fener ışığıydı” diyor.

Kaynak: Yeni Akit