Yaklaşık 6 aydır faaliyet gösteren ‘Kadınlar Camilerde’ hareketi, İngiliz BBC’ye konu oldu. Harekete dahil olan kadınlardan birkaçıyla röportaj yapan BBC, kadınların camilerde yaşadığı sorunlar bahanesiyle dinde reform algısı oluşturmaya çalışıyor.

Kadınların camilerdeki abdesthane yetersizliği gibi son derece mantıklı bir sorundan BBC'nin tahrikiyle kadınların erkeklerle yan yana namaz kılma talebine dönüşen hareket, cami cemaatinden de tepki çekti... 

ERKEKLERLE AYNI SAFA DURMAK İSTİYOR

Kadınlar Camilerde hareketine destek veren Eslem isimli üniversite öğrencisi, kadınların erkeklerle aynı safta namaza duramamasına dert yandı. BBC’ye konuşan kadın, “Biraz önce burada yaşadıklarımızda da insanlar direkt olarak hani kadını her zaman arka safa atma meselesi var. Yani kadının yeri sadece camide değil yani genel olarak bir sıkıntı var. Fakat camide bu çok yavaş gelişen bir süreç. Tamam biz şimdi beraber çalışabiliyoruz, beraber okuyabiliyoruz fakat camiye geldiğimizde direkt arka safta kalıyoruz'” dedi.

CEMAATTE GİBİ HİSSETMİYORMUŞ

BBC’nin acındırdığı kadınlardan bir diğeri, arka safta durduğu zaman cemaat ruhunu yaşamadığını iddia etti.

MAĞDURİYETİN GİDERİLMESİNE EVET, BBC’YE HAYIR

Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, kadınların camilerde yaşadığı sorunların giderilmesi için yürütülen harekete destek verdiğini, ama durumun dinde reform çağrışımı yaptığını söyledi. Kılıçarslan konu hakkında şunları yazdı:

(…) Namaz kılan kadınların camilerin adil kullanımı meselesinde inisiyatif kullanıp söz almalarını, bununla ilgili toplantılar düzenlemelerini sonuna kadar destekliyorum.

Desteklemediğim ne peki? BBC’yi desteklemiyorum. Niçin? Çünkü kadınların camilerdeki ibadet haklarının adil şekilde iyileştirilmesi isteğinden “dinde reform talebi” haberi çıkartabilmek sadece bu İngiliz kafasına yakışır da ondan.

Yargım kesin: Biz Allah’ın dinini Efendimiz(sav)’den daha iyi biliyor değiliz. Peygamberimiz mescitte kadınların saf tutmalarına olanak verdi mi? Evet. Saf tutmanın bir düzenini, düzeneğini kurdu mu? Evet. Kadınlar ve erkekler aynı safta yan yana namaz kılabilirler mi? Hayır. Erkeklerin saflarının bittiği alandan itibaren kadınların saf tutmasının önünde bir engel var mıdır? Hayır. Kadınlar cemaatle Cuma namazı kılabilirler mi? Evet. Kadınların abdestlerini doğru düzgün alabilecekleri düzenekler kurmak camiyi yapanın üzerine borç mudur? Evet.

Bunca evet ve bunca hayır, bugün değil, 1400 senedir böyle. Dolayısıyla, bana sorarsanız “kadınlar camide” akımını başlatan kadınların 1400 senedir böyle olan şeyleri değiştirmeye yönelik bir talepleri yok. Talepleri, camilerde yaşadıkları/yaşayabilecekleri mağduriyetleri ortadan kaldırmak… Yüzyıllar içerisinde birikmiş kültürün “din dili” haline gelmesinin oluşturduğu kimi garabetlere dikkat çekmek. En azından ben bunun böyle olduğunu düşünme yanlısıyım.

Fakat BBC öyle düşünmüyor işte. BBC’ye göre kadınların bu talebi aslında “erkeklerle yan yana namaz kılabilme” meselesinin bir parçası. Bunu da üniversite talebesi Eslem’in sözlerine dayandırıyor. Çünkü Eslem, “tamam biz şimdi beraber çalışabiliyoruz, beraber okuyabiliyoruz fakat camiye geldiğimizde direkt arka safta kalıyoruz” diyor.

Camide namaz kılan bir dindar kadın olarak Eslem’in, “erkeklerle aynı safta namaz kılmaması gerektiğini” biliyor olması gerekir. Bilmiyorsa ona namazın farz olduğundan da pek emin değilim aslında.

Eslem sadece modern hayatın içinde bulunan dindar bireyin sıkıştığı yere modern hayatın ürettiği diskurla çözüm aramaya çalışan bir şaşkın. Yani hepimiz kadar şaşkın bu anlamda. Bu şaşkınlığı da BBC’ye “dinde reform” tadında haber olmasını sağlıyor, hepsi bu.

Eslem’in bu şaşkınlığı da, BBC’nin bu haber dili de gerçeği ortadan kaldırmıyor fakat. Kadın dindarlığına “ikinci sınıf dindarlık muamelesi” yapmaya kimsenin hakkı da, haddi de yoktur. Dini mükellefiyetler konusunda kadın ile erkeğin arasında adil bir eşitlik vardır. Bu adil eşitliği erkekler yahut kadınlar lehine bozmaya çabalayan her kim olursa olsun iyi niyetinden şüphe etmek gerekir. (…)

Kaynak: Yeni Akit