Kendisiyle ile alay edenler dibe vururken Türkiye askeri üssünü kurdu

Ünlü baron Rotschild'in de ortağı olduğu Alman devi Deutsche Bank'ın iflasla yüz yüze gelmesi piyasaları sarstı. ABD'nin 15 milyar dolar ceza kestiği Deutsche Bank'ın mali sıkıntıya girmesi, küresel finans piyasalarında krizi derinleştirdi. Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank'ın hisse senetlerinin tarihi düşük seviyeyi görmesi ve bankanın kredi riskinin rekor seviyeye tırmanması, küresel hisse senetlerindeki düşüşlere öncülük etti. 

Apple, Deutsche Bank, Commerz Bank, Bosch'la ilgi haberlere dün de Volvo eklenmişti. Deutsche Bank krizinin büyümesi küresel borsaların yanı sıra altını da etkiledi.  Yatırımcının “en güvenli liman” olarak gösterilen altına yönelmesi altının fırlamasına yol açtı. Deutsche Bank'ın yasal cezaları ödemede zorlanabileceğine ilişkin endişelerin artması ve hedge fonların bankadan uzaklaşması batı ülkelerinin piyasa dengelerini sarstı. Gelişmeler 8 yıl önce yine Eylül ayının son günlerinde iflas eden Siyonist Lehman Brothers Holdings Inc'ın batışını hatırlattı. Başta Deutsche Bank olmak üzere pek çok batılı banka şirketinin her an iflas edebileceği konuşuluyor.

5 asırdır dünyanın altını, üstünü ve insanların alın terlerini sömürerek müreffeh bir hayat süren batılı ülkeler zor günlere girdi. 2008'de FED'ten 11 trilyon para hortumlandığında Lehman Brothers ve CitiGroup gibi pek çok şirket iflas etmişti. Şimdi ise ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'dan 6 trilyon doların hortumlandığı ortaya çıktı. ABD'nin çıkardığı 11 Eylül tasarısı konusunda Suudi Arabistan'ın sessizliğini korumasının hayra alamet olmadığı dile getiriliyor. Arabistan'ın ABD'deki 750 milyar dolarını bir anda çekmesinin ABD'yi dev bir krize sürükleyebileceği konuşulurken, Londra'da Credit Agricole SA'nın kurumsal ve yatırım bankacılığı biriminin G10 Para Birimleri Strateji Müdürü Valentin Marinov, "son gelişmelerin müşterileri ve piyasaları tedirgin ettiği ve endişeli bir bekleyişe ittiğini” söyledi. 

Batının şirket ve piyasaları can çekişirken Moody's'in Türkiye'yi krize sürükleme oyunu tutmadı. Buna mukabil Türkiye tarihte ilk kez Afrika'da askeri üssünü Somali'de resmen kurdu. Somali ile yaptığı ‘Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması' çerçevesinde ilk askeri üssünü Somali'de kuran Türkiye'nin bölge barışına büyük katkı yapması bekleniyor. Birleşmiş Milletler'in de onayladığı anlaşma kapsamında 10 bin 500 Somali askeri burada eğitilecek. Türk askeri de Somali'de görev yapacak.

Hint Okyanusu'na kıyı olan, Aden Körfezi'ne de çok yakın bir mesafede bulanan Somali, stratejik bir konumda yer alıyor. Türkiye Somali'nin yanı sıra ikinci askeri üssünü ise Katar'da kuruyor. 2014 yılında yapılan askeri anlaşma çerçevesinde eğitim üssü olarak kullanılacak. Türk üssünde TSK'nın tüm kuvvetlerinden güç bulunacak. Şu anda üste hâlihazırda 150 kişilik öncü Türk birliği bulunuyor. Üsle birlikte iki ülke arasındaki askeri ilişkilerin geliştirilmesi, savunma sanayi ve ortak askeri tatbikat yapılmasını da içeriyor. 

Aylardır yatırımcıların odak noktasında bulunan Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank'ın hisseleri, tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi. 2015'te 6,8 milyar avro zarar ederek binlerce çalışanını işten çıkarmayı planlayan bankanın piyasa değeri 2016'da 15 milyar avro eridi. ABD'nin hukuki yoldan sıkıştırdığı, Rusya'da kara para aklama ve AB'nin ekonomik bunalımından etkilenmesi gibi sorunlarla gündemde olan Deutsche Bank'tan yatırımcılar da kaçmaya başladı. Frankfurt borsasında işlem gören ve son dört yılda riskli borç kuponlarını ödemek için yeterli fona sahip olup olmadığı şüpheli en büyük banka olan Deutsche Bank hisseleri 26 Eylül sabahı yüzde 6 değer kaybederek tarihi düşük seviyesi olan 10,63 avrodan işlem gördü. Ertesi gün hisseler 1992'den beri en kötü seviye olan 10,53 avroya, Perşembe ise yüzde 7 azalışla 10,10 avroya indi. Banka hisseleri 4 Ocak'tan beri yüzde 50'den fazla değer kaybetti. 30 milyar avro olan piyasa değeri (market cap) ise 14,49 milyar avroya düştü.

2016 başlarında hissedarların batının kötüye giden ekonomik görünümü, negatif faiz oranları ve 2015 Ekim'inde duyurulan radikal dönüşüm planına yönelik endişeleri Deutsche Bank'ı sarstı. Bankanın "CoCo" tahvil kuponlarına ilişkin ödemeleri yapamayabileceğine yönelik endişeler yatırımcıları iyce tedirgin etti. Hisselerdeki düşüş, ABD makamlarıyla yaşanan hukuki sorunlar ve sermaye sıkıntıları bankaya üst üste darbe vurdu. Deutsche Bank geçtiğimiz hafta ABD Adalet Bakanlığı ile 2005-2007 yıllarına ait konut kredisine dayalı menkul kıymetler (RMBS) faaliyetleri müzakere ettiklerini ancak sorunlu kredilerden dolayı ABD'nin talep ettiği 14 milyar dolarlık uzlaşma bedelini ödemeyeceğini açıklamıştı. 2015 Ekim'inde yapılan açıklamada ise 2020 stratejisi kapsamında Arjantin, Şili, Meksika, Peru, Uruguay, Danimarka, Finlandiya, Norveç, Malta ve Yeni Zelanda'da faaliyetlerine son vereceği ve yaklaşık 35 bin kişinin işten çıkarılacağı duyurulmuştu. Almanya'da da 200'den fazla şubenin kapatılacağı ve Postbank iştirakinin satılacağı bildirilmişti.

Kamuoyu krizin büyemesi halinde Alman hükumetinin devreye girmesini beklerken, hükümet kurtarma planı uygulanmayacağı açıkladı. Banka da hükümetten yardım istemediği ve kamu kurtarması aramayacağını belirtti. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi ibe, Deutsche Bank'taki sorunlardan ECB'nin sorumlu olduğunu reddederek, "Eğer bir banka sistematik bir tehdidi temsil ediyorsa bunun nedeni düşük faizler olamaz. Bunun arkasında başka nedenler olmalı" dedi.

Bazı büyük hedge fonların Deutsche Bank'taki pozisyonlarını kapatacak kadar endişelenmesi, 8 yıl önce yine bir Eylül ayında, Lehman Brothers'ın panik yaşayan hedge fonların paralarını çekmesiyle iflas etmesini hatırlattı. Deutsche Bank'ın müşterilerine ve Banka'ya yakın kaynaklara göre, bazı hedge fon müşterilerinin Alman bankaya yönelik pozisyonlarına ilişkin endişelerin arttığı ve fonların varlıklarını çektiği belirtiliyor. Banka yetkililerinin, bankanın sağlamlığına ilişkin teminat vermesi talep ediliyor. Öte yandan zayıf kârlılığı zayıf sermaye pozisyonunu görünür hale getirdiği Deutsche Bank'a yatırımcılar, müşteriler ve mudilerin güveni kaybolursa hiçbir likidite miktarı yeterli olmayacak çünkü tüm varlıklar AMB nezdinde nakde çevrilemiyor.

Deutsche Bank'ın yanı sıra Almanya'nın en büyük ikinci bankasında da işler yolunda gitmiyor. 50 bin çalışanı bulunan Commerzbank gelecek yıllarda 9 bin 600 kişiyi işten çıkaracağını bildirdi. Commerzbank'ın kararı Almanya'nın ikinci büyük bankasının da batış sinyali verdiği şeklinde yorumlandı.

Deutsche Bank ile iş yapan yaklaşık 10 hedge fonu, bu hafta bankayı bırakarak diğer bankalara yöneldi.

Deutsche Bank AG'nin yasal para cezasına karşı dayanabileceğine ilişkin artan endişeler, bankayla çalışan yaklaşık 10 hedge fonunun finansal risklerini azaltmak için Alman bankasını bıraktı. Bankanın hisse senetleri değer kaybetti.

Bankanın hedge fonu işindeki 800'den fazla müşterisinin küçük bir kısmını oluşturan fonların, bir banka içi dokümana göre türev ürünlerinin bir bölümünü bu hafta diğer şirketlere taşıdığı bilgisinin sızdırıldığı bildirildi.

Hedge fonlarının arasında Izzy Englander'in 34 milyar dolarlık Millennium Partners, Chris Rokos'un 4 milyar dolarlık Rokos Capital Management ve 14 milyar dolarlık Capula Investment Management bulunduğu kaydidiliyor.

Gelişmelerin ardından; Deutsche Bank'ın New York'ta işlem gören hisse senetleri, Perşembe günü yüzde 6.7 değer kaybederek 1.48 dolar ile rekor düşük seviyeye geriledi.

"Her hafta çıkışlar ve girişler oluyor. Bu hafta da farklı değil. Her zaman olay bir şey” diyen bankanın hedge fonları yetkilisi Barry Bausano, net girişlere ilişkin yorum yapmayı reddetti.

Kaynak: Yeni Söz