Diriliş Postası'nda yer alan Erem Şentürk imzalı yazı şöyle;

“Şöyle şahane, böyle demokrat, aman tanrım ne kadar da genç, hem yakışıklı hem alternatif” diye pazarlanan Macron, son tahlilde tipik bir sömürgeci faşisttir. Pazarlama hileleriyle üzerine yapıştırılmış etiketlerin kıymeti harbiyesi yoktur. Fransız Fransız’dır, faşist faşisttir.

Ama bu durum onu yok sayacağımız anlamına gelmez. Bilakis daha dikkatli bakmalıyız. Esed’in kimyasal silah kullandığı bahanesiyle Suriye’ye yaptıkları barbarlığı izah ederken Macron, şöyle bir açıklama yapıyor: “Türkiye bizim yanımızda yer aldı; Rusya’dan ayrıldı. Türkiye ile Rusya’yı ayırmayı başardık.”

Bu açıklamanın anlamı aynen şudur: “Kimyasal saldırı bahanesini biz organize ettik. Bu organizasyonla Suriye’de masum çocukları zehirledik. Ardından bunu bahane ederek hiçbir anlamı olmayan boş arazileri bombaladık. Türkiye’yi saldırıya katılmasa bile desteklemek zorunda bıraktık. Türkiye’yi bu sayede Rusya’ya karşı bir pozisyona çektik ve onları ayırmayı başardık.”

İşte bu ibretliktir. İşte bu derstir. İşte bu, dünyanın bilhassa da gözümüzde büyüttüğümüz Avrupa’nın aslında ne kadar rezil ve aslında ne kadar iş bilmez olduğunun kanıtıdır.

Demek ki; Avrupalılar, siyasi meseleler için çocukları öldürürlermiş.

Demek ki; Avrupalılar, kitle imha silahı kullanırlarmış.

Demek ki; Avrupalılar, ülkelerarası rekabet edebilmek için her türlü suikastı, uçak düşürmeyi, bombalı saldırıyı yaparlarmış.

Demek ki; Avrupalılar, petrol, ticaret ya da sömürge için soykırım yaparlarmış.

Demek ki; Avrupalılar, aynı zamanda hangi ülkenin kiminle dost, kiminle düşman, kiminle uzak, kiminle yakın olacağına kendilerinin karar verebileceğini düşünecek kadar kişilik bozukluğu olan akıl hastalarıymış.

Üstelik bu Avrupalılar, kafalarında tasarladıkları uluslararası ilişkiler trafiğini, suikast yaparak, uçak düşürerek ya da gemilerden füze atarak yapabileceklerini zannedecek kadar aptallarmış… 

Lise müfredatına “Dünya” diye bir ders eklemeliyiz. Batı’nın anlatıldığı gibi, muasır medeniyet seviyesinde olmadığını, aslında geri kalmış, soykırımcı barbarlar olduğunu anlatmalıyız. Gençlere dünyayı Avrupa barbarlığından kurtarma mesuliyetini aşılamalıyız. Yaptıkları soykırımları, toplu katliamları, ilaç deneylerini, yaşlılarını nasıl öldürdüklerini tek tek anlatmalıyız. Avrupa’nın aslında kronik yalancılar ve sakil hedonistler derebeyliği olduğunu ve bu beyliklerin ne kadar merhametsiz olduğunu güzelce izah etmeliyiz. Sömürdükleri her ülkenin ve Batı’ya karşı bağımsızlık mücadelesi veren halkların yanında yer alarak onlara destek olmanın yöntemlerini öğretmeliyiz...

*Yazarın diğer yazıları ve gazetenin diğer yazarlarını takip etmek için gazetenin internet sayfasını ziyaret edebilirsiniz.