İngiltere Parlamentosu’nda düzenlenen bir panelde konuşan CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin, “Sadece şahsımla ilgili yapılmış 84 tane manşet var. Tekrar söylüyorum 84 tane manşet. Bunun bir tanesi gerçek çıksın yarın siyaseti bırakacağım” dedi.

İngiltere’nin başkenti Londra’da Türkiye Çalışmaları Merkezi'nin (CEFTUS) parlamentoda düzenlediği 'Türkiye: Barış süreci, IŞİD saldırıları ve yeni anayasa' adlı panele davetli olarak katılan CHP İstanbul milletvekilleri Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu, Türkiye'deki son gelişmeleri değerlendirdi.

“BİNALİ YILDIRIM’A SORUN: 650 MİLYON DOLARI NE İÇİN TOPLADINIZ?”

Panelde konuşan Gürsel Tekin, 7 Haziran seçiminin ardından İzmir’de yaptığı “kirli ve suça bulaşmış gazetelere el konulacaktır” açıklamasının hatırlatılması üzerine şu ifadeleri kullandı:

“Sadece şahsımla ilgili yapılmış 84 tane manşet var. Tekrar söylüyorum 84 tane manşet. Bunun bir tanesi gerçek çıksın yarın siyaseti bırakacağım. En son bir manşette çok enteresan bir masa kurmuşlar. Masanın sağ tarafında sarı saçlı, mavi gözlü beş kişi. Sol tarafında sarı saçlı, mavi gözlü bir kişi. Kafada ben oturmuşum, herkesin gözü kapalı benimki açık. Alman istihbarat örgütü bana bilgi veriyor. Şimdi yani Allah aşkına ne olursunuz sadece bu mu? Ertesi gün bütün gazeteleri aldım. Hayatımda bu kirli gazeteleri de almıyorum. Bütün gazeteleri aldım. Sadece 5 gazete beni manşette vermiş. Şimdi Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Zaman, Taraf, Sözcü sayabileceğiniz onlarca gazetenin hiçbirisinde bir haber yok. Bu beş gazete kim? Beş gazetenin tamamına baktığınızda hükümetin el koyduğu gazeteler. Mesela Sayın Binali Yıldırım’a benim adıma ne olursunuz bir soru sorun; Sayın Yıldırım siz 650 milyon dolar Kızılay için mi topladınız? Hayır kurumları için mi topladınız ya da bu Türkiye coğrafyasında açlıkla sefaletle mücadele eden bu mülteciler için mi topladınız? Ne için topladı? 650 milyon doları gazete ve televizyonların alımı için toplandı.”

“ORTA DOĞU UZUN SÜREDİR EGEMEN GÜÇLERİN KENDİ VARLIKLARINI TEST ETME ALANINA DÖNÜŞTÜ”

Uzun süren İran-Irak Savaşı’nın ardından egemen güçlerin bölgeyi kendi varlıklarını test etme alanına dönüştürdüğünü kaydeden Tekin, “Yakın tarihimizi hatırlayacağınız gibi, önce 90’lı yıllarda yani 80 küsürlü yıllarda başlayan bir İran-Irak Savaşı uzun süre sürdü ve burada görüldüğü gibi özellikle de Orta Doğu uzun süredir egemen güçlerin kendi varlıklarını test etme alanına dönüştü. 8 yıl İran’la Irak Savaşı’na baktığımızda İran’ın destekçisi dönemin Sovyetleri şimdi Rusya, Irak’ın destekçisi de Amerika olmuştur” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE, ARABİSTAN - İRAN SÜRECİNDE BARIŞÇIL TARAFTA OLMALI”

Dünyanın yüzleştiği mülteci sorununun yanı sıra Arabistan ve İran arasındaki gerilimin gittikçe derinleşebileceğine yönelik açıklamalar yapan Tekin, söz konusu gerilimin bir mezhep savaşına dönüşebileceği konusunda hükümeti uyardığını belirtti. Tekin, “Bu iki ülke arasındaki oluşabilecek husumetin, Orta Doğu coğrafyasında büyük bir mezhep savaşına doğru gitmesi çok büyük bir tehlikedir. Bu konuda kendi hükümetimizi de defalarca uyardık yine burada tekrar uyarmak istiyoruz. Kesinlikle bu sorunların barışçıl tarafı olmalıyız. Türkiye’nin kurucularının da ifade ettiği gibi savaş zorunlu olmadığı sürece bir cinayettir. Türkiye bu cinayete ortak olmamalı.” şeklinde konuştu.

TANRIKULU: TÜRKİYE IŞİD’LE ETKİLİ BİR ŞEKİLDE MÜCADELE ETMEDİ

Gürsel Tekin’in ardından konuşmaya devam eden Sezgin Tanrıkulu da Türkiye’nin yakın zamana kadar IŞİD’le etkili bir şekilde mücadele etmediğini savundu. Tanrıkulu, AK Parti hükümetinin IŞİD’i görmezden geldiğini belirterek, “Dünyanın 80 ülkesinden Türkiye üzerinden Suriye ve Irak’taki savaşa bu küresel terör örgütü olan bu örgüte katılmak için insanlar gittiler. Büyük oranda Türkiye’den gittiler. 2015 yılına kadar Türkiye görmezden geldi ve kolaylaştırıcı oldu AKP hükümeti IŞİD konusunda” dedi.

Örgütle ilgili parlamentoda 60’a yakın soru sorduğunu ve hiçbirine cevap alamadığını ifade eden Tanrıkulu şu şekilde devam etti: “Ben sadece parlamentoda 60’a yakın soru sordum. IŞİD’in Türkiye’deki faaliyetleri konusunda ve IŞİD’in diğer faaliyetleri konusunda 60’a yakın soru sordum. Bir tanesine hükümet cevap vermedi ve bildiğim kadarıyla da Türk yargıtayı IŞİD’le ilgili olarak 8 Nisan 2015 tarihinde verdiği karar var. 8 Nisan 2015 tarihine kadar Türkiye mevzuatı bakımından IŞİD’in terör örgütü listesine alındığına dair bir karar yok.”