Yeni üniversiteye giriş sınavı olan YKS’nin ilk denemesi, Türkiye genelindeki Uğur Okullarının 12’nci sınıf öğrencilerine uygulandı. 21 Ekim tarihinde iki oturumda gerçekleşen deneme sınavlarıyla öğrenciler yeni sınav sistemine göre kendilerini sınamış oldu.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Mahmut Özer’in yaptığı açıklamalara göre 23-24 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek olan YKS için son başvuru mart ayında yapılacak. Bununla birlikte yeni sınav sistemi için endişeli olan 12’nci sınıf öğrencilerine Uğur Okulları Türkiye genelindeki ilk Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nı yaptı. Uğur Okullarının 9 kişilik akademik kurulu başkanlığında, MEB müfredatına uygun olarak hazırlanan sınav, ülke genelinde eş zamanlı olarak yapıldı. Sınavın ölçme değerlendirmesi ise yine Uğur Okulları Ölçme ve Değerlendirme Birimi tarafından bir önceki yılın ölçme değerlendirmeleri baz alınarak tasarlandı.

Sınav, MEB müfredatına uygun olarak 2 oturum şeklinde gerçekleşti. Sabah saat 10.00’da, 80 sorudan oluşan Temel Yeterlilik Testi (TYT) ile başlayan ilk oturum için öğrencilere toplam 90 dakika süre tanındı. İkinci oturumda 4 bölüm için toplam 180 dakika süre tanındı.

“Haziranda uygulanacak YKS ile aynı nitelikte”

Uğur Okulları Sınavlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt denemeler ile ilgili olarak, “Değişime hızlı adapte olabilen bir kurum olarak öğrencilerimizin yeni sınav sistemine uyumu için gerekli tüm çalışmaları sürdürüyoruz. Eğitimde sürdürülebilirlik ve devam çok önemlidir. Bizler de öğrencilerimizin çalışma sisteminin bozulmaması için YÖK Başkanının yeni sistem açıklamalarının hemen ardından sınavlarımızı hazırlamaya başladık, tüm sınav içeriğini açıklanan sınav formatına uygun olarak oluşturduk. Öğrencilerimizin Haziran ayında gireceği sınavın benzeri olan ve bir ön hazırlık niteliği taşıyan Uğur Okulları YKS denemelerinin tüm ölçme ve değerlendirme süreçlerini de yine ekibimiz uyguluyor. Sınav sonuçlarını, tasarlanmak istenen yeni sisteme katkı sağlamak amacıyla ÖSYM’ye de raporlayacağız. Böylece sadece öğrencilerimizin değil tüm sürecin gelişimine ve iyileşmesine katkıda bulunmayı da hedefliyoruz” dedi.

“Felsefe dersini sınavdan çıkarmasınlar”

Yeni sınav sisteminin avantajlarını ve dezavantajlarını da değerlendiren Adil Kurt, “YÖK şu anda yeni sınav sistemi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Yeni sınav sistemine göre öğrenci nezdinde en temel sorun tüm sınavların iki günde toplanmasıdır. Öğrencilerin bu kadar kısa sürede soruları çözmesi bazı öğrenciler açısından zorlayıcı olabilir. Zira soruların hepsi öğrencilerin gelecek hayatını etkileyebiliyor. Geçen yıl uygulanan sınav formatında çok soru soruluyordu, ne kadar çok soru sorarsanız ölçmeyi o kadar sağlıklı yapabilirsiniz. Soru sayısını azalttığınız zaman ölçme çok sağlıklı olmayabilir. Ayrıca yeni sınav sisteminde felsefe dersinden soru yer almayacak gibi gözüküyor. Öğrenci 11. sınıfta felsefe dersini gördü. Yeni değiştirdikleri eğitim sisteminde ise önümüzdeki sene hem 10. hem de 11. sınıfta mecburi olarak okuyacak. Öğrenci 10. sınıfa geldiğinde sınavda felsefe dersinden soru çıkmayacağını bildiği için öğrenci nezdinde dersin önemi azalabilir ki bu doğru değildir. Geliştirilmesi gereken bir diğer konu da 2. oturumla 3. otumun yer değiştirmesidir. Yeni sınav sisteminin en büyük avantajı ise okul devamlılığını sağlamak oldu. Önceden mart ayında sınav yapılıyordu bu yüzden öğrenciler mart ayından sonra okulda gelmiyordu. Fakat yeni sınav sistemi haziranda geçekleşeceği için artık öğrenciler okul ile olan bağlantısını koparmayacak” ifadelerini kullandı.

Son olarak da öğrencilere yapmış olduğu tavsiyelerle devam eden Kurt, “Öğrenciler sınavda çıkıp çıkmayacağına bakmadan öğretmenlerin anlattığı bütün derslere çalışmalıdır. Önemli olan eğitimde sürdürebilirliktir. O yüzden herkes düzenli ve sistemli bir şekilde derslerine çalışmaya devam etmeli ve okullarına önem vermelidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

“Süremizi kısaltmaları kötü oldu”

12. sınıf sayısal öğrencisi Baturalp Esen de yapılan deneme sınavından sonra sınavı değerlendirerek, “Her sayısalcı için sosyal bilimler çözmek sıkıntılı bir durumdu. Sayısalda iki aşamada da sosyal bilimleri kaldırdılar bu yüzden çok rahatladık. Ancak süre açısından sıkıntı çektim çünkü süremizi kısalttılar. Onun dışında hazırlık sürecinde bir sıkıntı çekmedim. Aynı günde iki sınavın yapılması elbette herkesi etkileyecek. Fakat başarıyı çok fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Sonuçta çalışılmalarımıza aynen devam etmeliyiz. Çünkü konularımız yine aynı olacak yani aynı şeylerden sorumluyuz” şeklinde konuştu.