Birçok öğrencinin “görmediği öğretmen” olarak da etiketlenen ve farklı ülkelerde okul psikologu olarak da nitelendirilen Psikolojik Danışmanlar, okul içerisinde belirli görev ve sorumluluklara sahiptir. Elbette tahmin edileceği üzere öğrencilerin eğitimsel ve kişisel-sosyal problemleri altında yatan psikolojik dinamiklerle ilgilenen ve öğrencilerin yararını gözetir bir anlayışla hizmet ederler. Yalnızca problem durumlarıyla ilgilenmekle kalmayan Psikolojik Danışmanlar, öğrencilerin gelişimini destekleyici bilimsel temellere dayanan çeşitli hizmetlerde üretirler. Bu sorumluluklarını hakkıyla yapmaya çalışan Psikolojik Danışmanlar, mesleklerini icra etmeleri için gereken –geniş inisiyatif alanlarını doğru kullanmak şartıyla- hiç durmadan kurum içerisinde arı gibi çalışmak durumunda kalırlar. Ve bunlara ek olarak kurumlarının gereği olarak önlerine sunulan bir çok ekstra işle de meşgul olma durumundadırlar.

Bunlara rağmen “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” sözüne sadık kalarak ve biraz da habercilik anlayışımızın gereği olarak yaptığımız araştırma sonunda Psikolojik Danışman’ların veya MEB’da ki karşılığıyla Rehber Öğretmenlerin “yatıyor” etiketinin nedenlerini araştırdık. Ve başlıca edindiğimiz sonuçlar şöyle;

- Çok sayıda öğrenci ile ilgilenmeleri Psikolojik Danışmanların çalışmasını zorlaştırıyor. Bu nedenle kurum içerisinde rehberlik hizmetlerinden “kendi beklentileri ölçüsünde verim alamayanlar” Psikolojik Danışmanları etiketleyebiliyor.

-Modern rehberlik anlayışını ve önemini kavrayamayan diğer kurum çalışanlarının rehberlik servisini hafife almaları işbirliği ile ilerleyen birçok rehberlik hizmetinin sekteye uğramasına neden olabiliyor.

-Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik lisans programını bitirmemiş olan bazı Rehber öğretmenlerin, rehberlik servisi hakkında yanlış algılar oluşturabildiği düşünülüyor.

-Lisans programını alan bireylerin dahi meslek elemanı olarak yeterli donanıma sahip olup olmadıkları iddia edilebiliyor.

-Diğer öğretmenlerden farklılaşan hizmet tarzları ile başta derse girmemeleri gibi faktörler diğer öğretmenler tarafından eleştirilirken, Psikolojik Danışmanlar olumsuz etiketleniyor ve bu durum zaman zaman kamuoyuna da yansıyabiliyor.

-Psikolojik Danışman ve Rehberlerin kendilerini ifade edebilecekleri meslek örgütleri ve medyatik kamuoyu bilinçlendirici faaliyetleri yok denecek kadar zayıf.

-Rehberlik hizmetlerin önemi eğitim sistemi içerinde yeni yeni netleşmeye başladığında, alışıla gelen geleneksel modellerin anlayışlarının etkisini kırmak kolay olmuyor.

-Rehberlik hizmetlerinin faydaları çok olsa da hemen fark edilmediğinden faydasız bir hizmetle uğraşan memurlar gibi algılanıyorlar.

Dolayısıyla kamuoyunda Psikolojik Danışmanlar için oluşan ithamları kırmak için zamana ihtiyaç olduğu görülüyor. Öyle ki, Psikolojik Danışmanların kendilerini ve rehberlik servislerini ifade edebilecekleri platform ve medya araçlarının kullanımının artırılması ve desteklenmesi gerektiği anlaşılıyor.