Görgün, Türkiye’nin savunma sanayii alanında uygulanacak bir ambargo nedeniyle darboğaza girmeyeceğini söyledi. Görgün, Rusya’dan S-400 füzeleri alımı nedeniyle ABD’nin F-35 projesinden Türkiye’yi çıkarmasının bu savaş uçağı programını çökertebileceğini dile getirdi. Aselsan, Türkiye’nin yıldızı parlayan savunma sanayi şirketleri arasında yer alıyor. Son yıllarda elde ettiği başarı ile dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasında 57’inci sıraya kadar yükseldi.

Dün, evimin güzergahında olduğu için her sabah önünden geçerken içimden ‘Acaba bu büyük, geniş yapının içinde neler var” diye düşündüğüm Macunköy yerleşkesinde, Aselsan’ın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.Haluk Görgün tarafından ağırlandık. Haluk Görgün hoca ile geçen sonbaharda Londra’da yapılan Savunma Sanayii Fuarı’nda tanışmıştık.

Henüz 43 yaşında olmasına rağmen ciddi bir başarı hikayesine sahip olan Görgün, rektörlük yaptığı Gebze Teknoloji Üniversitesi’ni, Türkiye’nin üniversiteleri arasında uluslararası alanda yıldızı parlayan birkaç üniversiteden biri haline getirdi.

Bir gözlem ve izlenim olarak yansıtayım:

Yüksek özgüveni, alanında sahip olduğu derin birikimi, öğrenme ve merak etme yeteneğinin güçlü olması, sürekli yenilik ve icat peşine koşması gibi nitelikleri ile üstlendiği yeni görevi hakkıyla yerine getireceğinden emin olabilirsiniz.

Dünkü buluşmamızda, “En büyük hedefimiz Türkiye’nin ihracatını artırarak cari açığını azaltmak” dedi.

Mesela buraya bir mim koyabilirsiniz. Önümüzdeki dönemde Aselsan’ın ihracat kapasitesinin ne kadar arttığına dair haberlerle karşılaştığınızda bu yazıyı hatırlayabilirsiniz.

Aselsan’ın mevcut mali durumunu yansıtan bilgileri, kurumun basın bülteninden paylaşalım:

“Geçtiğimiz yıl brüt karı 923 milyon TL iken, 2017 yılı brüt karını 1.355 milyon TL’ye, net karını ise 1.388 milyon TL'ye ulaştıran şirket, bakiye siparişlerinde bir rekora imza atmıştır. ASELSAN'ın 2017 yılında siparişleri 6,8 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır.”

ABD'NİN TEHDİDİNE ASELSAN'DAN CEVAP

Son günlerde Washington’dan S 400 alımı nedeniyle Türkiye’ye dönük ambargo tehditlerinin açık açık zikredildiğine tanıklık ediyoruz. Dün sabahki buluşmamızda Haluk Görgün hocaya böyle bir ambargonun hayata geçmesi halinde Türkiye’nin bundan nasıl etkileneceği soruldu. Görgün, Aselsan’ın kuruluşunun 1975’te Kıbrıs çıkarması sonrası uygulanan ambargonun getirdiği sıkıntılı ortama rastladığını hatırlattıktan sonra, büyük bir özgüven içerisinde “Türkiye bundan etkilenmez. Çünkü artık çeşitliliğimiz arttı” diye yanıt verdi.

 TERSİNE BEYİN GÖÇÜNÜ ÖNLEMEK İÇİN YASAL DÜZENLEME YAPILMALI

Toplantı sırasında son dönemde dillendirilen ve cevabını en iyi orada alabileceğimi düşündüğüm bir soruyu gündeme getirdim.

“Türkiye’den tersine beyin göçünün arttığı söyleniyor. Bu doğru mu” diye.

Görgün, “Doğru” dedi ve devamında çok önemli bir öneriyi gündeme getirdi.

“Bunu önlemek için gerekirse yasal düzenlemeler yapılmalı. Bazı ülkelerde kritik projelerin üretildiği bölgelerde, orada çalışanların kasaba dışına çıkmalarına bile izin verilmiyor.”

Konu gündeme gelince rakamlarda konuşuldu.

Son bir, bir buçuk yıl içerisinde 30 kadar yetişmiş personel, yurtdışından aldıkları teklifi kabul ederek ülkeden ayrılmış. Buna karşılık 100 civarı yetişmiş beyin yurtdışından davet edilerek kuruma kazandırılmış.

İlkiyle ilgili rakamın alarm verici durumda olmadığını görmekle birlikte, Görgün’ün ifade ettiği gibi bu tehlikenin büyümemesi için Meclis’te bir adım atılması ihtiyacı ortada.

Aselsan, bütçesinin yüzde 7’sini AR-GE’ye ayıran bir kurum.

Çalışanlarının yarıdan fazlasının mühendis olduğunu da eklemek gerek.

Kahvaltılı toplantı bittikten sonra, benim her sabah yanından geçerken içinde neler olduğunu merak ettiğim büyük mekana geçtik.

Aselsan’ın ürünlerinden oluşan bir savunma fuarını andıran geniş alanda, Aselsan’ın Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kaval tarafından bilgilendirildik.

​​​​​​​​​​​​​Karşımıza ilkin bizim SARP diye bildiğimiz, Uzaktan Komutalı Stabilize Silah Sistemi çıktı.

Taktik kara araçlarında ve sabit tesislerde hava ve kara tehditlerine ve asimetrik tehditlere karşı kullanılıyor.

En başta, Aselsan’ın yeni hedefinin ihracat kapasitesini artırmak olduğunu dile getirmiştik.

SARP’e talep çok fazla olduğu için olsa gerek, bu teknoloji harikası ürünün sayısını artırmak için, kurum içinde seferberlik başlatılmış.

Bir elektronik tabelada o ana kadar kaç tane SARP üretildiği yazıyordu.

1458 olarak not aldık.

Mustafa Kaval’a bu anlattığınız ürünler ağırlıklı olarak hangi döneme ait diye sorduk:

“Son 5 yıl ağırlıkta” yanıtını aldık.

Kaynak: Haber 7 (Mehmet Acet)