Diyarbakır’da Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve Dicle Üniversitesi işbirliğiyle "Buzağılarda Bakım Beslenme ve Buzağı Hastalıkları" konferansı düzenlendi.

Büyükşehir öğretmenevinde gerçekleşen konferansa Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Muzaffer Aydın Ketani, Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Hasan Batmaz ve Doç. Dr. Hıdır Gençoğlu ve Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinden Doç. Dr. Hasan İçen ile akademisyenler ve üreticiler katıldı.

Açılışta konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Diyarbakır’ın tarım ve hayvancılık potansiyeli olarak Türkiye’deki en önemli illerden biri olduğunu belirterek, “Tarımsal ve hayvansal gelirin toplamı 2016 yılı sonu itibariyle 5,1 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Diyarbakır’da 2003 ile 2016 yılları arasında tarımsal destekler kapsamında ödediğimiz toplam destek yaklaşık 3,8 milyar TL’dir. Yıllık 400 milyon TL civarında bir destekleme ödemesi gerçekleştirmekteyiz. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı açısından Türkiye’de önemli bir yere sahibiz. Yine burada büyükbaş hayvanlarda 437 bin rakamı ile Türkiye’de ilk 6 ilin arasında yer almaktayız. Küçükbaş hayvan varlığımız 1 milyon 443 bin rakamına ulaştı. Bakanlığımız tarafından yapılan aşılama ve güncelleme çalışmaları neticesinde 10 gün sonra yeni veriler elde edeceğiz ve açıkladığımız rakamların üzerinde bir rakam elde edeceğiz. 17 bin 945 manda sayısı ile Türkiye’de en fazla mandası olan ikinci iliz. Diyarbakır’da hayvancılığın ve tarımın gelişmesi için tarım dayalı sanayi tesis edilmesi noktasında 352 tane tesis meydana getirilmiştir. Türkiye’de üretilen yaş kozanın yüzde 45’i Diyarbakır’dadır ve Türkiye’de 1 numaradır. En fazla üretim yapılan yer burası. Sezonuna göre değişmekle beraber üretim yıllık 50 tonu buluyor. Türkiye’de tek ipek ipliği üreten fabrika ilçemizde meydana getirilmiştir ve 1000 aileye iş imkanı sağlanmıştır. Buzağılar doğduktan sonra buzağılara yapılması gereken iş ve işlemlerle ilgili değerli hocalarımız çok önemli bilgiler verecek. Bizim bildiğimiz şeylerin dışında bilgiler de verecekler. Besicinin en büyük karı buzağıdır. Bizim bunu yaşatmamız gerekiyor. Biz il müdürlüğü olarak 2 ay önce çalışmalarımızı başlattık. Bu çalışmalar sonucu ortalama ölümleri daha aşağılara indirdiğimiz zaman toplantımızın amacına ulaşacağını düşünüyorum” dedi.

“Üniversite olarak sadece öğrenci yetiştirme algısını yıkmak zorundayız”

Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Muzaffer Aydın Ketani, üniversite olarak sadece öğrenci yetiştirme algısını yıkmak zorunda olduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Aynı zamanda paydaşlarımızın sorunlarına nasıl çözümler bulabiliriz, bunun için uğraşmalıyız. Sizler bizim paydaşlarımız, ortaklarımızsınız. ‘Buzağılar yaşasın ülkemiz kazansın’ sloganıyla böyle bir konferansın düzenlenmesinde katkısı olan sayın valim ve il müdürüme teşekkürlerimi sunarım. Bizler bir şekilde üniversiteden çıkmalıyız. Her zaman böyle üniversitede oturup aynı dersi anlatmanın yanında çiftçilerimizi de mutlak surette görmek ve onların sorunlarına da yanıt bulmak zorundayız. Silvan projesinde istihdam edilecek 300 bin kişinin eğitimini Veterinerlik Fakültesi ve Ziraat Fakültesi olarak borç edindik. Gerekli hassasiyeti göstereceğiz. Yaklaşık olarak 500 bin civarında büyükbaş hayvanımız var. Yıllık süt üretimimiz 400 bin ton ancak sütün litresi 1 lira civarında ama biz bu sütü marketten aldığımız zaman 3 TL civarında. Arada kim kazanıyor. Üretici mi kazanıyor? Hayır. Bunu ambalajlayan, paketleyen kişi kazanıyor. Maalesef Diyarbakır bölgemizde bunu işleyecek düzgün bir kurum yok. Hayvan sayısının çokluğu ve üretimin çokluğundan bahsederken biz kaliteyi ve markalaşmayı da beraber getirmeliyiz. Bunu göz ardı etmememiz gerekir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba ‘ithal ete karşıyız’ sloganını sürekli dile getiriyor. Kendi üretimimizi yapmak zorundayız. Kendi hayvanımızı ıslah etmek zorundayız. Bu bölgedeki ıslah sonucunda verimi ancak arttırabiliriz. Avrupa ülkeleri tarım ve hayvancılığı asla göz ardı etmiyorlar. İngiltere’ye, Hollanda’ya bir et ya da et ürünü sokma şansınız maalesef yok. Kendi üretimlerini kendileri yapıyorlar. Buzağıların yaşaması için bir proje hazırlığı içerisindeyiz. Dicle Üniversitesi’nde bir hayvan hastanemizin bulunmaması en büyük eksikliklerimizden birisi. Çiftçilerimiz de bunlardan yakınıyorlar. Kalkınma Bakanlığı’na Temmuz 2017’de 15 milyon TL’lik bir hayvan hastanesi ve tropikal araştırma laboratuvarı adı altında bir projeyi sunduk. İnşallah projemiz desteklenir ve üreticimizi dışarıya bağımlılıktan kurtaracağız. Üniversitemizin kapısı üreticilerimize 7 gün 24 saat açık. Üreticilerimiz bir proje hazırlarken bizi rahatsız etsin. Nasıl yapabilirim diye gelsinler. Ondan sonra bu işte pardon deme şansımız olmuyor. Çocuğu nasıl düşünürsek buzağılarımızı da o şekilde düşünmemiz lazım” diye konuştu.