Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Yönetim Kurulu Üyesi Sefa Işık, Türkiye'nin, Rusya'nın AB, ABD ve Kanada ürünlerine uyguladığı boykot kararını çok iyi değerlendirmesi gerektiğini belirtti.

Işık, Rusya'nın 7 Ağustos'tan bu yana AB, ABD, Norveç, Kanada ve Avustralya'dan meyve, sebze, et, balık ve süt ürünleri alımını bir yıllığına durdurduğunu hatırlatarak, 'Türkiye bu fırsatı iyi değerlendirmeli' ifadesini kullandı. Ortadoğu'da yaşanan olumsuz gelişmelerin ardından bölge ihracatçısının yeni pazar arayışında olduğunu anlatan Işık, "Rusya'da yaşanan boykot gelişmesi de Türkiye adına büyük önem taşıyor. Rusya'nın boykot kararını lehimize çevirmek zorundayız. Bu anlamda hükümet ile ortak yürütülecek çalışmalar ile ihracat rakamlarımızı çok daha üst seviyelere çekebiliriz. İhracatçı firmalar kaliteli ürünü bu pazara sürdüğü taktirde, Rusya pazarı Türkiye için kalıcı olacaktır. Ülke olarak yeni pazar arayışları içerisinde olduğumuz şu günlerde bu tarihi bir fırsattır." diye konuştu.

"TÜRKİYE BU DURUMA SEYİRCİ KALAMAZ"

ABD ve Avrupa Birliği'nin, Ukrayna krizi bağlamında oynadığı rol nedeniyle Rusya'ya karşı devreye soktuğu ekonomik yaptırımlara Rusya'nın gıda ambargosu ile karşılık verdiğini belirten Sefa Işık, şöyle devam etti: "Uluslararası ilişkilerde, hassas çizgiler üzerinde hamleler yapılırken Türkiye'nin buna seyirci kalmaması gerekiyor. Rusya'nın özellikle yaş sebze meyve ihtiyacını karşılamak için harekete geçmeliyiz. Rusya pazarının kapılarının açılması ile birlikte diğer sektörlerde de hareketlilik yaşanacak ve bu ülkeye yapılan ihracat oranları haliyle artacaktır." dedi.

"İHRACATÇI DÜRÜST OLMALI"

Türk ihracatçısının, öncelikle dürüst olması gerektiğini anlatan Işık şunları kaydetti: "Eğer biz Rusya pazarını kısa süreli değil de süreklilik arz eden bir hale çevirmek istiyorsak, daha önce yaptığımız hataları yapmamalıyız. Daha dikkatli olup pazarın kalıcı ve karlı olmasını sağlamalıyız. Bu anlamda yapılacak ikili temaslar çok önemli. Her iki ülkenin iyi ilişkileri kullanılarak ihracat rakamlarını bir yıl içerisinde büyük ölçüde artırabiliriz. Yapılacak temaslarda sadece gıda sektöründe değil, diğer sektörlerde de işbirliğine gidilmeli."