Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) ortaklığında düzenlenen ‘Katılım Bankacılığı ve Faizsiz Finans Çalıştayı’na ilişkin çalıştay raporu yayımlandı.

21-23 Aralık 2013 tarihlerinde Ankara’da düzenlenen çalıştay sonrasında 103 sayfalık rapor hazırlandı. Katılım bankacılığı ve faizsiz finansın İslami değerlere dayanan bir anlayışla çalıştığı belirtilen çalıştay oturumlarında, finansal ürün ve araçları dizayn ederken söz konusu değerlerin gözetilmesi konusunda hassas olunması gerektiği vurgulandı.
Katılım bankacılığı ve faizsiz finansın gelişmesiyle Türkiye’de finansal erişimin de artacağı, tasarruf oranları üzerine olumlu yansımalar finansal istikrarın korunması ve kırılganlıkların azaltılmasına katkıda bulunacağı, diğer taraftan faizsiz finansın gelişmesinin beraberinde getireceği finansal derinleşme ekonomi politikalarının etkinliğini artırması bakımından önem taşıdığı kaydedildi. Faizsiz finansal ürünlerin spekülasyona ve manipülasyona nispeten kapalı olması, kredilendirme ve fonlama imkânlarının aşırı döngüsel hareketlere sahip olmamasının özellikle finansal kriz ortamında bu ürünlere olan talebi artırdığına işaret edilerek, diğer hususlar şöyle aktarıldı:

"Katılım bankacılığı modeli finansal istikrara katkı sağlamaktadır. Modelin risk paylaşımına dayanması, finansman ile proje arasında mutlak bir bağ gözetmesi, bazı riskli varlık sınıflarına özellikle türev araçlara yatırımı engellemesi finansal istikrarı olumlu etkilemektedir. Konvansiyonel bankaların sundukları ürünlerin benzerlerini sunma çabası modelin özünden uzaklaşmaya neden olabilmektedir. Katılım bankacılığı dünya finansı için görece yeni bir alan olsa da içerdiği bazı unsurlar Osmanlı’da para vakıfları örneği ile uzun yıllar önce hayata geçirilmiştir. Katılım bankacılığının sistem içerisinde yüzde 6 civarındaki payının potansiyelin çok gerisinde kaldığı değerlendirilmektedir. Kamunun bu alanda faaliyete geçmesi penetrasyon oranlarını artıracak, pastayı büyütecektir. Faize duyarlı kesimlerin rahatlıkla değerlendirebileceği yeni enstrümanların sisteme girmesi de sektörün büyümesini olumlu etkileyecektir."

Öte yandan raporda, sonuç bildirgesi de yayımlandı. Faizsiz finans modelinin Türkiye’deki gelişim sürecinin bu modele yönelik toplumsal bir ihtiyacın var olduğunu gösterdiğine işaret edilen bildirgede, şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye’de son dönemlerde faizsiz finansı konu alan bazı uluslararası toplantı ve paneller düzenlenmiş; ilgili kişi, kurum ve kuruluşlar sistemin geliştirilmesine yönelik müzakerelerde bulunmuşlardır. Bu raporun konusu olan çalıştay da uzun bir hazırlık sürecinin ardından aynı düşüncelerle organize edilmiş ve çalıştay oturumlarında katılım bankacılığı ve faizsiz finansın gelişmesi için neler yapılması gerektiği görüşülmüştür. Toplam dokuz masada yaklaşık 3 gün süren görüşmeler sonucu elde edilen bulgulara ve sunulan önerilere her bir masa bazında raporun ilgili bölümlerinde yer verilmiştir. Söz konusu bulgu ve öneriler topluca ele alındığında, Türkiye’de faizsiz finans sisteminin en önemli sorunlarını, sisteme yönelik algının iyi yönetilememesi, sistemin felsefesine vâkıf nitelikli insan kaynağı eksikliği, faizsiz finansa ilişkin ürün, hizmet ve piyasaların yeterince çeşitli ve gelişmiş olmaması, sistemin kurumsal yapısının ve hukuki altyapısının tam olarak oluşturulamaması, şeklinde özetlemek mümkündür."