Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, Avrupa ülkelerinin kendi pazarlarını kapatmak amacıyla standart adı altında koruma politikası uyguladığını, bunlardan birisinin de CE belgesi olduğunu söyledi. TSE, Denizli'de Ticaret Odası (DTO) ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) işbirliğiyle "Standardizasyonun Milli Ekonomiye Faydaları" konulu bir panel düzenledi. Panele AK Parti Milletvekili Mehmet Yüksel, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve DTO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer, Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Müjdat Keçeci, TSE Ege Bölge Koordinatörü Mustafa Karaman ve davetliler katıldı.

Burada konuşan Özer, yurtdışına satılanın dünya standartlarına, yurtdışından alınanın da ülke standartlarına uygunluğunun gözetilmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti. Özer, “Artık yalnızca üretmek yeterli olmamakta. Bunun ülke ve dünya standartlarında üretilmesi önemlidir. Markalaşma, uygun maliyetle üretim ve kârlılık için de standart gerekmektedir.” dedi.

‘BELGELENDİRME İÇİN YURTDIŞINA MİLYARLARCA DOLAR TRANSFER EDİYORUZ’

TSE Başkanı Şentürk ise bugün adına “uygunluk değerlendirme” denen bölüm ve hizmetlerin tescil ettirilmesi hizmetinin küresel pazar büyüklüğünün 200 milyar doların üzerinde olduğunu belirtti. Şentürk, “Belgelendirmenin Türkiye’deki pazar büyüklüğüyle ilgili elimizde net bilgi olmamakla beraber 2,5 milyar euro vardır. TSE, pazarımızın sadece yüzde 5’ine hizmet veriyor. Bu pazarın ne yazık ki her sene milyarlarca euroluk bölümü, doğrudan veya dolaylı olarak yurtdışındaki kuruluşlara para transfer etmek zorunda kaldığımız hizmetlere dönüşmektedir. Ya oradan doğrudan belge alarak ya da aldığımız ürünlerin oradan belgeli olmasına zemin hazırlayarak, böylesine ciddi ülke kaynağını yurtdışına transfer ederken aynı zamanda ülkemizde ciddi anlamda know-how birikmesine de engel oluyoruz.” şeklinde konuştu.

‘STANDARTLARI BELİRLEYEN ÜLKE OLMAZSAK 2023 HEDEFLERİ HAYAL OLUR’

Avrupa'nın standart politikalarının çok farklı olduğunu vurgulayan Hulusi Şentürk, “Adamlar, ‘Bana memur gönderme, ilgili sektör kimse o gelsin. Sen sadece aramızdaki bağlantıyı sağlayacaksın.’ diyor. Türk sanayisinin Avrupa’daki komitelerinde sadece bin 200 isim bizde görünüyor. Onların da yarıdan çoğu kâğıt üzerinde, hiçbiri görüş bildirmiyor. Kendine gelen standartları okuma zahmetinde bile bulunmuyor. Oysa Almanya’da 30 binin üzerinde faal olarak çalışıyor. Standartları belirleyen olmadığımız sürece asla batılı kuruluşlarla rekabet edemeyiz. Standartlar, oyunun kurallarını belirlemektir. Oyunun kurallarını rakibiniz belirlediği sürece, bu kurallarla oyunu oynadığınız sürece sürekli kaybetmeye mahkumsunuz. Türkiye sadece standartlara uyan değil, standartları belirleyen ülke hedefini koymak mecburiyetindedir. Aksi takdirde 2023 muhteşem hedeflerine ulaşmamız hayalden öteye geçemeyecektir.” dedi.

‘CE İŞARETİ AVRUPA'NIN PAZARINI KORUMA POLİTİKASINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL’

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)’nün, “serbest piyasa” adı altında ülkeleri gümrük politikalarını terk etmeye zorladığını ancak standart adı altında gelişmiş ülkelerin koruma politikalarını sürdürdüğünü anlatan Şentürk, “Bu tür ülkelerin savunduğu, tek silah kullandığı koruma politikası şu an standartlardır. ‘Şu standartta olmazsa malını ülkeme sokmam.’ diyor. Çok ciddi teknik bariyer ortaya koyuyor. Bununla ilgili DTÖ’ye yapılmış binlerce şikâyetin hepsi boşa çıkıyor, çünkü DTÖ’nün serbest ticaret anlaşmasına göre bir ülke, kendi içinde bir standartı uygulamayı zorunlu kılmışsa gümrüklerde de bunu arama hakkına sahip. Almanya, İngiltere, ABD gibi hayat seviyesi ve sanayi altyapısı çok yüksek ülkeler, buna güvenerek gereksiz miktarda üst seviyede özel şartlar getiriyor. Sizden de bu standartlara uymanızı istiyor ama Türkiye gibi teknoloji altyapısı, çevre altyapısı henüz o seviyede olmayan ülkelerin bu şartları yerine getirmesi mümkün olmadığı için de aslında kendi pazarını bizim gibi ülkelere kapamış oluyor. Şu anda dünyada koruma politikalarını uygulamanın başında Avrupa, sonra ABD gelir. CE işareti dediğimiz, bu tür bir koruma politikasından başka bir şey değildir. Faydaları olmakla beraber ana itibarıyla engelleme amacıyla kurulmuştur, çünkü CE işaretini Avrupa’da kendi kuruluşlarına verdirmek suretiyle pazarlarını koruma çabasındadır. Bu, standardın doğasına aykırıdır.” ifadelerini kullandı.