Gelin bir konuda anlaşalım.

Suriyeleşmiş bir ülkede hiç birimiz şimdikinden daha huzurlu ve rahat olamayız, bu açık.

O zaman herkes kendi fikrini iktidar yapmak için demokrasi kuralları içinde mücadele etsin.

Fakat şu anlamsız Erdoğan nefreti pompalamaktan vazgeçin.

Hepimiz de biliyoruz ki, Erdoğan liderliğindeki iktidarlar boyunca;
Ne Kürde, ne Aleviye, ne ülkücüye, ne dindara, ne libarele, ne solcuya zulüm yapılmadı bu ülkede.

Vatanımıza kast eden sömürgeci taşeronu PKK ve FETÖ gibi,terör örgütleri hariç;
Hiç kimse devletin demir yumruğu ile karşılaşmadı.

Bir Allahın kuluna senin başın açık üniversiteye giremezsin denmedi.

Bir Allahın kuluna sen namaz kılmıyorsun orduda görev yapamazsın denmedi.

Bir Allahın kuluna sen Alevisin devlet memuru olamazsın denmedi.

Türkiye'nin zenginleşmesinden herkes payını aldı, refahtan herkes faydalandı, hizmetler ayırdedilmeksizin her vatandaşa ulaştı.

"Bu şehirden, bu ilçeden bize az oy çıktı, öyleyse size hizmet yok" denmedi.

İşleri bozulan tek zümre, üretmeden halkın hazinesini hortumlayan baronlar ve onların dışarıdaki ortakları oldu sadece.

Seksen sene halkın sırtına binip, ülkenin kaymağını yiyen mutlu azınlığın verdiği gazla bu milleti birbirine düşman edecek tavırlardan vazgeçin.

Zira hepimiz de biliyoruz ki: Artık bu milletin yarıdan fazlası Abdulhamid Han'a, Menderes'e, Özal'a, Erbakan'a, Türkeş'e, Yazıcıoğlu'na yapılan linç girişimlerinin Erdoğan'a ve Bahçeli'ye yapılmasına müsade etmeyecek.

30 milyon seçmeni yok edemezsiniz.

Ortamı gerer, Türkiye üzerinde hesapları olan küresel çetelerin oyununa gelirseniz.

Allah korusun Suriye gibi oluruz..

Ve Türkiye'deki hiç bir grup hiç bir şey kazanamaz.

Ama çok şey kaybederiz, huzurumuzu, rahatımızı, refahımızı bir daha bulamamak üzere yitiririz.

Kazananlar bu ülke insanını kendilerine ırgat yapmak isteyen sömürgeciler ve emperyalistler olur.

Aklımızı başımıza alıp, muhalefeti "DÜŞMANLIK" olarak algılamaktan ve milletin arasına düşmanlık tohumları ekmekten vazgeçmeliyiz.

Afganistan'a, Libya'ya, Irak'a, Suriye'ye demokrasi götürmek vaadiyle giren sömürgeciler;
O ülke insanlarının hiç bir grubuna huzur, güven ve refah sağlamadılar.

Basit bir ölçü ile doğru ve yanlışı ayırabiliriz.

Kim yada kimler bizlere ötekini yok etmeyi öğütlüyorsa, bilmeyiz ki, onlar düşman işbirlikçileridir.

Birbirimize düşman olmadan, birlikte yaşamayı öğrenemezsek;
Birileri bizlere birlikte ağlamayı öğretirler.