İngiliz Bloomberg TV, "Doların yükselişindeki temel faktör Türkiye ekonomisinin kötü olması değil, yabancı yatırımcıların Türkiye siyasetinde Erdoğan’ı istememesi" diye açıklama yaparken, eş zamanlı olarak İngiliz Reuters haber ajansıda: “Erdoğan faizle mücadele edeceğim dedi ve şimdi Türk Lirası değer kaybediyor” diye açıklama yapıyor.

Artık dertlerinin ne olduğunu gizlemeye bile ihtiyaç duymadan açık açık söylüyorlar. "DERDİMİZ, SİYONİZM'E KAFA TUTAN ERDOĞANI ALT ETMEK. SİZ ONU İNDİRİN, BİZDE FAİZLERİ İNDİRELİM. DOLARIN FİYATINI İNDİRELİM" diyorlar. Siyonizmin içimizdeki değnekçilerinden biri olan CHP'nin, başkan adayı Muharrem İnce "ben başa geçer geçmez, dolar otomatikman düşecek" diye bir açıklama yapmıştı.

Yine bugün Kılıçdaroğlu: "doları demokrasi düşürecek" diye bir açıklama yaptı. Bu iki açıklamanın açılımı da "ERDOĞAN GİDERSE, DOLAR DÜŞER" olarak okunmalıdır. Hatırlarsanız ben size "son günlerde, Doğan ve Ülker grubu gibi Yahudi sermayenin desteklediği gruplar, ellerindeki hisselerini şirketlerini ve gayrimenkullerini satıp, paralarını yurtdışına taşıyorlar, onların küçükmüş gibi görünen bu hamileleri boşuna değil. Bu hamlelerinin hemen arkasından başkanlık seçiminin hemen öncesinde, büyük bir ekonomik darbe girişimi devreye sokulacak. Son kez kemerlerimizi sıkacağız, sonrası düzlük, hazırlıklı olun" demiştim.

Evet, maalesef bugün siyonistler son kez düğmeye şiddetle bastılar. Bugün itibariyle, 24 Haziran seçimleri öncesi, ülkemizin ekonomik bağımsızlığına yönelik operasyonların bir yenisi daha devreye sokuldu. Bu hamle ile döviz kuru üzerinden vatandaşı canından bezdirmeyi ve devlete karşı kışkırtıp, Erdoğanı seçimlerde alt etmeyi planlıyorlar.

Aynı senaryoyu bir önceki seçimde Rusya'da uyguladılar. Ruslar, oynanan oyunun farkına varıp, Putin'i siyonistlere karşı, yalnız bırakmadılar ve yine aynı senaryonun bir benzeri Venezuella da devreye sokuldu. Hala da aynı baskı devam ediyor fakat dün Venezuela'da yapılan seçimlerde halk milli başkanları olarak gördükleri Maduroyu bir kez daha yalnız bırakmadı ve onu Başkan seçtiler.

Bizler de ülkemize ve bize yapılan bu saldırılara karşın Erdoğan'ı yalnız bırakmayacağız ve 24 Haziran'da onu Başkan seçeceğiz. Kişiliklerinin ve karakterlerinin fiyatını dolara endekeleyen siyonizmin içimizdeki destekçileri, bizim kan ve gözyaşına endekslediğimiz vatan sevgimizi alt edebileceklerini sanıyorlar. Kanla alınan topraklarımızı ele geçirmek istiyorlarsa, bu vatanın son ferdinin cesedini çiğnemek zorunda olduklarını bilmiyorlar pek tabi ama öğreteceğiz, öğrenecekler!

Az daha kemerleri sıkalım, düzlüğe çıkmadan önceki son patinajı çekiyoruz ama pes etmiyoruz. Direneceğiz çünkü 24 Haziran seçimlerinden sonra her halukarda doların üç, üç buçuk liraya düşeceğini biliyoruz. Doların yükselmesi sadece bizim piyasaları altüst etmiyor. Her ne kadar belli etmemeye çalışsalar da ihracatları durduğu için, bizim piyasalarımız kadar en az onların piyasaları da bu durumdan etkileniyor.

Yani batmamak için geri adım atmak zorunda kalacaklar. Sabır... Az daha sabır...

Kazanan bizler olacağız. Çünkü bizler varolduğumuz günden bu yana, savaşı güçlü olanların değil, haklı olanların, zulme karşı yılmayıp dayananların kazandığına, defalarca şahitlik etmiş bir milletiz.

İki saatte mohaç ovasında tarih yazan bir milletin torunları olarak, altı yedi saatte darbe girişimini bastırarak, tüm dünyayı dize getirmiş ölümden korkmayan bir milleti, dolar kuru ile korkutabilecekleni sanıyorlar. Başaramayacaklar, direneceğiz.

Unutmayın ki, gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden az önceki zamandır.

Şafak sökmek üzere, ha gayret... Güneşin doğması yakındır. Vakit, siyonistlere ve siyonistlerin içimizdeki uzantılarına Kaf Dağı kadar yüksekte olsalarda, kefene sığacak kadar küçük olduklarını hatırlatma vaktidir. Her şeyin bir bedeli var. Kaçarı göçeri yok! Üzdükleri kadar üzülecekler!