Gaziantep Üniversitesinde 15 Temmuz şehitleri anma törenleri kapsamında “Türk Tarihinde Darbeler ve 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” konulu panel gerçekleşti. GAÜN Fen Edebiyat Fakültesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda düzenlenen panele, Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ünüvar, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Biçici ve Yrd. Doç. Dr.Celal Pekdoğan konuşmacı olarak katıldı.

Panelin moderatörlüğünü yürüten GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bedir, ülkemizin bir yıl önce 15 Temmuz’da çok vahim bir olay yaşadığını belirterek, 1071’de Türk Milletinin Anadolu’ya girişinden itibaren ta ki 15 Temmuz’a kadar çok büyük badireler atlattığını vurguladı.

“15 Temmuz bir demokrasi zaferi oldu”

Türk milletinin tarih boyunca çok büyük kalkışmalara maruz kaldığını, bu kalkışmalara karşı büyük zaferler kazandığını aktaran Prof. Dr. Metin Bedir, “Bu millet istiklal ve istikbalinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini ve kolay kolay hiçbir güce teslim edilemeyeceğini defalarca tüm dünyaya ispatladı. Sanırım bir defa daha ispatı gerekiyordu ki, 15 Temmuz’da böyle bir kalkışma yaşandı. O gecenin sabahında 250 şehit ve binlerce gazi verildi. Bir defa daha tüm dünyaya şunu gösterdik ki, bu ulusun benliğinde yıkılamayacak bir vatan, millet aşkı var. Bu da ama genlerimizden, ama bizi yetiştiren sağduyulu anne babalarımızdan geliyor. Bu zaferlere perçinlenmiş öyle vatan evlatları var ki, içlerindeki ülke sevgisini, vatan sevgisini imanı ile bezemiş. Yine her şeyden önce Yaradanın da takdiriyle bu insanların kalkışmaları bir daha Türkiye’de taban bulmayacak şekilde son buldurulmuştur. Ülkemizin tekrar uyanışı, birlik ve beraberlik ruhu için bu gece çok önemliydi, bana göre de bir demokrasi zaferi kazanılmış oldu” dedi.

“Türk Milleti’nin sağduyusu üstün geldi”

Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ünüvar da, FETÖ terör örgütü elebaşısı olan Fetullah Gülen’in farklı dini söylemlerle 1970’lerin sonunda kendine taraftar bulduğunu hatırlatarak, önce ışık evleriyle taraftar topladığını sonra yurt ve okullar açarak hain planını ortaya koyduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Ünüvar, “Hedefe ulaşmak için başta emniyet kuvvetleri olmak üzere kamu görevlilerini elde etmeye çabalamış bunda da kısmen başarılı olmuştur. Kendi adamlarını üs kademelere yerleştirmek için çeşitli kumpaslar üretmiştir. Ancak 17 - 25 Aralıktan sonra yandaşlarının kamudan uzaklaştırılacağını anlayan FETÖ hain darbe planını yürürlüğe koymuş kendine bağlı subaylarla halkı ve meclisi bombalatmıştır. Fakat Türk Milletinin sağduyusu üstün gelmiş darbe başarısız olmuştur” şeklinde konuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti Devletini sonsuza dek yaşatmalıyız”

Yrd. Doç. Dr.Celal Pekdoğan, askeri darbelerin, Türkiyeyi bir kargaşa ortamından, başka bir kargaşa ortamına sürüklediğini belirtti. Pekdoğan,“Ne yazık ki demokrasinin siyasi partiler tarafından engellendiği iddiasıyla gerçekleştirilen askeri darbelerin kat edeceği yol, demokrasi ve çağdaşlaşma adına kat edeceği yoldan çok daha uzun olduğu gibi, hangi tarafa hangi maksatla yol aldığı da belli değil. O halde her ne sebeple olursa olsun demokrasiden asla taviz vermeksizin, asgari müştereklerde bir araya gelerek Türkiye Cumhuriyeti Devletini sonsuza dek yaşatmalıyız, var olmak için başka şansımız yok” şeklinde ifade etti.

“Fetö ve uluslararası işbirliği iyi analiz edilmeli”

FETÖ’nün uluslararası bağlantılarını anlayabilmek için 1945’te başlayan ABD ve Rusya arasındaki “soğuk savaşı”, ABD’nin yeni dünya düzenini, FETÖ ve Vatikan arasındaki ilişkiyi analiz edebilmek gerektiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Biçici, “15 Temmuz hain darbe girişiminin amacı; içerde ve dışarıda kendisine biçilen rolü oynamayı reddeden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hizaya getirilmesidir. Böylece Türkiye ve içeride sürekli iç çatışmaların yaşandığı kaos ortamında bir süreci yaşarken her türlü işgale de açık bir duruma gelecektir. Kendi senaryosunu yazan ve uygulayan Türkiye Cumhuriyeti gerek bölgesinde gerekse küresel çapta yeni oluşumların önünü açmaya başlamıştır” diye konuştu.