Mustafa Kemal Atatürk’ün en sevdiği yemekler 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na ithafen ‘usta ekmekçi’ Mine Ataman tarafından tanıtıldı.
Ünlü ekmek ustası Mine Ataman ve gurme (Tatbilir) Mehmet Terzi’nin girişimleri ile hazırlanan, Atatürk’ün sevdiği yemeklerden oluşan menüde çok sayıda yemek yer aldı.
"Ben bir ekmek ustasıyım, geleneği geleceğe taşımak isteyen bir ekmek ustasıyım" diyen Ataman neden böyle bir konsept hazırladıklarını şu cümlelerle anlattı:
“Biliyoruz ki Mustafa Kemal Atatürk geleneksel Türk ekmeğine, geleneksel Türk lezzetlerine çok önem veriyordu. Çevresindeki insanlara, ‘bugün bana çok güzel bir sofra donatın’ dermiş, bu keyifli sofradan kastı aslında yemeklerden değil de güzel, keyifli sohbet yapabileceği dostlardan bahsediyormuş. Pek çok imzaya ve anlaşmaya da sofrada karar veriyormuş. Biz de Metin Bey’le 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na özel kendi aramızda böyle bir şey yapalım dedik. Çok güzel özel lezzetler ortaya çıktı.”
Sümer mutfağından Türk mutfağına
Sümer ve Türk kültürünün çok yakın ilişkisi olduğunu ve Atatürk’ün yaşadığı dönemde bu konunun araştırılması gerektiğini dile getiren ekmek ustası Mine Ataman, bu ilişkiyi şöyle açıkladı:
“Atatürk, biliyorsunuz Milattan Önce 6 bin ile 10 bin yılları arasında yaşadığı düşünülen Sümerlilerle ilgili bir çalışması var. O dönemdeki bilim adamları ve tarihçileri çağırıyor ve diyor ki; ’Sümerlilerin bizimle çok yakın bağları olduğunu düşünüyorum.’ Çünkü Sümer kültürünün Sümer yeme-içme kültürünün, var olan şu anki yeme-içme kültürü ile çok yakından alakası var. Şöyle ki, Sümerlilerde var olan pek çok gelenek aynı zamanda Türk kültüründe de var. Bunlara örnek verirsek; ölü evinde o dönemde ekmek ve tatlı dağıtılırmış. Bu aslında bu dönemdeki bizim helva dağıtma geleneğine benziyor. Atatürk bu sebeple bilim adamları ve tarihçileri çağırıyor ve diyor ki; ‘bu konuyu lütfen araştırın.’ Çünkü Sümerliler o dönemde çok gelişmiş bir topluluk. Müthiş yaratımları olan, tarımda çok gelişmiş bir topluluk. Bu anlamada da biz bugün Atatürk’ün o dönemde bizzat yemiş olduğu ekmek geleneksel ‘siez buğdayı’ ve Anadolu’daki o dönemde yetişen diğer buğday türleriyle yapılmış ekmek bire bir aynısı ve aynı yöntemlerle yaptık, ekşi mayayla. Bu ekmeği masasında sıkça tercih edermiş, misafirlerine de ikram edermiş. Bu ekmeğin diğer bir özelliği de yine Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı döneminde bu ekmekleri yaparak, bunun içerisine bir de arpa ve yulaf katarak yapılıyor ve bu ekmeğin özelliği çok tok tutması ve içerisinde protein olması."
“Atamızın en çok sevdiği sava mezesi”
Türkiye’nin önemli gurmelerinden Metin Ataman ise Atatürk’ün sevdiği yemekler ve mezeleri çeşitli karışımlarla yorumladığını belirterek, stanttaki yemekler hakkında şu bilgileri verdi:
“Türk mutfağımızın çok çeşitli yapısından dolayı Güney’den, Ege’den, Doğu’ya varana kadar mezeler yapmaya çalıştık. Atamızın en çok sevdiği sava mezesi vardır onu özellikle bir yorumlama ile ortaya çıkardık. Palamut turşusu yine bizim çok eski İstanbul mutfağına özgü bir ürünümüzdür. Yine Güney’e doğru gittiğimiz zaman muhammara yaptık fakat muhammarayı biz karidesle beraber sunarak böyle bir çeşitleme getirdik. Yine aynı şekilde levrekten yaptığımız kurutulmuş domatesli ve levrek dolması adında bir mezemiz var. Hemen yine yanında da sütlü patlıcan onu da barbunya fasulyesi ile buluşturduk. Papaz beğendi bunun içerisinde de közlenmiş biber içerinde 3 çeşit peynir ve patlıcandan oluşan bir mezemiz var.”