Adana’da 15 aylık Umut bebek, teşhisi konulamayan hastalığından dolayı 4 makineye bağlı olarak evinde yaşam mücadelesi veriyor. Anne Songül Süer, evladının hastalığının teşhisinin koyulmasını istediğini belirterek, “Umut’un bir tedavisi yok. Solunum sıkıntısı dendi, ama solunum neden yapamıyor. Altındaki rahatsızlık nedir bu bilinmiyor. Doktorlar bu bebekten iyileşmesini beklemeyin diyor. Evladım gözümün önünde eriyor” diye konuştu.

Songol Süer (36) ve devlet memuru eşi 7 yıl önce evlendi. Çiftin bu evlilikten 3 çocukları oldu. Haziran 2016 yılında ise çiftin Umut Yakup Süer isimli üçüncü çocukları dünyaya geldi. Songül Süer, daha hamileyken doktorlar Umut’un engelli doğacağını söyledi. Buna rağmen aile bebeklerini aldırmadı. Umut, özel bir hastanede dünyaya geldiğinde ise solunum yetmezliğinden dolayı 77 gün entübasyon edildi.

Hastaneden çıkmadan önce ise boğazına trakeostomi, karnına da gastromid açılan Umut bebeğin sıkıntıları hastaneden çıktıktan sonra başladı. Solunum yetmezliği olarak adlandırılan hastalığının asıl teşhisi konulmayan 15 aylık Umut bebek, evde 4 cihaza bağlı olarak hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Bu sırada kalp hastası olan Umut Yakup Süer, 15 aylık olmasına rağmen daha 6 aylık bir bebek gibi görünüyor ve konuşamıyor. Ailesi ise hastalığının teşhisini koyacak hastane ve tedavi için maddi destek istiyor.

“Hastalık var ama teşhisi koyulmadı”

İHA muhabirine evladının hastalığının teşhisinin konulmasını istediğini anlatan anne Songül Süer, “Şu an hastalığının bir tedavisi yok. Karnından besleniyor ve cihazlara bağlı yaşıyor. Solunum sıkıntısı dendi, ama solunum neden yapamıyor. Altındaki rahatsızlık ney. Düşük kulak dedi doktorlarımız. Umut sendromik bir bebek ama sendromunun adı yok. Adı olmadığı içinde biz ilaç kullanamıyoruz. Hastalık var ama teşhisi daha koyulmadı” diye konuştu.

“Umut’un iyileşmesini istiyorum”

Umut’un konuşamadığını fakat çizgi filmleri algıladığını kaydeden Süer, oğlunun yaşamaya hakkının olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Benim evladım çizgi film izliyor algılıyor. Umut diye seslendiğimde sıkıntısı varsa ağlıyor yoksa gülümsüyor. Onun da yaşamaya hakkı var biliyorum. Ben tedavisinin, tanısının konmasını istiyorum. Gözümün önünde eridiğini görüyorum. Sürekli morarmaları artmaya başladı. Benim bebeğim kalp hastası oldu. Hastaneye gitmemizde çok yorucu ve çok stresli. Çünkü bütün cihazlarla hastaneye gidiyoruz biz. Gidip gelmemiz sıkıntılı. Benim gücüm de yok bunları karşılayayım. Umut’un iyileşmesini istiyorum.”

“Mücadelemi bırakmadım”

Evladının hastalığı için destek beklediğini sözlerine ekleyen anne Süer, “Çocuğumun hastalığıyla ilgili hastalığına teşhis koyacak profesör görür belki. Hayat dolu benim bebeğim. Destek bekliyorum. Bu bebekten ne bekliyorsunuz dediler. İyileşmesini beklemeyin dediler. Ama ben hiçbir zaman mücadelemi bırakmadım” ifadelerini kullandı.

“Elektrik kesintisi evladımdan ediyordu”

Umut’un 4 makineye bağlı olduğundan dolayı yaşanan elektrik kesintilerinin kendilerini çok sıkıntıya soktuğunu belirten Songül Süer, elektrik kesintisinden dolayı 2 kez bebeğini kaybetme riski yaşadığını belirterek, “Gecenin 2’sinde elektrik gidiyor, makine bağırınca biz kalkıyoruz. Jeneratör hepsini kaldırmıyor ve çok ses yapıyor. İnsanlar evin içerisindeki sıkıntıyı bilmez. Elektrik kesintilerinden dolayı 2 kere bebeğim ellerimden gidiyordu. Ambulans zor yetişti de kurtardık” şeklinde konuştu.