Genelkurmay Başkanlığında sivil memur olan annesi Şenay Şenses’le birlikte bombalı terör saldırısı sonucu yaralanan minik Buse, “gazilik” unvanı almayı bekliyor.

Ankara’nın Çankaya ilçesinde Genelkurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve askeri lojmanların yakınında bulunan Merasim Sokak’ta 17 Şubat 2016’da askeri servis araçlarının geçişi sırasında meydana gelen patlamada Genelkurmay’da sivil memur olan anne Şenay Şenses ile 4,5 yaşındaki kızı Buse Şenses ağır yaralanmıştı. Patlamada yaralanan minik Buse, iki gözünü kaybederek aylarca yoğun bakımda tedavi gördü. Aile, kızlarının tedavisi ve terör zararından doğan hakları için gerekli yerlere başvurdu. Bunun üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu, 5233 sayılı Kanun kapsamında Buse’ye “terör mağduru” olarak bin 10 lira maaş bağladı. Anne Şenay ve baba Hüseyin Şenses, “gazilik” unvanı için tekrar başvurduğunda Sosyal Güvenlik Kurumu cevap olarak maaş bağlanamayacağını bildirdi. Aile ise, saldırının TSK’nın servis aracına yapıldığını, ölenlerin şehit, yaralananların gazi olması gerektiğini söyledi. Aile, iki gözünü kaybeden minik Buse’nin geleceği için “gazilik” unvanı verilmesi ve haklarından faydalanması için yetkililerden yardım bekliyor.

Patlamanın olduğu günü hatırlamadığını anlatan anne Şenay Şenses, “O gün bende tamamı ile silik. Anlatılanlar var sadece. Yanımda kreşten alıp serviste en arkaya oturmuşuz. Buse çok hareketli bir çocuk olduğu için en arkaya otururduk insanları rahatsız etmeyelim diye. Daha sonra patlama meydana gelince kızımı vatandaşlar araçları ile özel bir hastaneye götürmüşler. Bende daha sonra ambulans ile başka bir hastaneye kaldırılmışım. Uyandığımda olayın farkındaydım fakat bilinç olarak hiçbir şey hatırlamıyordum” dedi.

Buse’nin gözlerini kaybettiğini hasta yatağında öğrendiğini söyleyen anne Şenses, “Sorduğum ilk soru kızım Buse oldu. Kimse doğru düzgün cevap vermedi. 2 gün sonra yanına nakil gerçekleşti. Buse de o gün ilk defa uyandırıldı. Gözlerinin görmediğini ilk defa orada öğrendim. 1 aya yakın hastanede kaldık. O günler zaten zordu. Çıktıktan sonra daha da zorluklar yaşamaya başladık. Hayata tekrar tutunması için çok çabaladık. Bunlardan birisi eğitimiydi. Eski kreşi tekrar kabul etti. Müdür ve öğretmenlerimizin çabasıyla Buse psikolojisini tekrar kazandı” diye konuştu. .

İngiltere’de gözlerinin tekrar açılma şansının olduğunu ifade eden Şenses, şunları kaydetti:

“Buse’nin gözleri için en iyi doktorlara götürdük. Olumlu bir yanıt almadık. TSK’nın rehabilitasyonunda fizik tedavi görürken tanıştığımız gazilerden İngiltere’de tedavi yapıldığını öğrendik. Arkadaşlarımız aracılığıyla başvuruda bulunduk. Doktor muayene edip karar vermek istedi. Buradan bir rapor alamadığımız için yurt dışına çıkamıyoruz. Önce kendi doktorumuz veriyor. Doktorumuzdan hep hayır cevabı aldığımız için prestijinin sarsıldığını söyledi. Bu şekilde veremeyeceğini söyledi. Bize ’Diğer insanlar nasıl hallettiyse siz de o şekilde halledin’ dedi."

Kamu çalışanı olmadığı ve küçük yaşta olduğu için kızına “gazilik” unvanı verilmediğini belirten anne Şenses şunları söyledi:

“Kamu çalışanı olmadığı için gazi sayılamadığını söylediler. Bu çocuğun eğitim hayatını sağlayamıyorum. İleride iş hayatını da sağlayamazsak bir geliri olmayacak. Terör mağduriyetinden dolayı sadece bin lira bir maaş bağlandı. İki kere SGK’ya başvuruda bulunduk, olumsuz cevap aldık. Geleceği içinde özellikle ’gazilik’ unvanı alınmasını istiyoruz. Ben de kendim malulen emekli oldum. Malulen emekli olduğum için gaziliğim onaylanacak. Ben de sağlıklı bir çalışan olsaydım benimkini de onaylamayacaklardı. Bu olayda diğer arkadaşlarımız şehit oldu. Bizde şehit olabilirdik. Kızım da o zaman şehit sayılacaktı ama yaşıyorsak gazi sayılmamız gerekiyor.”