Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Valerie Amos, Türkiye’nin BM’den Suriye’de güvenli bölge istemesiyle ilgili, "Türkiye’nin BM’den böyle bir talebinin olduğundan haberdar değilim. Benim bildiğim, Türkiye ikili ilişkilerde, birebir görüşmelerde üye ülkelerle bu konuyu görüşmektedir. Bu konuda gerek güvenli bölge olsun gerek insani konuda olsun bu tarz konularda bizim her zaman söylediğimiz, Suriye’nin içinde oluşturulacak bu bölgelerin korunmasının sağlanmasıdır. Tabi bu bahsettiğimiz korumanın sağlanması için Suriye’nin içinde bağımsız bir formülasyonda güç oluşması gerekmektedir. Bu BM Güvenlik Konseyi’nin alacağı karara da bağlıdır. Şu an itibariyle Güvenlik Konseyi bu tarz bir karar alırsa, koruma bölgesi veya güvenli alan bölgesi kararı alırsa tabi ki biz BM kurulları olarak buna hazırlıklı olup oradaki insanların ihtiyaç içindeki yardımları ulaştırılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz." dedi.

Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü Kamal Malhhotra, ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Valerie Amos Suruç ile ilgili raporları hakkında basın toplantısı gerçekleştirdi. Amos, Gaziantep’in Suruç ilçesinde, Geçici Barınma Merkezi’ni ziyaret ettiğini söyleyerek, "Orada 5 bin kişi var, kaldı ki bunun çoğu çocuk. Aileler psikolojik olarak ağır şeyler yaşamış durumdalar. Onlardan korkunç şiddet ve vahşet içeren hikayeler dinledim. Çocukların psikolojik desteğe ihtiyaçları var. İnsanların sığınma ve daha birçok ihtiyaçları var." diye konuştu.

Türkiye’ye Suriye’den gelen ve sığınma talebinde bulunan kişilere göstermiş olduğu cömert tavırdan dolayı teşekkür eden Amos, "Bugün, 900 bini kayıt altına alınmış fakat toplam sayıya baktığımızda 1.6 milyon Suriyeli mültecinin Türkiye’de sığınma talebine ulaşmış olduğunu görüyoruz. 170 bini aşkın sivilin Aynel Arab’tan Türkiye’ye sadece haftalar içinde sığınma talebi içinde olduğunu gördük. Türk yetkililer buna acil şekilde müdahale edip cevap vermişlerdir.” dedi.

"SURİYE’DE YAKLAŞIK 11 MİLYON KİŞİ YARDIMA MIHTAÇ"

Suriye içinde yaklaşık 11 milyon kişinin yardıma muhtaç olduğunu ifade eden Amos, "Bölge ülkelere baktığımızda 3 milyonu aşkın kişinin mülteci durumuna düşmüş olduğunu bunların 1.1 milyonunun Lübnan’da, 619 binin Ürdün’de olduğunu biliyoruz." şeklinde konuştu.
Ailelerin korumaya ihtiyaçları olduğunu söyleyen Amos şunları söyledi: "Soğuk geliyor. Onurlu bir yaşam sürdürmeye ihtiyaçları var. Biz onlara kesintisiz yardımı ulaştırabilmek için insani çalışanların Suriye’deki iletişimlerinin sağlanmasına ihtiyaç var. BM ve ortakları bunun gerçekleşebilmesi için çalışmalarına devam edeceklerdir. Fakat bizlerin de yapabileceği şeylerin bir limiti var. Hayat kurtarabiiriz, giyecek sağlayabiliriz, barınak ulaştırabiliriz, belki çocuklara eğitim ulaştırabiliriz ama güvenlik ve korumaya insanların çok acil bir şekilde ihtiyaçları var, bunu her zaman veremeyiz. Dün mesela bir kadınla konuştum. Kobani’ye gelmiş oradan da Suruç’a gelmiş. Gözyaşlarıyla bana içinde olduğu durumu anlattı. Çok endişeliydi. Suriye’deki durum için çok acil şekilde politik çözüme ihtiyaç vardır. Dünya bunu hatırlamalı ve Suriyelilerin çektiği acıları görmeli ve bunun için harekete geçmelidir."

Konuşmalarının ardından soruları cevaplayan Amos, Suriye’de oluşan koalisyona uluslararası camianın silah yardımında bulunup bulunmamasına ilişkin, "Bizim duruşumuz uluslararası insan hakları hukuku paralelinde sivillerin korunduğu, önlemlerin alındığı şekilde uluslararası camianın ortak hareket etmesidir." diye konuştu.

"BM’İN KURUMLARI TÜRKİYE’Yİ DÜZENLİ OLARAK DESTEKLEMİŞTİR”

BM Genel Sekreter Yardımcısı Uluslararası camianın Suriye konusunda Türkiye’ye destek verip vermemesiyle ilgili şunları söyledi: "BM tüm kurum ve organizasyonları düzenli olarak Türkiye’yi desteklemiştir. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye’de BM kurulları adına lider pozisyonunda mülteci krizine Türkiye’ye destek verme konusunda çalışmalara devam etmektedir. UNICEF çocuklarla ilgili farklı alanlarda eğitim alanında, çocuk dostu alanlar konusunda, psikososyal destek anlamında yardımına devam etmektedir. BM Dünya Gıda Fonu ilgili ortaklarını desteklemektedir. Türk Kızılay sıcak yemek dağıtıyordu, Dünya Gıda Fonu onu sürekli desteklemektedir. Aynı zamanda mülteci kamplarına nakit yardım desteğini de sunmaktadır. BM’in Türkiye’de ve Türk yetkililere verdiği destekler uluslararası camiadan aldığımız destekler oranındadır."
Türkiye’nin Suriye’deki muhaliflere eğitim desteği verip vermemesi konusunda, Türk hükümetinin vereceği bir karar olduğunu söyledi.

"TÜRKİYE’NİN BÖYLE BİR TALEBİNİN OLDUĞUNDAN HABERDAR DEĞİLİM"

Türkiye’nin BM’den güvenli bölge talebinin olması sorusuna karşılık değerlendirmelerde bulunan Amos, "Türkiye’nin BM’den böyle bir talebinin olduğundan haberdar değilim. Benim bildiğim, Türkiye ikili ilişkilerde, birebir görüşmelerde üye ülkelerle bu konuyu görüşmektedir. Bu konuda gerek güvenli bölge olsun gerek insani konuda olsun bu tarz konularda bizim her zaman söylediğimiz, Suriye’nin içinde oluşturulacak bu bölgelerin korunmasının sağlanmasıdır. Tabi bu bahsettiğimiz korumanın sağlanması için Suriye’nin içinde bağımsız bir formülasyonda güç oluşması gerekmektedir. Bu Güvenlik Konseyi’nin alacağı karara da bağlıdır. Şu an itibariyle Güvenlik Konseyi bu tarz bir karar alırsa, koruma bölgesi veya güvenli alan bölgesi kararı alırsa tabi ki biz BM kurulları olarak buna hazırlıklı olup oradaki insanların ihtiyaç içindeki yardımları ulaştırılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. En önemli şey insanların güvenli biçimde orada barınmaları. Olabilecek en kötü şey ise onları aldığınız alanda bir şekilde güvenlik sağlanamaması ve bunun sunucunda insanların hayatlarını kaybetmesi olacaktır." dedi.