İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gazete kupürlerini ihbar kabul ederek emniyet mensuplarına yönelik yaptığı operasyonda hakkında gözaltı kararı verilen İzmir eski İstihbarat Şube Müdürü Ramazan Karakayalı emniyete geldi. Halen Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan ve izinde olan Karayakalı, "Allah şahittir ki ekmeğini yediğimiz bu devlete, bu millete boynumuzu bükecek, başımızı eğecek hiçbir ihanetin içerisinde olmadık." dedi. Diyarbakır'da meydana gelen hadiselerle şehit olan kahraman vatan evlatlarına Allah'tan rahmet, ailelerine sabır dileyen Emniyet Müdürü Karakayalı, bu ülkede terör duracaksa, insanlar fikirlerinden dolayı birbirlerini ötekileştirmeyecekse, yetim ve öksüz insanlar olmayacaksa, masumların burnu kanamayacaksa, bu konuda bir bedel ödenmesi gerekiyorsa bu konuda kanıyla, canıyla, özgürlüğüyle bu bedeli ödemeye hazır olduğunu söyledi.

İzmir'de 2008 ile 2013 yılları arasında İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığını ve önleyici dinlemelerle ilgili soruşturma kapsamında avukatıyla birlikte teslim olmaya geldiğini belirten Karakayalı, "Görev yerim Elazığ. Görev yerime gitmek üzere yola çıktığım sırada haberim oldu, yoldan dönüp geldim. İnşallah teslim olacağız." dedi. Ankara'da mütevazi bir ailenin, kazandığıyla ailesinin geçimini kıt kanaat sağlayan bir babanın evladıyken devletin kendisine sahip çıktığını, alıp okuttuğunu, her türlü ihtiyacını karşıladığını ifade eden Karakayalı, "Daha sonra mezun etti, bizlere paye verdi. Yaratan da lütfetti, bu devlete olan vefa borcumuzu buradaki diğer arkadaşlarım gibi ödeme fırsatım oldu. Bu gayret içinde olduk. Geceli gündüzlü, bayram seyran demeden, hafta sonu demeden, birçok arkadaşlarım da böyledir. Bu arkadaşlar çocuklarının mezuniyeti, çocuklarının doğumuna bile gidemedi. Neticede bu vefa borcunu bu millete, bu devlete bir nebze olsun ödemeye çalıştık ama bugün gelinen süreçte illegal dinleme adı altında bir suçlamayla karşı karşıyayız. Arkadaşlar, yaptığımız hiçbir işlem kanunsuz ve illegal değildir." diye konuştu.

Önleyici anlamda yapılan çalışmaların tamamının hakim kararı ve yetkili mahkemelerden alınan kararlar doğrultusunda yapıldığının altını çizen Karakayalı, hiçbirinde kanunsuzluk olmadığını söyledi. Önleme mantığını bilmeden, salt yapılan çalışmalara illegalite atfetmenin doğru olmadığını vurgulayan Karakayalı, "Şunu ifade etmek isterim, ben bunların tamamına şahidim, bu arkadaşlara dünya, ahirette de şahit olmaya hazırım. Bu insanlar gecelerini gündüzlerine kattılar, hiçbir kanunsuzluk yapmadılar, sadece özelde İzmir halkının, genelde bütün bu vatanın tüm unsurlarının huzuru, güvenliği adına gecelerini gündüzlerine katıp çalıştılar. Bu gayret içerisindeydi hepsi. Allah şahittir ki ekmeğini yediğimiz bu devlete, bu millete boynumuzu bükecek, başımızı eğecek hiçbir ihanetin içerisinde olmadık fakat gelinen süreçte böyle bir suçlamayla karşı karşıyayız. Devletimiz bizi çağırıyorsa devletin çağırdığı her yere geliriz. Bu kapsamda ifadelerimizi vereceğiz." dedi.

'ÖNLEYİCİ DİNLEMELERE İMZA ATAMAZSANIZ, ALLAH BİZE O SIKINTILI GÜNLERİ TEKRAR YAŞATMASIN'

Bu dava sürecinin gelişimiyle birlikte yaşanacak tehlikelere de değinen Karakayalı, istihbari çalışmaların, önleyici çalışmaların tamamen istihbari birtakım verilere dayalı olarak yapıldığının, bunun şüphe bile olmadığını belirtti. Karayakalı, "Siz bu istihbari verilerden kaynaklı çalışmalarınızı yönlendirirsiniz, bu ile gelen özellikle terör konusunda yaşayabileceğimiz sıkıntılar kapsamında yaptığınız tespitleri önleyici dinlemeye çevirirsiniz. Bir masumun burnu kanamamalı burada. Buradaki en ufak istihbari bulguyu değerlendirmelisiniz. Bu bulgularla adliyeye başvurup aldığınız kararlar doğrultusunda çalışırsınız. Geçmişte de böyle yapılıyordu, biz de böyle yaptık, şu anki mevcut idare de aynı çalışmaları aynı mantıkla yürütüyor. Eğer cımbızlar gibi içinden çeker alırsanız, buradan suç ararsanız bir tane istihbaratçı kalmaz, hepsini buraya getirirsiniz, çünkü istihbari veriler tamamen soyut bi takım şeylere dayalıdır. Bu soyut verilerden hareketle çalışırsınız. Siz insanları korkutursanız, istihbarattaki insanlar bu raporları tanzim edemez hale gelirse, hakim ve savcılarımız yarın bir gün aynı süreci yaşamama adına mahkeme kararlarında önleyici dinmelere imza atamaz duruma gelirlerse Allah bize o sıkıntılı günleri tekrar yaşatmasın ancak çok sıkıntılı günler yaşayabiliriz." şeklinde konuştu. Aynı süreci kendilerinin yaşadığını, kendilerinden önceki insanların da benzer çalışmayı yaptığını, kendisinden sonra görevi devralan meslektaşlarının da bu imzaları attığını kaydeden Ramazan Karakayalı, "O arkadaşım da şüpheli listesinde ismi olan bir arkadaşım, şu andaki mevcut istihbarat müdürümüz. Dolayısıyla bu süreçte kimse kusurlu, hatalı değil. İtihbaratın mantığı bu. Eğer bu istihbaratı yıkarsanız, kırarsanız Allah muhafaza, bu ülkede olabilecek ciddi terör vakalarını engelleyemezsiniz, sıkıntı yaşatırsınız bu insanlara, çok masumun burnu kanar." dedi.

'BU MANTIKLA İSTİHBARATI ÖLDÜRÜRSÜNÜZ'

Kanunların verdiği yetkiye göre mahkemeden alınan kararlarla görevlerini yaptıklarını tekrarlayan Karakayalı, "Neresinden bakarsanız bakın ayakları yere basmıyor. İnsanların burada samimi çalışmalarını alıp içerisinden cımbızlayıp ben binlerce karara imza atmışım beş sene içinde, onların içerisinden siz cımbızla ayıplayıp hata ararsanız, bunu da vatana ihanet olarak algılatırsanız, her istihbaratçı için bunu bulabilirsiniz. İstihbaratçının her yazdığı rapordan bir kusur bulabilirsiniz. Bu insanları, bu mantıkla hareket ederseniz buraya getirebilirsiniz ve bunu yaparsanız da bu memlekette istihbaratı öldürür ve güvenlik zaafiyetine neden olursunuz." diyerek teslim olmak için emniyet binasına girdi.

Karakayalı'nın teslim olmasıyla birlikte 30 emniyet mensubu gözaltına alınmış oldu. Halen hakkında gözaltı kararı bulunan iki emniyet mensubu kaldı.