Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yurtdışındaki diplomatik misyon temsilciliklerin artık emniyet güçlerince değil, ordudaki bordo bereliler tarafından korunacağını ifade etti. Arınç, “Musul’daki olay gözümüzü açtı” yorumunda bulundu.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, yaklaşık 7,5 saat süren Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı. Çatışma bölgelerindeki misyon temsilciklerin korunmasının bundan sonra özel kuvvetlerce korunacağını doğrulayan Bülent Arınç, “Özel Harekat Timleri de şüphesiz deneyimli, iyi yetişmiş emniyet güçlerine ait birimlerdir. Ancak bunlar daha çok şehir şartlarındaki asayiş ve güvenlik olaylarına müdahale etmek üzere yetiştiriliyorlar. Oysa bordo bereliler, prensip olarak savaş ve çatışma ortamını ortadan kaldıracak bir şekilde eğitiliyorlar.” dedi. Bu doğrultuda Genelkurmay Başkanlığı’na hükümetten bir talep gittiğini ve olumlu cevap alındığını kaydeden Arınç, “Musul’daki olay gözümüzü açtı” yorumunda bulundu.

‘TAMPON BÖLGE BM’NİN ALACAĞA KARARLA MÜMKÜN OLABİLİR’

Türkiye’nin Suriye sınırındaki hareketlilik ve muhtemel tampon bölgenin sorulması üzerine Arınç, Türkiye’de 130 binin üzerinde Suriyeli mülteciye kapısını açtığını anımsatarak geçişlerin Türkiye açısından güvenli bir şekilde olmasının zorunluluğundan söz etti. HDP’li bazı siyasetçilerin sınırın sıfır noktasında şov yapmak istediklerini kaydeden Arınç, herkesin üzerindeki silahı ile rahatça ülkeye girip çıkmasını istediklerini belirtti. Arınç sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Şüphesiz güvenli bölge meselesi, siz tampon bölge ya da başka tabir kullanıyorsunuz, bunların uygulanabilmesi Birleşmiş Milletlerin alacağı kararla mümkün olabilir. Eğer New York’ta BM toplantılarında böyle bir bölgenin kurulması kabul edilirse, Türkiye bunun karşısında ne yapabileceğini elbette planlıyor ve neler olması gerektiğini de ifade ediyor. Biz daha çok, güvenli bölgenin insani amaçla düzenlenen, insanları saldırılardan uzak tutan bölge olarak nitelendirilmesini istiyoruz. Böyle bir karar çıkmazsa da kendi iç güvenlik tedbirlerimizi alırız.”