Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Torunlar İnşaat'a ait şantiyedeki asansör kazasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 53 kişi hakkında verdiği takipsizlik kararına Ankara Adliyesi'ne gelerek itiraz etti. Tanal, "Suç duyurusunda bulunduktan sonra suçla ilgili 9 tane şahidimi bildirdim. Bu 9 tane şahitte bizzat Torunlar İnşaat’ta çalışan personellerdi. Bu personeller, kimin bundan kusuru var, Çalışma koşulları nedir, denetimde hangi eksiklikleri var? Bunların hepsi sonucu bilebilecek olan insanlar. Cumhuriyet Başsavcılığı benim bu şahitlerimi dinlemedi? Netice itibariyle işveren tüm şahitlerini dinleyen İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Torunlar’ın aleyhine beyanda bulunabilecek, gerçeği ortaya çıkarabilecek olan kişileri dinlemedi. Şahitler dinlenmediği için tek taraflı maçla, tek taraflı golle işveren tanıkları dinlendi ve takipsizlik kararı verildi.” dedi.

İtiraz etmeden önce Ankara Adliyesi önünde açıklama yapan Tanal, "İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar İnşaat ile ilgili 10 vatandaşımızın ölmesi sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığının vermiş olduğu 53 kişi ile ilgili takipsizlik kararına itirazlarımızı sunmak için Ankara Adliyesi’ne geldim. Tabi Ankara Adliyesi’nden dilekçe İstanbul Adliyesi’ne gönderilecek. Burada temel başlıklar olarak söyleyecek olursak Torunlar İnşaat’ın bulunduğu yer esasen daha önce TOKİ tarafından buranın ruhsatı imari plana alınmış. Ancak belli bir süre geçtikten sonra TOKİ buradaki tüm hak ve hisselerini Torunlar’a devretmiş durumda. Ancak mevcut olan mülkiyetlerin hepsi halen TOKİ’nin adına bulunmakta. TOKİ’nin adına bulunduğu için, hem iç denetim dış denetim yani hem devlet tarafından denetimin yapılması lazım hem TOKİ tarafından yapılması lazım." diye konuştu.

"CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI BENİM ŞAHİTLERİMİ DİNLEMEDİ"

Bu mülkiyetlerin TOKİ’nin adına olduğu için bu korunmadan yararlanıldığını ifade eden Tanal, "Bundan dolayı yeteri kadar değil hiç denetim yapılamadı. İkinci bir husus aynı zamanda buranın halen TOKİ üzerinde bulunmasından dolayı emlak vergileri, ödenmesi gereken vergilerden de muaf olduğundan dolayı bu şekilde de bir kamu gelirinin kaybı söz konusu. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararı şu sebeplerden dolayı kanuna aykırı. Ben bu ölüm nedeniyle Torunlar İnşaat hakkında ve yetkiler hakkında suç duyurusunda bulundum. Suç duyurusunda bulunduktan sonra suçla ilgili 9 tane şahidimi bildirdim. Bu 9 tane şahitte bizzat Torunlar İnşaat’ta çalışan personellerdi. Bu personeller, kimin bundan kusuru var, çalışma koşulları nedir, denetimde hangi eksiklikleri var, bunların hepsi sonucu bilebilecek olan insanlar. Cumhuriyet Başsavcılığı benim bu şahitlerimi dinlemedi? Netice itibariyle işveren tüm şahitlerini dinleyen İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Torunlar’ın aleyhine beyanda bulunabilecek, gerçeği ortaya çıkarabilecek olan kişileri dinlemedi. Şahitler dinlenmediği için tek taraflı maçla, tek taraflı golle işveren tanıkları dinlendi ve takipsizlik kararı verildi." şeklinde konuştu.

Adalet önünde, kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı bir soruşturma yapılarak aykırı bir takipsizlik kararı verildiğini yineleyen Tanal sözlerini şöyle tamamladı: "Burada fakir durumunda bulunan, gariban durumunda bulunan insanlar korunamamış. Yine arkası güçlü olan, dayısı olan korunmuştur. Üç, burada adil yargılama ilkesi ihlal edilmiştir. Burada göze çarpacak olan husus, işverenin iş yerindeki işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli yasal teknik önlemleri alması gerekirken bunların hiç birisini almamıştır. İş yerinin bazı kısımları devir edilerek cezai sorumluluktan kurtulması imkansızdır. Yani işveren asansörü başka firmaya, suayı başka firmaya nakliyat işini başka firmaya sözleşmeleri devir ederek, parça parça kısımlara bölerek kendi cezai sorumluluğunu başka birine yükleyemez. Bu çalışma ceza hukukunun temel prensiplerine aykırıdır. Bu açıdan esas inşaatın sahibi olan Torunlar İnşaat’ın da denetim eve gözetim görevini getirmediğinden dolayı hem borçlar kanunundaki emredici hükümler objektif sorumluluk gerektirdiğinden dolayı onlar hakkında da davanın açılması gerekirken takipsizlik kararı verilmesi adil yargılama ilkesine aykırı yasa önünde eşitlik ilkesine aykırı adalet ilkelerine aykırıdır. Bu sebepten dolayı bu kararı vicdanen içimize sindiremediğimizden dolayı itiraz etmek için buradayım."

CHP İstanbul Milletvekili, açıklamalarının ardından itirazını yapmak üzere Ankara Adliyesi’ne başvurdu.