Halk arasında çıtlık, dedem sakalı, yemlik, madımak, su teresi, narpuz, hardar ve buna benzer isimleri olan, doğada çok miktarda bulunan yeşillikler marulun ve maydanozun yerini aldı.

Yeşillikleri alan bazı vatandaşlar yeşilliğin salatasını, yemeğini ve cacığını yaparken bazıları ise yeşillikleri yufkanın içine sarararak, üzerine tuz ektikten sonra çorbayla birlikte yiyor.

Öte yandan, yeşilliklerin pazara girmesiyle birlikte marulun ve maydanoz satışları yarı yarıya düştü. Pazarcı esnafı, bir an önce doğadan gelen otların bitmesini dört gözle bekliyor.

Doğada bulunan yeşilliklerin birçok hastalığa iyi geldiğini ve özellikle şeker hastası insanların yeşilliklerden faydalandığını iddia eden Ayşe Kurtoğlu, yeşillikleri toplamak için sabahın erken saatlerinde araziye çıktıklarını söyledi. Komşu kadınlarla birleşerek tarlalarda, dağda ve sulu alanlarda yeşillikleri toplamaya başladıklarını anlatan Kurtoğlu, "Hangi bitki türünün nerede yetiştiğini bildiğimiz için toplamakta zorluk çekmiyoruz. Akşama kadar toplama işi devam ediyor. Akşam olunca topladığımız yeşillikleri su dulu bir kabın içine atıyoruz ve böylelikle köküne yapışan topraklar yeşilliklerden ayrılıyor. Sabah olunca toplanan yeşillikleri pazara indiriyoruz. 2 veya 3 tutamını 10 kuruştan satıyoruz. Kazandığımız paralarla evin masrafını çıkartırken, alan insanlar da doğanın nimetlerinden yararlanıyorlar." şeklinde konuştu.

Yaşlıların yeşillikleri daha fazla aldığını, gençlerin ise fazla ilgilenmediğini söyleyen Havva Mutlu ise, "Kırıkkale'de yaşayan ihtiyarların çoğunluğu köyden şehre göç eden insanlardan oluşuyor. Bunlar yeşilliği bizden daha iyi biliyorlar. Genellikle müşterimiz ihtiyar kesimden oluyor." dedi.

Doğada toplanan yeşillikleri yemeyi çok sevdiğini söyleyen Ali Kaplan, "Çocukluğumuzda inek güderken doğadan topladığımız otları yufkanın içine sarar yerdim. Pazara indiğimde ve yeşillikleri gördüğümde eski günlerim aklıma geliyor." dedi.