Özellikle kış aylarında tüketilen kuru meyvelerin, faydaları saymakla bitmiyor. Lif açısından zengin olan kuru meyveler, birçok faydasının yanında sindirim sisteminin de dostu. Uzmanlar, kuru meyvelerin birçok hastalığı şifa olduğunu vurgulayarak, özellikle diyet yapanlar için vazgeçilmez bir ara öğün alternatifi olduğunu da belirtti.

Diyetisyen Pınar Kural Enç, kışın kuru meyve tüketimi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Meyvelerin kurutularak suyunun uçurulması ile hazırlandığını söyleyen Enç, “Kış ayları için hazırlanan kayısı, erik, üzüm gibi…meyve kurularına tropikal olan meyvelerden kivi, papaya, ananas gibi.. renkli meyve kuruları da eklenmiştir. Kurutma işleminin yiyecekleri korumak için kullanılan en eski yöntemlerden biri olduğunu ve uzun süre dayanıklılığını koruyacağını ve içerdiği su miktarı düşük olduğundan yiyeceği bozacak mikroorganizmaların gelişip çoğalamamaktadır.” dedi.

Kuru meyvelerin, yaş meyvenin içerdikleri yüzde 90 oranındaki suyun yüzde 10-20 oranlarına düşürülmesi ile elde edildiğine vurgu yapan Pınar Kural Enç, “Bu işlem ile içlerindeki su oranı azalan sebze ve meyvelerin şeker oranları yükselir ve dayanıklılıkları artar. Kurutma işlemi sonrası C vitamini dışında bütün mineralleri korunur, kuru meyveler, vücudu yüksek antioksidan potansiyeller ile öncelikle serbest radikallere karşı korur. Meyveler arasında ise kurutmaya en elverişli olanları elma, armut, vişne, erik, kayısı, dut ve üzümdür. Tropikal olarak kivi, mango, muz, çilek, ananastır. Bu kurularının da çeşit çeşit faydaları vardır.” diye konuştu.

Armut kurusu vitamin bakımından çok zengin, böbreklerin düzenli çalışmasını sağladığını kaydeden Kural Enç, “Böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder. Yüksek tansiyonu düşürür. Kanı temizler bütün salgı bezlerinin normal çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir, kabızlığı önler. Sinirleri yatıştırır. Zihni yorgunluğu giderir. Susuzluğu keser. Tükürük ifrazatını artırır. Hamilelerin kusmalarını azaltır. Hazımsızlığı giderir. Şeker hastaları da yiyebilir. Midesi zayıf olanların kompostosunu içmeleri gerekir. Yemeklerden önce yenecek olursa faydasından daha da fazla artar.” şeklinde konuştu.

Akşamları özellikle şeker oranı düşük meyveler tüketmek gerektiğini kaydeden Pınar Kural Enç, "Bayanların kara erik kurusunu tüketmelerinde fayda var. Çünkü için de bol miktarda kalsiyum ve D vitamini bulunur. Bu nedenle tüketimi kemik sağlığının ciddi oranda korunması demektir. Bunun dışında kuru eriğin içerdiği zengin potasyum ve magnezyum mineralleri nedeniyle; tansiyon, karaciğer, kalp, böbrekler için faydası vardır. Güçlü antioksidanları ile kalp hastalıklarına yakalanma ve kriz riskini azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Kan şekerini düşürür. Kansere karşı koruyucudur ve cildin yaşlanmasını önler. A ve C vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyumdan çok zengindir. Besleyici değeri de çok yüksektir. Yüksek lif içeriği bağırsak çalışmasında olumlu etki yaratarak sindirimi kolaylaştırır. Bu durumda kabızlığı önler. Kan basıncını dengeler, tansiyon ve kolesterolü düşürür. Bağışıklık sistemini güçlendirir, nezle ve soğuk algınlığına, kansızlık ve mide rahatsızlıklarına da iyi gelir. Ayrıca cildi güzelleştirir.
Kalsiyum, demir, B1, B2 ve C vitamini yönünden zengin olan dutun birçok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Beyaz dut ateş düşürücü ve idrar söktürücü (diüretik) etkiye sahiptir. Karaduttan elde edilen şurubun ise ağız ve boğaz hastalıklarında olumlu etkiye sahip olduğu bilinmektedir. ” ifadelerini kullandı.

Mangonun saçlar ve cilt için antioksidan özelliği taşıdığını aktaran Kural Enç, “A, C ve E vitamini içeriği yüksek olan mangonun da sinirler, cilt güzelliği ve saçlar için çok faydalı olduğu ve aynı zamanda kanı temizlediği, sindirimi hızlandırdığı, kuvvetli antioksidan olan besinlerden bir tanesidir.” dedi

Kayısının, besleyicilik ve potasyum açısından çok zengin olduğunu ifade eden Kural Enç, “İçerdiği A vitamini akne gibi cilt bozukluklarının oluşmasını engeller. Büyümeye yardımcıdır, görme fonksiyonlarını güçlendirir, şeker hastalığının gelişimini düşmandır, bağışıklık sistemini korur. Potasyum başta kalp kasları tüm kasların ve sinirlerin iyi çalışmasını sağlar. Kayısı lifli bir meyvedir. Lifli besinlerin kan şekerinin dengeli yükselmesini sağladıkları, zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttıkları için kanserden korunmada faydalı oldukları tespit edilmiştir. Sindirim sorunlarına iyi gelir, stresi ve kansızlığı önler." diye konuştu.

Çilek kurusunda da çok miktarda fosfor ve demirin mevcut olduğunu söyleyen Enç, “Ayrıca C, B ve K vitamini açısından da zengindir. Çilek vücuda kuvvet verir, kolesterolü düşürür ve damar tıkanıklığını önler. Bunun yanı sıra çok iyi bir antioksidan olan çilek, bağışıklık sistemini güçlendirir, kansere karşı koruyucudur. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına çok faydalıdır. Bağırsak kurtlarını döker, idrar söktürür ve zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır, kanı temizler, diş etlerini güçlendirir ve ağız kokusunu giderir, sakinleştirici etkisi ile tansiyonu düşürür ve stresi azaltır, ateşi düşürür, romatizma ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir ve cildi nemlendirir.” şeklinde konuştu.