15 Temmuz 2016 akşamı millete darbe için harekete geçen grubun darbe girişimi, akşam saatlerinde gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Cemaat ve tarikatlerin hemen tamamına yakını milli iradenin asker silahıyla ele geçirilmesinin yanlış olduğunu tabanlarıyla ve kamuoyuyla paylaştı.

İLK AÇIKLAMA NURCULARDAN

15 Temmuz akşamı ilk açıklamayı yapan Nur cemaati derneklerinden olan Şekercihan, darbe girişimin gün yüzüne çıktığı anlarda hızla 23:15'te yayınlanan darbe karşıtı açıklamasıyla dikkat çekmişti. Bediüzzaman Said Nursi'nin, askerlerin siyasete karışmamasını ve kalkışmanın İslam'a aykırı olduğunu beyan eden cümlelerinin hatırlatıldığı açıklamada, darbe girişiminin hain bir plan olduğu ifade edildi. Darbecilere sert bir dil kullanan açıklamada Şekercihan Derneği, milletin demokrasiye sahip çıkması gerektiğine dair de halka çağrıda bulundu.

PDY ve DİNİ CEMAATLERİN FARKI

Vukufiyet'te yer alan Münir Şahin Ağaryılmaz'ın yazısında ise Parelel Devlet Yapılanması (PDY) ve dini cemaatlerin arasında ki farka daha çok dikkat çekilmesinin önemi vurgulanarak, Cumhurbaşkanı ve Başbakan başta olmak üzere yetkililerin bu noktayı dikkate alması gerektiği vurgulandı.

Ağaryılmaz şunları yazdı;

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümet yetkililerimiz Mehmetçik ile üniformalı teröristler arasındaki farkı vurguladığı gibi tarikatler ve dini cemaatler (başta Nur talebeleri) ile Paralel Devlet Yapılanması (PDY) arasındaki farkı da sıkça vurgulamalıdır. Bu minvalde milletimizin hafızasını taze tutmak hükümet-i Cumhuriyenin en büyük vazifelerinden biridir.

Tarikatler ve dini cemaatlerin milletiyle birlikte sokaklarda darbeye karşı mücadele ettiği unutulmamalı ve unutturulmamalıdır. Hemen hepsi kanaat önderleri ve üstatlarıyla demokrasi nöbetinde sokaklarda bulunmuşlardır. Daha ilk saatlerden itibaren tüm iletişim kanallarıyla mensuplarını milletin, özgürlük ve demokrasi mücadelesine yönlendirmişlerdir. Siyasi ve sosyal farklılıkları gözetmeksizin seçilmişlerin yanında olduklarını fiilen göstermişlerdir. Hassaten sayıları 250’ye yaklaşan şehidimizin içinde çoklukla bulunmaları göstermektedir ki bu insanlar vatanını memleketini seven ve gerektiğinde herkes gibi canını vermekten geri durmayan, tankların önüne gövdesini siper eden kahramanlardır.

İçinde bulunduğumuz günlerde hizmet maskesi adı altında PDY ile başta Nur talebeleri olmak üzere tüm tarikatler ve dini cemaatler töhmet altında bırakılmak istenmektedir. Allah’a ve ahiret gününe inanan milyonlarca insanın sevk ve idaresi anarşist ruhlu on kişinin idaresinden çok daha kolay olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Müslümanların tarikat ve dini cemaatlerin yaptıkları manevi hizmetler toplumsal barış, huzur, birlik ve beraberlik adına çok önemli bir yer teşkil etmektedirler.

NURCULAR TEDBİRLİ DAVRANIYOR

"Umum Nur Talebeleri Namına Meşveret Divan Heyeti" adıyla yayınlanan Risale Haber kaynaklı ve 23 Temmuz tarihli açıklama da ise çok daha sert ifadeler yer aldı;

(Ağabeyler Meşvereti Divan Heyeti tarafından kamu oyuna ilanat..)

"FETÖ Örgütü"nün tahrip, ihanet, hiyanet ve zâlimane icrâatlarını durdurmak amacıyla Bakanlar Kurulu tarafından darbeci vakıfların kapatılması ile ilgili bir karar verilmiş, bir liste hazırlanmıştır. Bizler, bu listelerin tamamen ve bizzat FETÖ Örgütü'nün fiili icraat ve ifsâdâtını ortadan kaldırmaya mâtuf olduğunun şuur ve bilinci içindeyiz. Bu hazırlanan listelerin içinde müsbet, devlet ve hükümetin yanında olan bir kaç vakıf ve bazı şahısların da bulunduğunu müşahade ettik. Sehven olduğuna inandığımız bu işlemin inşâallah en kısa zamanda düzeltileceğini, sap ile samanın birbirinden ayrılacağının ümit ve kanaatı içindeyiz.

Nitekim başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız, bu konuda teyakkuz içindedirler. Bunu fırsat bilen FETÖcüler: "İşte bakın! Bizden sonra sıra size gelecek!"  dememişmiydik." şeklinde propoganda yapmaktadadırlar. Bu propogandalara asla ve asla itibar edilmemelidir. Bizim hizmetimiz, iman hizmetidir. Müsbet harekettir. Bunun gereği olarak devletimizin, hükümetimizin yanındayız. Hükümetimizin bu dik duruşunu, bütün ruh-u canımızla takdir ve tahsin ediyoruz. O FETÖ mensupları bilsin ki; emniyet ve asayişin yanındayız.

Hatta öyle ki, bilfarz bizim bütün vakıflarımız kapatılmış olsa bile; bizler bu müsbet iman hizmetine devam edeceğiz. Devletimizi yıkmak, tesanüdümüzü bozmak isteyenlere karşı milli birlik ve beraberliğimizi asla bozmayacak; bu vatan, millet, devlet ve bayrak düşmanlarına karşı saflarımızı gevşetmeyecek, dik duruşumuzu devam ettireceğiz.Rabb-ı Kerim, devletimizi, hükümetimizi, milletimizi muhafaza etsin. O zâlim vatan ve devlet düşmanlarını da kahr-ı perişan etsin. Amin

CÜBBELİ AHMET HOCA'NIN CEMAATİNDEN KINAMA

Darbenin ardından 16.07.2016 tarihinde resmi web sitelerinden İsmailağa Cemaati'de açıklamada bulundu. Kınama niteliğinde ki açıklama şöyle;

"İsmâilağa Câmiâsı olarak, cuma günü akşam saat 22.00 sularında, emir-komuta zincirinin tamamen dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tamamını kapsamaktan uzak olup bir kısım unsurlar tarafından, Genel Kurmay Başkanlığı’na müdahale ve Boğaz Köprülerinin tutulması ile başlayan, ilerleyen saatlerde TBMM başta olmak üzere bazı yerel yönetim birimlerini ve medya kuruluşlarını ele geçirmeye yönelik sürdürülen darbe kalkışmasını şiddetle ve nefretle kınıyoruz."

CEMAATLER VE TARİKATLER DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKTI

Demokrasiye ve milletin hürriyetine vurulmak istenen darbeye hemen hemen tüm dini gruplar karşı çıktı. Kısa sürede yaptıkları açıklamalarla kamuoyuna güç veren dini grupların yanı sıra bazı küçük gruplarında milletin milli iradeye sahip çıkmasının rahatsızlık verdiği gözlerden kaçmadı. Ancak bilinen ve halkın güvenini sağlayan bir çok kanaat önderi ve hocanın gerek ilk günlerde yayınladıkları açıklamalarla gerekse demokrasi nöbetçilerinin toplandığı alanlarda halka hitap etmek suretiyle milli iradeye sahip çıktığı gözlendi.

Kaynak: Beyaz Gündem