Türkiye yakın tarihinin en önemli olaylarından olan 28 Şubat süreci, siyasi hayatı olduğu kadar ülke ekonomisini de olumsuz etkiledi. Necmettin Erbakan liderliğindeki Refahyol hükümetinin darbeyle yıkılmasının ülkeye maliyeti 291 milyar doları buldu. Faiz lobisinin desteklediği darbe süreci, ekonomiye terörün maliyetine denk bir yük getirdi. 28 Şubat sürecinin Türkiye ekonomisine verdiği zararlar milletin nasıl bedel ödediğini bir kez daha gözler önüne serdi. Stratejistler ve hukukçular da, hep siyasi yönleriyle konuşulan 28 Şubat sürecinde Türkiye’nin finansal ve ekonomik anlamda ağır kayıplar verdiğine işaret etti.
EKONOMİ ÇÖKTÜ DÖVİZ VE FAİZ FIRLADI

28 Şubatın Türkiye’ye en büyük zararlarından birisi de ekonomi üzerinde yaptığı tahribattır. Millet tarafından seçilmiş Refahyol Hükümetinin darbeyle yıkılmasının ülkeye maliyeti 291 milyar doları buldu. Refahyol yıkıldıktan sonra dört yıl içerisinde tam 22 bankanın içi boşaltıldı. Sadece bu bankaların devlete verdiği zarar ise 20 milyar dolar. Kamu bankalarının “görev zararı” adı altında hazineye külfeti 40 milyar doları aştı. İç borç 6.6 katrilyon liradan 117.3 katrilyon liraya çıktı. Dış borç 84.9 milyar dolardan 119 milyar dolara sıçradı. Doların TL karşısındaki değeri 122 bin 420 liradan 1 milyon 350 bin lirayı buldu. Yoksulluk sınırı 62 milyon liradan 1 milyar 2 milyon liraya fırladı. Kişi başına düşen milli gelir 3 bin 105 dolardan 2 bin 261 dolara geriledi. Enflasyon yüzde 78.6’dan yüzde 92’ye çıktı. Gayri Safi Milli Hasıla 192.3 milyar dolardan 169 milyar dolara düştü. Asgari ücret 143 dolardan 120 dolara kadar geriledi. 1997 yılında 1 milyon 551 bin olarak hesaplanan işsiz sayısı, 1999 itibarıyla 278 bin kişi artarak 1 milyon 829 bine çıktı.

ÜLKEYİ YASAKÇI BİR ZİHNİYET ELE GEÇİRDİ

28 Şubat sürecinin akabinde İmam Hatip Liseleri kapatıldı. ‘İrtica’ gerekçesiyle 1043 subay YAŞ kararı ile ordudan atıldı. Bale ve piyano öğrenmesi serbest olan 12 yaşından küçük çocukların Kur’an kurslarına gitmesi yasaklandı. Hafızlık müessesesi büyük oranda darbe yedi. Başörtüsü yasağı İlahiyat fakülteleri ve İmam-Hatip liseleri de dahil olmak üzere hemen her yere sıçradı. Camilerin yapımına kısıtlama getirildi.

“TOPYEKÛN BİR SALDIRIYDI”

Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASSAM) Yönetim Kurulu Başkan Vekili emekli Kurmay Albay Mustafa Hacımustafaoğulları: “28 Şubat halkın ve devletin bütün kesimlerine yapılan topyekûn bir saldırıydı. 22 bankamızın içi boşaltıldı ve Siyonist sermaye odaklarına aktarıldı. BÇG cuntası, 6 bankayı hortumlayarak OYAK Bank’ı kurdu. Sürecin ekonomideki tahribatı yaklaşık 300 milyar dolardı. 28 Şubat darbesi olmasaydı Türkiye şu an 21’inci yüzyılın en büyük gücü olurdu.”

“KRİZİN FATURASINI VATANDAŞ ÖDEDİ”

Avukat Kerami Özdemir: “28 şubat ve sonrasında darbenin getirdiği kaos ve iradesizlik ortamında çok sayıda banka boşaltıldı ve kapandı. Banka varlıklarının garantörü olan TMSF zarar ziyanı vatandaşa ödemek zorunda kaldı. Bir başka zarar da, darbe nedeni ile oluşan kaos ve otoritesizlik yabancı sermayeyi tedirgin edip ülkemizden kaçırmak oldu. Zayıf hükümet yapısı ülkeyi memur maaşını ödeyemez seviyeye getirmişti. Sonuçta 2001 Şubatında ekonomi tam anlamı ile iflas etti.”

'MİLLETE OPERASYON ÇEKTİLER'

Araştırmacı-Yazar İsmail Nacar, ‘postmodern’ darbeye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “28 Şubat, Türkiye’ye vurulmuş en ağır darbedir. Mütedeyyin kesimi tasfiye etmek için çok sistemli bir şekilde seferberlik ilan edildi. 28 Şubat’ın hedefi 1920’li yılların din ve medeniyet algısını yeniden ihya etmekti. Milletin manevi değerlerine, kültürüne, birikimine karşı operasyon yapıldı.”

Kaynak: Yeni Akit (Muhammed Uzun)