2011’den bu yana Arap Baharı adı verilen süreçte çok ilginç ittifaklara tanık olduk. Asla bir araya gelmez denilenler işbirliği yaptı.

Suriye ve Irak’ta öyle bir sistem kuruldu ki; kimin eli kimin cebinde belli değil.

Bu kaos ortamında Türkiye hedeflerine bir bir ulaşıyor.

ABD’nin müstakbel Dışişleri Bakanı Mike Pompeo açık konuştu, “Türkiye Suriye’de tekere çomak soktu” dedi.

Türkiye terör ve kaostan beslenen ABD tekerine çomak soktukça, ABD de planlarını güncelliyor.

Son olarak Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Mısır istihbaratıyla görüştü. Suriye’nin kuzeyinde Arap ordusu konuşlandırma fikri masaya yatırıldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr, Suriye’nin kuzeyine asker göndermeye hazır olduklarını söyledi.

Hemen arkasından Irak-Suriye sınırında Semalka kapısından geçen Suudi Arabistan’a ait olduğu söylenen sivil görünümlü bir konvoy görüntülendi.

Tırların üzerine ambülanslar vardı, konteynırların içerisinde ne var belli değildi, bir de siyah cam filmle kaplı içerisinde kimlerin olduğu bilinmeyen otobüsler görüldü.

Suudi Arabistan finansörlüğünde STK olduğu iddia edilen konvoy, Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyine gitmişti.

Son durağı ise PKK işgalindeki Kamışlı kentiydi.

Acaba Suudi Arabistan’ın “göndermeye hazırız” dediği askerler de PKK işgalindeki bölgelere mi sevk edilecek? Böyle olursa Suudi Arabistan ya da diğer Körfez ülkelerinin askerlerinden oluşan Arap Ordusu, PKK’ya yardıma mı gidecek?

PKK oradan çıkarılıp, yerlerine Arap askerler mi konuşlanacak?

Yoksa ABD askerleri tamamen çekilip, onların görevini Arap Ordusu mu alacak?
Planın bu kısmında kafa karıştırıcı sorular mevcut.

Bir başka baş döndüren gelişme de Irak-Suudi Arabistan cephesinde yaşandı.
Irak’taki Şii militanların oluşturduğu Kassad adlı grup, Riyad’da bir toplantıya katılmış.
Yani Suudi Arabistan ile Irak’taki Şii silahlı gruplar arasında bir temas kurulduğu iddiası var.

Suudi Arabistan, İran’la çatışma halinde.
İran’ın kurduğu Şii Haşdi Şabi militanlarının bir kolu Tahran’da diğer kolu Bağdat’ta.
Suudilerin İran kontrollü silahlı güçlerle değil de İran egemenliğine mesafeli duran Iraklı Arap Şii militanlarla irtibat kurduğu söyleniyor.

Bağdat’ta güçlü nüfusa ve silahlı güce sahip Şii lider Mukteda Sadr’ın da bir süre önce Suudi Arabistan ziyaretinde bulunduğunu biliyoruz.

Yani Suudi Arabistan, Irak ve Suriye’de güç edinmek istiyor. Bunu yaparken İran’a karşı eylemlerini arttırmak niyetinde.

Tabi bu proje Suudi Arabistan’ın kendisine ait bir plan değil. ABD menşeili bir proje.

ABD Suudi Arabistan’ı tamamen kontrolü altına almaya çalışıyor. Suudi Arabistan, ABD’nin Ortadoğu denkleminin önemli bir parçası.

Bu denklemden Suudi Arabistan’ın çekilmesi ABD’nin politikalarına ağır darbe vurur. Çünkü İran tehdidi ile Suudi Arabistan’a milyarlarca dolarlık silahlar satılıyor yine aynı tehditle Suudi Arabistan İsrail’e yakınlaştırılıyor. Suudi Arabistan, ABD için para demek. Türkiye’nin çomak soktuğu Ortadoğu’daki o kanlı teker, o paralarla döndürülüyor.

Kaynak: Haber 7 (Taha Dağlı)