Cumhurbaşkanı, Yargıtay’ın 150. Kuruluş Yıl Dönümü Sempozyumu ve yeni hizmet binasının temel atma törenine katıldı. Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen törende, yargı mensupları ve diğer misafirlere hitap eden Cumhurbaşkanı, konuşmasına Yargıtay’ın 150. kuruluş yıl dönümünü tebrik ederek başladı.

“İNSANLARIN EZİYET ÇEKTİĞİ YERLERDE ADALETİN İŞLEMEDİĞİNİ GÖRÜRÜZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan devleti yönetenlerin yaptığı adaletsizliğin en azından hukuk yoluyla telafi edilebildiğini, fakat yargının sebep olduğu adaletsizliğin telafisinin olmadığını söyleyerek, adaletin rahmet olarak görüldüğünü, adalete ilahi bir önem atfedildiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Eğer bir ülkede halk bunalmış ve ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hâle gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir” dedi.

Allah’ın insanoğluna adalet duygusunu ve bunu sağlayacak saikleri, insanlar bu hâle düşmesinler diye verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Mazlumun ahının arşı titrettiğine iman eden insanlar olarak, adaleti kaybettiğimizde her şeyimizi kaybedeceğimizi de bilmek zorundayız. Bugün dünyada insanların en çok eziyet çektiği, canının yandığı, yüreğinin dağlandığı yerlere baktığımızda istisnasız tamamında da adalet mekanizmalarının işlemediğini görürüz. Bu meselenin ırkla, renkle, refah düzeyiyle bir ilgisi yoktur” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kendilerinin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesine gönülden bağlı bir şekilde ülke yönetimini devraldıklarını söyleyerek hükûmete geldiklerinde, Türkiye’yi eğitim, sağlık, adalet, emniyet ilkeleri üzerinde yükseltecekleri sözünü verdiklerini hatırlattı. Bu anlayışla Cumhuriyet tarihinin kuruluş dönemi sonrasındaki en önemli hukuk reformlarını gerçekleştirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan reformları ve yapılan iyileştirmeleri şöyle aktardı: “Milletimize verdiğimiz sözü tutarak hem temel kanunları yenilemek, hem de Adalet Teşkilatımızın fiziki imkânlarını düzeltmek suretiyle her alanda olduğu gibi, yargıda da yepyeni bir dönemi başlattık. Anayasa’dan Türk Ceza Kanunu’na, Borçlar Kanunu’ndan Ticaret Kanunu’na, hukuk usulünden askerî yargının kaldırılmasına kadar pek çok reformu hayata geçirdik. Ülkemizin dört bir yanında, az önce de ifade edildiği gibi, 235 adalet sarayını hizmete sunarak yargı kurumlarımızı kaymakamlık binalarının bodrum katlarındaki izbe mekânlardan biz kurtardık. Avrupa son 200-300 yıldır örnekleri çokça görülen adalet saraylarından daha görkemlilerini inşa ederek hâkim, savcılarımızın ve diğer yargı personelimizin işini huzur içinde yürütebilmesini temin ettik. Sadece bununla kalmadık, yüksek yargı organlarımızı da günün şartlarına uygun binalara kavuşturduk, kavuşturuyoruz.”

“YARGIDA HİZMETLERİN DAHA HIZLI VE KALİTELİ VERİLMESİNİ TEMİN ETTİK”

Yapılan reformlarla yargı üzerindeki yükün hafifletilmesinin de sağlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Özel hukuk alanında da yine yargının yükünü azaltmak için arabuluculuk müessesesiyle iş hukukunda yeni bir alan açtık. Hak arama yolları konusundaki önemli bir reform da Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolunun açılmış olmasıdır. İhbar ve şikâyetler konusunda somut kriterler getirerek vatandaşlarımızın haksız yere adalet kurumlarıyla karşı karşıya gelmesinin önüne geçtik. Mahkeme sayısını, hâkim ve savcı sayısını, adliye destek personeli sayısını artırarak hizmetlerin daha hızlı ve kaliteli verilmesini temin ettik. Meslek içi eğitim sistemiyle hâkim ve savcılarımızın güncel gelişmeler doğrultusunda kendilerini yenileyebilmelerine imkân sağladık. Pek tasvip etmiyorum ama ulusal yargı ağı UYAP ile tüm adliyeleri ve ilgili kurumları birbirine bağladığımız için yapılan işlemler şu anda elektronik ortamda rahatça takip ediliyor. Fakat bana göre çok da sıkıntılarını açıkça görüyoruz. Keşke bu şekilde değil de bizim o klasik sistemle bu iş geç de olsa yürüse, daha adil olarak tecelli etseydi.”

Cumhurbaşkanı en büyük reformlardan birinin, eskiden beri konuşulmasına rağmen bir türlü hayata geçirilemeyen Bölge Adliye Mahkemeleri’nin hizmete alınması olduğunu ifade etti. 15 Temmuz darbesinin arifesinde çalışmaya başlayan Bölge Adliye Mahkemeleri’nin hâlen dokuz yerde faaliyetlerini başarıyla sürdürdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii UYAP da bir hassasiyet, o da nedir? O hassasiyet de, FETÖ terör örgütünün bu tezgâhı iyi kurmuş olmasıdır. Doğrusu özeleştiri olarak söylüyorum; biz de bu oyuna geldik. Örneğin, daha önce Yargıtay’a bir milyona yakın ceza ve hukuk dosyası gitmişken, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kuruluşunun ardından bu sayı 50 bine kadar gerilemiştir. Bölge Adliye Mahkemeleri’nin önünde geçtiğimiz yıl önceki seneden devirlerle birlikte mevcut olan 647 bin dosyadan sadece 183 bini 2018’e sarkmıştır. Bu mahkemelerde kesin karara bağlanamayıp Yargıtay’a temyize giden dosya oranı ceza davalarında yüzde 10, hukuk davalarında yüzde 15-20 gibi bir seviyelere düşmüştür. Bölge İdare Mahkemeleri’nde de benzer bir tablo vardır” şeklinde konuştu.

Türkiye’de geçmişte yargılama süreleri göz önüne alındığında, bugün yargılama süreleriyle ilgili önemli gelişme sağlandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geç gelen adalet, adalet değildir” yaklaşımına dayanarak, buna uygun şekilde adalet hizmetlerinin en hızlı ve en doğru şekilde sonuçlandırılabilmesi için ellerinden gelen çabayı göstermeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Temeli atılacak yeni Yargıtay binasının hayırlı olması temennisinde de bulunan Cumhurbaşkanı konuşmasının sonunda, tüm şehitlere ve özellikle İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde şehit edilen Savcı Selim Kiraz’a Allah’tan rahmet, ailesine sabır diledi.