Batı’nın Türkiye’nin ‘evet’ zaferini geçersiz kılmak için dayanak gösterdiği AGİT’in sabıka kaydı kabarık. Avrupa’nın çıkarlarına aykırı davranan ülkeler AGİT’in yanlı raporlarıyla hizaya sokuluyor.
Türkiye'ye 16 Nisan’daki referandumu izlemek için ‘tarafsız gözlemci’ olarak gönderdiği heyetin başkanı ve üyeleri PKK yandaşı ve ‘hayır kampanyası’ düzenleyen isimler çıkan AGİT’in, Avrupa’nın kendi çıkarlarına itiraz eden ülkeleri hizaya getirmek için kullandığı ‘sopa’ kurum olduğu ortaya çıktı. AGİT’in Avrupa Birliği üyesi olmayan Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin liderlerine siyasi baskı aracı olmayı kendisine amaç edindiğini belirten Gazeteci-Yazar Sevil Nuriyeva, “AGİT, AB’nin jeopolitik ve ekonomik çıkarlarına göre ülkeler hakkında rapor veriyor. Çıkarına bir yönetim gelecekse ‘Demokrasi için umut ışığı doğdu’ gibi raporlar yazıyorlar. Türkiye referandumdaki değişiklikle siyasi ve ekonomik yükselmeye geçip AB’nin lokomotifi Almanya’ya gelecekte rakip olacağı için olumsuz rapor yazarak baskı oluşturmaya çalışıyorlar” dedi. 

BELARUS’TAN KOVULDULAR

Referandumla ilgili tek yanlı rapor hazırlayarak tepkileri üzerine çeken Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) tarafsız gözlemcileri, geçmişte de tartışılan uygulamalarla gündeme geldi. AGİT’in AB ile arası iyi olmayan Belarus’a 2011 seçimlerinde gönderdiği gözlemci, ‘dizayn’ amaçlı istihbari çalışmalarda bulunması sebebiyle sınır dışı edildi ve ofisleri kapatıldı. AGİT’in başkent Minsk’de 2003’te açtı büro, birçok projenin gerçekleştirilmesini sağlamıştı. 19 Aralık’ta yapılan devlet başkanlığı seçimlerine gözlemci gönderen AGİT, oyların doğru sayılmadığı değerlendirmesinde bulunmuş, seçimin demokrasi kriterlerini yerine getirmediğini öne sürmüştü.      

TESCİLLİ RÜŞVETÇİ ÇIKTI

AGİT’in Türkiye’ye gönderdiği gözlemcilerden Litvanyalı Ricardas Ramoska’nın adının ise büyükelçi yardımcılığı döneminde büyük bir rüşvet soruşturmasına karıştığı ortaya çıktı. Ramoska, suçlu bulunarak hüküm giydi. Ramoska’nın, o dönemde Belarus vize işlemleri için rüşvet aldığı tespit edildi.      

GÖZLEMCİ AJANLIK YAPMIŞ 

Türkmenistan’da 2007’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de AGİT’in başka bir skandalı ortaya çıktı. AGİT’in gözlemci delegasyonundaki Benjamin Moreau’nun Türkmenistan aleyhinde ajanlık yaptığı belirlendi. Türkmenistan’ın Moreau hakkında soruşturma başlattı. 

BULGAR ZULMÜNE SESSİZ KALDI

Sözde ‘tarafsız’ gözlemci olan AGİT, ‘Türkiye’de adil şartlarda referandum yapılmadığı’ yönünde ön rapor hazırlarken, Bulgaristan, Almanya ve Hollanda’daki sandıklarda oy kullanan Türklere yönelik uygulamaları ise adeta görmezden geldi. Bulgaristan’daki genel seçimlerde oy kullanan Türk kökenli Bulgar vatandaşı seçmene ‘kiril alfabesi ile başvuru’ zorunluluğu getirildi. Ülkedeki seçimleri izlemek üzere Türkiye’den Bulgaristan’a gitmek isteyen gazetecilere de geçiş izni verilmedi. Seçimleri izleyen AGİT gözlemcileri, raporlarının satır arasında bir cümle bu duruma yer verdi ama bu ülkede Türk ve Müslüman seçmenin iradesinin Bulgaristan Meclisi’ne yansımasının önüne geçilmesi için çıkarılan engeller ve özgür basına izin verilmemesini hiç gündeme getirmedi. 

AZERBAYCAN’I KARIŞTIRDI

Dağlık Karabağ sorunu gerekçe gösterilerek Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si, Ermenistan tarafından 1992 yılında işgal edildi. AGİT Minsk Grubu adı altında sözde ‘barışçıl çözüm’ için Fransa, ABD ve Rusya’nın başkanlığında yapılan görüşmeler, 25 yıldır bir arpa boyu ilerlemediği gibi işgalci Ermeni birliklerinin Azerbaycan topraklarından çıkarılması için hiç bir adım atılmadı. Bu sırada, Azerbaycan topraklarına yoğun Ermeni nüfusu yerleştirilerek bu bölgelerin Ermenileştirilmesi politikası güdüldü.  25 yıldır süreci ‘idare eden’ AGİT ise, Azerbaycan’ın beşte birinin Ermenileştirilmesi projesinin baş mimarı oldu. 

AVRUPA’DAKİ MAHALLE BASKISI

Avrupa ülkelerindeki Türk temsilciklerinde oy kullanacak olan hem Almanya ve Hollanda hem de Türk vatandaşı olan seçmenlere de bu ülkelerde adeta mahalle baskısı yapıldı. Türk seçmen için Alman ve Hollanda medyası Türkçe manşetlerle ‘Hayır’ oyu kullanılması isterken, bu ülkedeki liderler de ‘vatandaşlıktan çıkarma’ tehdidinde bulundu. Türk siyasetçilerin, Avrupa’daki seçmenleriyle buluşmasına izin verilmedi. Ancak AGİT raporlarında, bunlara da hiç değinilmedi. 

PKK YANDAŞI GEZİ EYLEMCİSİ

Türkiye karşıtı rapor hazırlayan AGİT’in halk oylaması için gönderdiği isimlerin de ‘sabıka’ dosyası oldukça kabarık. Bu gözlemcilerden Almanya Sol Parti Milletvekilleri Andrej Hunko’nın PKK’lı, Heike Haensel’nın ise Gezi olayları eylemcisi olduğu ortaya çıktı. Danimarkalı üye Nikolaj Villumsen ile Avusturyalı üyeler Ana Miranda ve Alev Korun’un da PKK yandaşı olduğu ve referandum sürecinde seçmene açıkça ‘Hayır’ oyu kullanmaları çağrısında bulunarak tarafsız gözlemci statüsünden çok uzak görüntü sergiledikleri belirlendi. AGİT’in, Türkiye’de 16 Nisan referandumu yapılmadan önce CHP heyetinden aldıkları dosyayı da ‘ön rapor’ olarak açıkladıkları da tespit edilmişti. 

AB’NİN SOPASI 

Gazeteci-Yazar Sevil Nuriyeva, AGİT’in belli bir demokrasi değerlerine göre tarafsız gözlemci olarak tavsiye notu ilen kurum olmaktan çıktığını ve AB’nin çıkarlarına göre ülkelere baskı unsuru oluşturacak raporlar yazan ‘sopa’ kurumuna dönüştüğünü söyledi. Nuriyeva, “AGİT’in kurulma prensiplerine baktığımızda, esasında Soğuk Savaş Dönemi’nde Doğu ve Batı Avrupa arasındaki parçalanmış yapının kaldırılmasını amaçladı. Ancak 90’lar sonrasında AB üyesi olmayan Türkiye ve Azerbaycan gibi Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin liderlerine yönelik baskı unsuru olmayı kendisine bir amaç edindi” diye konuştu. Nuriyeva, “Kağıt üzerindeki görevi, tavsiye raporu vermek olan AGİT, referandumdaki gibi tarafsız gözlemci olmak yerine ‘hayır’ı destekleyip, olumsuz raporlar yazıyor ve baskı aracı oluşturuyor” ifadelerini kullandı.  Sevil Nuriyeva, Türkiye siyasi ve ekonomik yükselmeye geçip AB’nin lokomotifi Almanya’ya gelecekte rakip olacağı için AGİT olumsuz rapor yazarak baskı oluşturmaya çalışıyor. AGİT, Avrupa’nın kendi çıkarlarına itiraz eden ülkeleri hizaya getirmek için kullandığı ‘sopa’ kurum” dedi. 

Kaynak: Star Gazetesi