Askerler neden defalarca zehirlendi!

4'ü Manisa biri de KKTC'de olmak üzere askerlerimiz 5'inci kez zehirlendi. Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek'in verdiği bilgiye göre önceki gün 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası'nda yaşanan son zehirlenmeden 731 asker etkilendi. Yemek firmasının 21 çalışanı ve yetkilisi gözaltına alındı. Askerlerin büyük bölümü taburcu edilirken, 37 askerin tedavisinin devam ettiği, durumu ağır askerin bulunmadığı bildirildi.

Son bir ayda askerilerimiz 5'inci kez zehirlendi. İlki 21 Mayıs'ta Manisa 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı'nda yaşanan zehirlenmenin aynı birlikte 3'üncü kez tekrarlanması tedirginliği artırdı. İlk zehirlenmeden 4 gün sonra da, Manisa Kırkağaç Jandarma Komando Alay Komutanlığı'nda benzer bir vaka yaşanmıştı. Bir asker şehit olmuş, vali rahatsızlığın psikolojik olduğunu ileri sürmüş ve tepkilere yol açmıştı. KKTC 28. Mekanize Piyade Tümeni'nde yaşanan 3'ncü zehirlenenin ardından Manisa 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı'nda iki gün üst üste benzer bir hadise yaşandı. Devlet, hadisenin ciddiyetini ancak 5'incisinde fark edebildi.

Kamuoyunu bir ay bilgilendirmeyen devlet, son zehirlenme vakasından sadece saatler önce yaptığı açıklamada, İlk zehirlenmede salmonella bakterisi tespit edildiğini iddia etti. Ancak gelen bilgiler, durumun ciddiyetsiz açıklamalardan çok daha öte bir önem arz ettiğini ortaya koyuyor.

Gelişmenin ciddiyetinin fark edilmesi üzerine Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Manisa'ya gitti. Bakan Işık, kışlaya yemek sağlayan ‘Rota Yemekçilik Ticaret A.Ş.' firması ile sözleşmenin iptal edildiğini açıkladı. Diyarbakırlı bir aileye mensup olan şirketin 12 şehirde askerleri tesislere, pek çok şehirde hastanelere, önemli kamu kurumlarına ve çok sayıda özel firmaya yemek tedariki yaptığı öğrenildi. Yöneticileri gözaltına alınan firmanın tüm sözleşmeleri mi sadece Manisa tedariki mi iptal edildi bilinmiyor.

Yeni Söz'ün edindiği bilgilere göre zehirlenme hadiselerinde, Kanada gibi bir ülkeden ve muhtemelen biyoteknoloji, recombinant DNA teknolojisi veya benzer teknolojiler ile üretilmiş, Türkiye'deki laboratuarlarda tespiti zor bir kimyevi madde kullanılmış olma ihtimali oldukça yüksek. Gözler kışlalara çevrilmiş iken benzer hadiselerin hiç beklenmedik bir alanda, hapishaneler, hastaneler, TBMM ve hatta BEŞTEPE gibi stratejik yerlere dahi sıçrama ihtimali üzerinde durulması tavsiye ediliyor.

Karşı karşıya olduğumuz hadisenin FETÖ'yü işaret ettiği ve gelen bilgiler doğrultusunda bu zehirlenmelerin tesadüf olmadığı çok açık. FETÖ, bu son hamlesiyle Ankara'ya, devlete, hükümete, Erdoğan'a mesaj veriyor. Bu merhametsiz çetenin mesajı da açık: “Ensendeyim, savcını öldürür, askerlerini zehirlerim. Bunların hepsini yapmaya muktedirim, hatta daha fazlasını yapabilirim.” Hatta ilk zehirlemedeki mesaj alınmayınca cesaretlenen ve saldırıları devam ettiren örgütün, testler düzgün yapılmaz, failler bulunmaz, bu hain saldırının salmonella, brusella denilerek üstü kapatılırsa, daha da azacağı ortada.

Yeni Söz olarak savcılara da sesleniyoruz: Bu soruşturma basit sorgulama, sıradan laboratuar sonuçları ile çözülemeyecek kadar karmaşık olabilir. Sorgulanması gerekenler arasındaki “emekliliği yaklaşmış, özellikle erkek çalışanlara” dikkat edilmeli, bunlara ileri sorgu teknikleri kullanılmalı. Askerlerden alınan kan numuneleri acilen Rusya, İngiltere gibi bir ülkede tetkik ettirilmeli. Yeni Söz'e gelen bilgilere göre yemeklere muhtemelen renk ve tadı bozmayan bir toz madde eklendi. Bu seçenek üzerinde özellikle durulurken, bu maddenin ABD, Kanada, İsrail, İngiltere, Almanya ve Rusya gibi çok az sayıdaki laboratuarlarda tespit edilebilen bir madde olması ihtimali de oldukça yüksek. İk hadisenin tartışmalı sonuçlarının bile 1 ay sonra ortaya çıkmış olması, doğru ve güvenilir toksikolog ve mütehassıslarla çalışılması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Zira Türkiye, FETÖ tarafından asker, hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir tehdit, örgüt tabanına da moral mahiyetinde verilmiş bir mesajıyla karşı karşıya.

Kaynak: Yeni Söz