Berlin’deki temaslarının ardından 54. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı için Münih’e geçen Başbakan Yıldırım, uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından ABD ilişkilerine dair olan sözleri;

TERÖR DEVLETİNE ASLA MÜSADE ETMEYİZ

Keşke biz de bilebilsek. Onu soruyoruz. Ne yapmak istediklerine bir karar verseler. Biz ne istediğimizi biliyoruz. Evirmeden çevirmeden net şekilde, ‘kardeşim, bizim hudutlarımızın ötesinde bir terör devleti oluşumuna asla tahammülümüz olmaz. Öyle bir maceradan vazgeçin. Bu aklı size kim veriyorsa size iyilik etmiyor. Bu milleti, bu ulusu yeterince tanıyamamışsınız. Bu millet burada bir şer kuşağı oluşmasına bir terör devletine izin vermez’ diyoruz.

911 kilometre, hadi 100 kilometresini çık, Fırat Kalkanı ile temizlendi. Onun dışındaki 800 kilometrelik bölümde oldubitti ile ABD’ye DEAŞ’ı yok edeceği hikâyesini anlatarak, çok büyük bir sindirme harekâtı yapıyorlar. Bunlar ABD’ye, ‘biz burada sizin için İsrail için bir güvence olabiliriz, bizi destekleyin’ demişler. ‘Burada bir oluşum yapalım, Suriye’yi de Türkiye’yi de kontrol edersiniz, hem İran’a karşı eliniz güçlenir’ diye bir proje senaryo hazırlanmış. Bu proje üzerinden yola çıkmışlar. Ama kılavuzları yanlış.

Terör örgütü ile gelecek projesi yapılabilir mi? Bunlar terör örgütü, işi gücü öldürmek. ABD’nin bunları muhatap alması akla ziyan bir iştir. Yıllarca NATO’da ortak olacağız, biz NATO’nun sınırlarını koruyoruz, onlar da NATO sınırlarına karşı bir terör faaliyetine geçiyorlar. Kiminle? Diğer NATO üyesi ülke ile. İzahı mümkün değil.

DAEŞ'LE GERÇEK MÜCADELEYİ DE BİZ YAPIYORUZ

‘Efendim bu bir mecburiyet, bu bir tercih değil’ diyorlar. Ne mecburiyeti kardeşim? DEAŞ’ı yok etmek için buna niye mecbursun? Fırat Kalkan’ında biz 3 bin 600 DEAŞ’lıyı etkisiz hâle getirdik. Gerçek anlamda DEAŞ mücadelesini biz verdik. Bir tek Menbiç’te de kaldınız, çıkartmadınız PKK’lıları. Orayı da boşu boşuna işgal ettiniz.

PKK YPG KONUSUNDA KENDİLERİNİ BİLE İNANDIRAMIYORLAR

Bir kere bunların kendi içlerinde bir uyum yok. İstihbarat komisyonu raporları ‘bu YPG, PKK‘nın Suriye şubesidir’ diyor. Bunların hain olduğunu ABD’deki bir kurum kabul ediyor. Savunma Bakanı çıkmış diyor ki; ‘bunları birbirine vurduracağız.’ Herhâlde bizi hiçbir şeyden anlamıyor sanıyorlar, ya da ne yaptıklarından haberleri yok. Birisi ‘Erzurum dağları kar ile boran, diğeri çarşambayı sel aldı’ diyor. Sahadakilerle siyasettekiler ayrı telden çalıyor, sıkıntı burada. Bizim muhatabımız siyasiler, Amerikan yönetimidir. Amerikan yönetiminin iradesini ortaya koymasının zamanıdır.


İNCİRLİK VE KÜRECİK KAPATILIR MI?

ABD ile NATO’da üyeyiz, burada 50 senedir askerî varlıkları var, ticari ilişkilerimiz var. Bu tip işler bir süreçtir. Yani hemen aklımıza geldi şunu yapalım bunu yapalım yok. Biz sonuna kadar ABD’nin bu yanlıştan dönmesini ümit ediyoruz. ABD’nin orta-uzun vadeli, geleceğinin teröristlerle olmayacağını görmesini istiyoruz. Görürse kendi kazanır, görmezse biz bir şey kaybetmeyiz. Biz yerimizdeyiz. Biz hudutlarımızı koruruz, ABD’ye rağmen de terörle mücadele yaparız. Biraz daha bizi meşgul edebilir. Diyelim ki tüm bunlar olmadı, o zaman oturur ne yapacağımızın kararını veririz. Bizim duygusal davranarak hızlı bir şekilde hareket etmemize gerek yok.

PKK'NIN KÜRTLER DİYE BİR DERDİ YOK

HDP ile niye muhatap olacağız? Neyi temsil ediyor? Bugüne kadar PKK, YPG ve PYD’nin açıkça kanlı terör örgütü olduğunu söylediğini duydunuz mu? Böyle bir tutum içine girmezse bizim muhatap alıp almamamızın bir önemi yok, millet muhatap almaz, orada biz mücadele veriyoruz, ölüm kalım mücadelesi veriyoruz, şehitlerimiz var. HDP’ye çok şans verildi. Bir ara Selahattin Demirtaş’ı ‘cici çocuk’ falan diye parlattılar marlattılar ama sonra gerçek niyetlerini gördük. Hiç kimse diyemez ki; buradaki problemlerin çözümü için bölgenin sesine kulak verilmedi. Türkleri de öldürüyor, Kürtleri de öldürüyor. PKK’nın Kürtler diye bir derdi yok. Kürtlerin de Türklerin de PKK gibi bir baş belası var. Çözüm, çözüm… Çözüm yok kardeşim. Çözüm, bu kanlı terör örgütünü bu ülke topraklarından atmak. Başka hiçbir çözüm yok.

Kaynak: Türkiye (Batuhan Yaşar)